11. Hukuk Dairesi 2020/414 E. , 2020/5088 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30.01.2019 tarih ve 2015/131- 2019/43 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında 15.02.2008 tarihli (1.330.000) İsviçre Frangı bedelli kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede aylık net faiz oranının % 0,52 (yıllık % 6,24), tutarının (26.055,38) İsviçre Frangı, kur oranının da (1.0845) TL olarak kararlaştırıldığını, müvekkilinin 15.12.2008 tarihine kadar kredi taksitlerini düzenli şekilde ödediğini, ancak davalının 13.01.2009 tarihli bir ihtarname göndererek, yıllık faiz oranını % 9"a çıkardığını bildirerek Şubat 2009 ayından itibaren 50 ay boyunca aylık (27.607,44) İsviçre Frangı ödenmesini istediğini, sözleşmenin davalıya bu hakkı veren bir maddesi var ise bu şartın müvekkilince muzayaka ve gabin altında kabul edildiğini, ayrıca müvekkilinin krediyi kullandığı tarihteki kur oranlarının birkaç ay içinde % 38 oranında artacağını öngöremeyeceğini, davalının buna rağmen anılan şartlarda tahsilat yapmaya devam ettiğini ileri sürerek, asıl davada kredi taksitlerinin 15.02.2009 tarihinden başlayıp sözleşmenin sonuna kadar aylık net % 0,52 faiz oranı üzerinden (26.055,38) İsviçre Frangı olarak ödenmesi ve İsviçre Frangı"nın kur karşılığının (1.0845) TL olarak sabitlenmesi suretiyle sözleşmenin uyarlanmasını, birleşen birinci davada, fazladan ödenen (41.609,30) TL"nın, birleşen ikinci davada, fazladan ödenen (21.952,97) TL"nın, ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekilinin uygulamasının sözleşme hükümlerine ve ekonomik şartlara uygun bulunduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiğinden uyarlamanın talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; bankaların uyuşmazlık konusu dönemde kredi kullandırmadıklarını bildirdikleri, ayrıca yurt dışı faiz oranlarında da bir artış olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı bankanın faiz oranını yıllık %6,24"ten yıllık %9"a çıkarmasının objektif iyi niyet kriterlerine aykırı olduğu kanaatine varılmakla asıl davada 15.02.2009-15.01.2010 dönemi yıllık taksidin %6,24 olarak, 15.01.2010"dan 15.01.2013 son taksite kadar ise taraflarca varılan anlaşma kapsamında yıllık taksidin %7 olarak uygulanması gerektiğinin tespitine, asıl davada kredinin 15.02.2009 tarihinden başlayan taksitlerinin kredi süresinin sonuna kadar kredi kullanma tarihindeki kur üzerinden sabitlenmesine yönelik talep ile ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre, dövize endeksli kredilerdeki tüm kur farktannın kredi müşterisine ait bulunduğu, genel kredi sözleşmesinin 17/3 ve 17/4. maddesi de nazara alınarak davacının kredinin 15.02.2009 tarihinden başlayan taksitlerinin kredi sonuna kadar kredi kullanma tarihindeki kur üzerinden sabitlenmesine yönelik isteminin yerinde olmadığı, bilirkişi heyeti raporuna göre birleşen Ankara Asliye 7. Ticaret Mahkemesi"nin 2010/199 esas sayılı dosyasında davalı bankanın davacıdan gerçekleştirdiği taksit tahsilatı nedeniyle davacının davalı bankadan dava tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktarın 29.260,51 TL olarak hesaplandığını, birleşen Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi"nin 2011/205 esas sayılı dosyada dava tarihi itibariyle alacağın 283,77 TL olarak hesaplandığını gerekçesiyle asıl davada; davanın kısmen kabulü ile 15.02.2009-15/01/2010 dönemi yıllık taksidin %6,24 (aylık taksitin %0,52) olarak, 15/01/2010"dan 15.01.2013 son taksite kadar yıllık taksidin %7 (aylık taksitin %0,58.33) olarak uygulanması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen Ankara Asliye 7. Ticaret Mahkemesi"nin 2010/199 esas sayılı davada; davanın kısmen kabulü ile 27.315,79 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacak miktarlarına ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi"nin 2011/205 esas sayılı davada; davanın kısmen kabulü ile; 283,77 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacak miktarlarına ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 16.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.