10. Hukuk Dairesi 2014/12586 E. , 2015/19869 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Akçakale Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 18.12.2013
No : 2007/118-2013/292
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum, davalılardan D.. M.. ve A.. B.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı Kurum, 16.7.2006 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahibine bağlanan gelir ve yapılan ödemelerin nedeniyle oluşan zararın 506 sayılı Kanun’un 26"ncı maddesi uyarınca davalılardandan rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İşveren ve üçüncü kişilerin, meydana gelen iş kazası nedeniyle sigortalı ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımları yapmakla görevli olan Kuruma karşı 506 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesi uyarınca sorumluluğu, kusur sorumluluğu ile sınırlı bulunmaktadır. Anılan kusur sorumluluğu; ancak işverenin kastı, suç sayılır eylemi, işçilerin sağlığı ve iş güvenliği mevzuatına aykırı eyleminin; üçüncü kişilerin kasıt ve kusuru ve bunlarla meydana gelen iş kazası arasında illiyet bağının bulunması halinde oluşmaktadır. Buna göre; işverenin/üçüncü kişilerin iş kazasındaki kasıt veya kusurunun tespiti amacıyla; iş kazasının oluşumuna ilişkin maddi olguların eksiksiz biçimde saptanması, sorumluluğu gerektiren her koşulun, kendi özelliği çerçevesinde araştırılıp irdelenmesi, işveren ve diğer ilgililerin kusur oran ve aidiyetlerinin belirlenmesi gerekir.
Akçakale Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği tarafından, kapsama alınan ilgili köy yolunun asfaltlanması sırasında, anılan birlik ile aralarındaki protokol gereğince davalı Belediye çalışanı şöför tarafından kullanılan davalı Belediye"ye ait aracın, geriye doğru manevra yaparken gerilim hattına değmesi sonucu, aracın arkasında, mucur sericinin kolunu ayarlamaya çalışan sigortalının elektrik çarpması sebebiyle vefatı şeklinde gerçekleştiği anlaşılan somut olay hakkında hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı Belediyenin % 60, enerji hattı sahibi DSİ"nin % 25, davalı sürücünün %15 ve kazalının %10 kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır.
Anılan, kusur raporunda, işbu rapor sonrası davaya dahil edilen DSİ"nin, kazanın sebeplerinden biri olarak görülen enerji nakil hattının, kazanın gerçekleştiği köydeki sulama tesisleri ile birlikte 1995 yılında ilgili Sulama Birliğine devredildiğine dair iddiası irdelenmemiş olup, kusur oranları toplamının 100 yerine 110 olarak berlirlenmesi de isabetsizdir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde kusur raporu alıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum, davalılardan D.. M.. ve A.. B.. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan D.. M.. ve A.. B.."na iadesine, 17.11.2015 günü oybirliği ile karar verildi.