10. Hukuk Dairesi 2015/18314 E. , 2015/19880 K.- SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) (506) Madde 4
- SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) (506) Madde 79
- SOSYAL SİGORTALAR KANUNU(MÜLGA) (506) Madde 87
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 438
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 3
- YARGI HİZMETLERİNİN HIZLANDIRILMASI AMACIYLA BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN (6217) Madde 30
"İçtihat Metni"Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ve A.. B.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Yapılan yargılama sonunda, davacının hükmedilen sürede A.. B..nın alt işvereni olan H.. Ö.."a ait işyerinde çalıştığına dair kabulü isabetli ise de;
Dairemizin 2010/ 9461 – 2011/ 17911 sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere,506 sayılı Kanunun 4. maddesinde ise, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin alt işverenler tarafından düzenlenmiş olması durumunda, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
506 sayılı Kanunun ”Üçüncü kişinin aracılığı” başlıklı 87 nci maddesi hükmünde, aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişi olarak tanımlanmış, sigortalıların üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı, aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Bu hüküm ile asıl işverenin bu Kanun bakımından söz konusu çalışma ilişkisi çerçevesinde, alt işverenin işçilerine karşı olan bütün ödevlerinden sorumlu tutulmasındaki gaye, gerek sigortalıların, gerekse sigortalılara verilecek sosyal güvenlik haklarını uygulayan Sosyal Sigortalar Kurumunun hak ve alacaklarını güvenceye almaktır.Asıl işveren-alt işveren ilişkisinde yasa koyucu konuyu işçi yararı yönünden ele almış ve her iki işvereni, alt işverenin işçilerine karşı birlikte sorumlu tutmuştur.
5510 sayılı Kanun da sosyal güvenlik hakları bakımından işçileri korumayı amaçlamaktadır. Alt işveren, asıl işverenin işyerinde alt işveren olarak faaliyet gösterirken kendi çalıştırdığı işçilerin sigorta primlerini de ücretleri gibi ödemek zorundadır. Bu yükümlülüğünü yerine getirmezse, yani sigorta primlerini ödemez veya eksik öderse, asıl işveren alt işveren işçilerinin ödenmeyen veya eksik ödenen sigorta primlerini ödemek zorunda kalacaktır. Çünkü ödenmeyen pirimler Sosyal Güvenlik Kurumu için gelir kaybı olmanın ötesinde, sigortalıların gelecekteki emeklilik haklarını, en temel sosyal güvenlik haklarını ellerinden almaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığı altında, Mahkemece davalılardan asıl işveren olan A.. B.."nın sorumluluğunun ödenmeyen prim borçlarıyla sınırlı olacağının hükümde belirtilmesi gerekirken, bu hususun belirtilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanunun 30"uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen Geçici 3"üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 438"inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hükmün 1. bendinin tümüyle silinerek yerine;
"Davanın Kısmen Kabulü ile ;
Davacının 01.01.2002-01.01.2004 tarihleri arasında davalı asil işveren A.. B..nın alt işvereni olan dahili davalı H.. Ö.. işyerinde asgari ücretle hizmet akdine bağlı olarak çalıştığının ve A.. B.."nın sorumluluğunun ödenmeyen prim borçlarıyla sınırlı olacağının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine"sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı"ndan alınmasına, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.