14. Hukuk Dairesi 2017/1449 E. , 2019/3977 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.06.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, yeni mirasçılık belgesi verilmesi talebi yönünden mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın reddine dair verilen 31.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni veraset belgesi verilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin babası ....’un 25.04.2015 tarihinde vefat ettiğini ve geriye mirasçıları olarak .... ’ın kaldığını, ...’un, muris ....’un evlat edinme yoluyla oğlu olduğunu, bu nedenle ...’ın muris ...’un kanuni mirasçıları bulunduklarını, ancak ...Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/389 Esas, 2014/212 Karar sayılı dosyada nüfus kayıtlarının yandığı ve evlat edinme kayıtlarına ulaşılamadığı gerekçesiyle muris ....’un mirasının TMK 501. maddesi gereğince Hazineye aidiyetine karar verildiğini beyan ederek anılan mirasçılık belgesinin iptaliyle yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ...Sulh Hukuk Mahkemesi 24.04.2014 tarih ve 2012/389 Esas, 2014/212 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline, yeni mirasçılık belgesi verilmesi yönündeki talebin görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nin 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nin 2. maddesi gereğince, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Dava, HMK"nin yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra 25.06.2015 tarihinde açılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Sulh hukuk mahkemelerinin görevi ise HMK"nin 4. maddesinde düzenlenmiş; HMK"nin 383. maddesinde de aynı kanunun 382. maddesinde düzenlenen çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin de aksine bir düzenleme olmadığı takdirde sulh hukuk mahkemeleri olduğu belirtilmiştir. 1062 sayılı HUMK uyarınca mirasçılık belgesinin iptali sulh hukuk mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 6100 sayılı HMK’da ise mirasçılık belgesinin iptali sulh hukuk mahkemesi görevi içinde sayılmadığından, HMK 2. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, mahkemece, noterden, dava konusu ... Noterliği 05.03.1952 tarih ve 251 yevmiye numaralı evlatlık senedinin aslının sorulmadan, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1937/81 Esas, 1937/16 Karar ve 16.02.1937 tarihli evlat edinme iznine dair kararın suretinin getirtilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, dava ve talep mirasçılık belgesinin iptali ve yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Dava, ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2012/389 Esas, 2014/212 Karar sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olan davalı ... hasım gösterilerek açıldığından çekişmeli hale gelmiştir. Bu nedenle mirasçılık belgesinin iptali ve yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle açılan dava çekişmeli yargı niteliğinde olduğundan asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Mahkemece, yeni bir mirasçılık belgesi verilmesi istemi yönünden davanın esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yeni mirasçılık belgesi verilmesi konusunda görevli olmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi de doğru görülmemiş, bu sebeple de hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi