Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6385 Esas 2016/6880 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6385
Karar No: 2016/6880
Karar Tarihi: 23.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6385 Esas 2016/6880 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/6385 E.  ,  2016/6880 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK"nun 438.maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, davalı işyerinde inşaat işçisi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    Davalı, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının kendi isteği ile hiçbir haklı sebep olmadan işten ayrıldığını her hangi bir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iş akdinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmaksızın bildirimsiz feshedildiği kıdem tazminatı ve yıllık izin alacağı dışındaki alacakları hak ettiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Savunma hakkı Anayasa’mızın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde " Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır. AİHS. 6.maddesi ile de savunma hakkı düzenlenmiştir.
    İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı HMK"nun hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi ile usül hukukumuza yansıtılmıştır.
    Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkın sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkını da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının, usül hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
    Somut olayda mahkemece davalıya bilirkişi raporu ve davacının vermiş olduğu ıslah dilekçesi tebliğ edilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması ve adil yargılanma hakkı ihlal edilerek hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.