Esas No: 2021/12389
Karar No: 2022/15761
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/12389 Esas 2022/15761 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar, 5607 sayılı yasaya muhalefet suçu işleyen bir kişi hakkında verilmiştir. Kararda sanığın suç tarihinde yürürlükte olan kanunun uygulanması gerektiği ve lehe hüküm içerip içermemesi durumunda değişik kanunun uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ek savunma hakkının da tanınmadığı belirtilen kararda, sanığın cezalandırılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Ancak, sonradan yürürlüğe giren kanunların da sanık lehine hükümler içerdiği belirtilerek, cezaların karşılaştırılması ve hukuki durumun tayini ile ilgili yerel mahkemenin görevlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kararda ayrıca suç tarihinde yürürlükte olan kanunun uygulanması gerektiği ve kaçak eşyanın müsadere edilmesi gerektiği açıklanmıştır. Ancak, nakil aracının müsaderesi sırasında yanlış kanun maddesi uygulandığı ve bu durumun da kararı bozduğu belirtilmiştir. Kararın sonunda ise 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 6455 sayılı kanunun 3/11. maddesi, 6545 sayılı kanunun 3/5, 3/10. maddeleri, 7242 sayılı kanunun 61. ve 62. maddeleri, ve TCK'nun 54/1. maddesi ile fıkrası hakkında bilgi verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, kaçak eşyanın tasfiyesine, nakil aracının müsaderesine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-5237 sayılı TCK'nun 7/2. maddesinin, aynı maddenin 1. fıkrası ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda, sonradan yürürlüğe giren Kanunun lehe hükümler içermesi halinde uygulanacağı, lehe hüküm içermemesi halinde ise suç tarihinde yürürlükte bulunan Kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, sanığın suç tarihinde yürürlükte bulunan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun Ek 5/1. maddesi gereğince cezalandırılması gerekirken ek savunma hakkı da tanınmadan suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe hükümler içermeyen 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi gereğince uygulama yapılması suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3- Suça konu kaçak akaryakıtın TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsadere edilmesi gerekirken tasfiyesine karar verilmesi,
4- Nakil aracının müsaderesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nun 54/1. madde ve fıkrası yerine TCK'nun 54. maddesinin gösterilmesi CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.