4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5227 Karar No: 2018/1608 Karar Tarihi: 07.03.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5227 Esas 2018/1608 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/5227 E. , 2018/1608 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/04/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili ile davalının aynı iş yerinde çalıştıklarını, davalının yıllık izinde olduğu dönemde gönderdiği e-mail ile hiçbir gerekçe göstermeden istifa ettiğini bildirdiğini, davalının istifa ettikten bir kaç gün sonra şirket yetkililerine gönderdiği e-maillerde bu defa müvekkilinin kendisine mobbing uyguladığını,müvekkili ile yaşadığı sorunlar nedeniyle işinden istifa ettiğini dile getirdiğini, davalının bu suçlayıcı ifadeleri nedeniyle müvekkilinin şirket etik kurulu tarafından idari soruşturmaya maruz kaldığını, davalının hakaret ve iftiraları nedeniyle rencide olduğunu, davalı hakkında ...Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu belirterek; oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı vekili; duruşmadaki beyanında davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davacı ile davalı arasındaki ilişkinin yargıya taşındığı, sarf edilen sözlerin manevi tazminatı gerektiren sözler olmadığı, eleştiri mahiyetinde olduğu, davalının da davacıya cevaplar verdiği manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının davalı hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı şikayetin 2015/47737 soruşturma sayılı esasa kaydedildiği ve soruşturmanın halen derdest olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı TBK"nun 74. maddesi (818 sayılı BK"nın 53. maddesi) uyarınca hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de; hem ilmi, hem de kökleşmiş yargı kararlarında ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı kabul edilmektedir. Dava konusu olayın özelliği nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/47737 soruşturma sayılı dosyasının halen derdest olduğu anlaşıldığına göre öncelikle soruşturma sonucunun, şayet kamu davası açılmış ise kovuşturma sonucunun beklenilmesi ve varılacak sonuca göre bir değerlendirme yapılması gerekir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek yazılı biçimde karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.