8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/10780 Karar No: 2020/213
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/10780 Esas 2020/213 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/10780 E. , 2020/213 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İsihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, vekil edeninin iş yerinde 01.09.2015 tarihinde haciz yapıldığını, haczedilen malların borçlularla herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin iş yerini yeni kurduğunu, bu durumun iş yeri açılış belgeleri, kira kontratı, haczedilen mallara ilişkin irsaliyeli faturalar ile anlaşılacağını, üçüncü kişinin kardeşinin borçlu şirkette daha önce çalışmış olması sebebi ile borçlu ile ilişkilendirilmesinin doğru olmadığını belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, borçlu şirketin piyasaya olan yüklü borcundan kurtulmak için adresini başka bir adrese taşıdığını ve yerine gelen davacının aynı iş kolunda faaliyetine devam ettiğini, dosyaya sunulan faturaların tek başına istihkak iddiasını ispatlamaya yeterli olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, fatura ve belgelerden, fatura ve belgeleri doğrulayan tanık beyanlarından, davacı üçüncü kişinin daha önce borçlu şirket bünyesinde kardeşi ile birlikte işçi olarak çalışıp, bildiği iş kolunda kendi adına yeni iş hayatına atılmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK"nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece karar verildikten sonra 26.10.2017 tarihinde icra dosyasının infazen işlemden kaldırıldığı UYAP"a kayıtlı belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda, istihkak iddia edilen menkuller üzerindeki haciz de kalkacağından, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden de 6100 sayılı HMK"nin 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nin 366 ve 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15/01/2020 arihinde oy birliği ile karar verildi.