6. Ceza Dairesi 2015/1878 E. , 2018/1146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede,
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 16.05.2013 yerine 17.05.2013 olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
16.05.2013 olan suç tarihinde, güneşin yaz saati uygulamasına göre saat 20:18’de battığı ve yağma eyleminin, gündüz sayılan zaman diliminde saat 20:00 sularında, silahla, birden fazla kişi ile işyerinde gerçekleştiği olayda, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a) (c) ve (d) bendinin kapsamında kaldığı gözetilmeden, olayda uygulma koşulları bulunmayan (h) bendine yer verilmesi kanuna aykırı ise de sonuç cezaya etkili görülmediğinden;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.03.2013 günlü, 2012/6-1232 Esas ve 2013/106 sayılı kararı ışığında; sanıkların mağdurdan yağmalamak suretiyle aldığı cep telefonunu, sattıkları Hüseyin Yücel"in adresini göstermesi sonucu, görevlilerin zapt ettikleri telefonu katılana bu şekilde iade ettiği ancak; yağmalanan malın üçüncü kişiye satılması halinde, failin, bizzat pişmanlık göstererek, mağdurun zararını tazmin etmesi yanında satın alan iyi niyetli ise, satın alanın zararını da gidermesi; kötü niyetli ise, satın alandan elde ettiği para veya sağladığı menfaati kazanç müsaderesine konu edilmek üzere soruşturma makamlarına teslim etmesi gerektiğinden; sanıktan telefonu satın alan iyiniyetli 3. kişi Hüseyin Yücel"in zararının giderilip giderilmediği araştırılmadan TCK"nın 168/3. maddesi ile uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
T.C. Anayasası"nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin, yeterli ödeme gücü bulunmayan sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından yargılama giderlerinin tahsiline ilişkin bölümden “zorunlu müdafii giderinin” çıkarılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.