Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/17176
Karar No: 2010/29467
Karar Tarihi: 09.12.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/17176 Esas 2010/29467 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2010/17176 E.  ,  2010/29467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 05/03/2010
    NUMARASI : 2010/231-2010/264

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının, İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı vardır. İİK.nun 78. maddesi gereği borçlunun şikayetçi 3. kişideki hak ve alacaklarına doğrudan doğruya haciz müzekkeresi gönderilmesi halinde, 3. kişinin borçluya ait hak ve alacak var ise haciz gereği işlem yapması, yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmesi gerekir. 3. kişinin doğrudan doğruya İİK.nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, 3. kişi nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak yoktur.
    Ancak haciz konusu paranın varlığı halinde 3. kişi para üzerine haciz koymakla yetinmelidir. Bu hacze ilişkin şikayet hakkı da (haczedilmezlik şikayeti) borçluya aittir.
    Somut olayda 3. kişi Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğüne İİK. nun 78. maddesine göre haciz yazısı gönderilmiş olup, 3. kişinin 23.02.2010 tarihli cevabı ile borçluların herhangi bir mal, hak ve alacağının bulunmadığı bildirilmiştir. 3. kişi  nezdinde kesinleşen haciz konusu bir alacak mevcut olmadığından  Bakanlığın şikayette hukuki yararı yoktur. O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken, haciz yazısının İİK. nun 89.maddesi yönetmeliğinde belirlenen yöntem ve şekle uygun olmadığı gerekçesiyle haciz müzekkeresinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi