MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

... ili, ... ilçesi, ... köyü, 1444 parsel (yeni 156 ada 34 parsel) sayılı taşınmaz, 26.500 m² yüzölçümü ve tarla vasfıyla davalı kişiler adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde yapılan orman kadastro çalışmalarının 06/02/2007 tarihinde kesinleştiğini, 1444 parsel sayılı taşınmazın kısmen orman olarak sınırlandırıldığını ancak davalılar adına tarla vasfıyla tespit edildiğini ileri sürerek, dilekçe ekinde koordinatları belirtilen alanın davalılar adına olan tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi ... köyünde bulunan 156 ada 34 sayılı parselin (Eski 1444 numaralı) fen bilirkişisinin 03/04/2014 tarihli rapor ve ekli krokisinde (A3) ile işaretli 6243,82 m²"lik alanı ile (B2) ile işaretli 108,02 m²"lik alanının bu taşınmazdan ifraz edilerek aynı ada son parsel sayısı verilmek sureti ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun hükmüne göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B maddesi uygulama çalışmaları tamamlanarak 10/02/2007 tarihinde kesinleşmiştir. Arazi kadastro çalışmaları 1973 yılında yapılmış, yenileme çalışmaları (22/A) 18/02/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli 156 ada 34 parsel (eski 1444 parsel) sayılı taşınmazın (A3) ile gösterilen 6243,82 m²"lik bölümü ile (B2) ile gösterilen 108,02 m²"lik bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/06/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.