16. Hukuk Dairesi 2013/524 E. , 2013/2047 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında Topağacı Mahallesi çalışma alanında bulunan 207 ada 15, 16, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 27, 28 ve 29 parsel sayılı sırasıyla 448,05 , 184,13, 300,82, 150, 417,10, 340,62, 514,61, 179,10, 289,76, 159,63, 127,68 ve 116,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 15 sayılı parselin ..., 16 sayılı parselin ..., 20 sayılı parselin ..., 21 sayılı parselin ..., 22 sayılı parselin ..., 23 sayılı parselin, ..., 24 sayılı parselin ..., 25 sayılı parselin ..., 26 sayılı parselin ..., 27 sayılı parselin ..., 28 sayılı parselin ..., 29 sayılı parselin ..."ın kullanımında olduğu şerhi verilerek arsa niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ..., ..., ..., ... adlarına zilyetlik şerhi verilen taşınmazların miktarının eksik tespit edildiği, davacı ... ise fazla tespit edildiği iddiasıyla Hazine ve ..."ı hasım göstererek ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile davacıların talepleri doğrultusunda dava konusu taşınmazların miktarlarının belirlenerek zilyetleri lehine beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine, dava konusu taşınmazların Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa"nın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Kural olarak kadastro davalarının, lehine tespit ya da Kadastro Komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiler ile beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilere yöneltilmesi zorunludur. Ne var ki, davacılar ..., ..., ..., ..., Hazine ve ..."ı davalı göstererek ve kendileri adına zilyetlik şerhi verilen 207 ada 21, 23, 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin eksik tespit edildiğini, davacı ... ise lehine zilyetlik şerhi verilen 22 sayılı parselin yüzölçümünün fazla yazıldığını iddia etmiştir. 207 ada 15 parselin zilyedi ..., 16 parselin zilyedi ..., 20 parselin zilyedi ..., 24 parselin zilyedi ..., 26 parselin zilyedi ... ve 29 parselin zilyedi ... davada taraf olmadıkları halde mahkemece bu kişiler aleyhine hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca; davacıya, davasını dava konusu 15, 16, 20, 21, 22, 23, 24, 26, 27, 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazların zilyetleri olan ..., ... ..., ..., ... ve ..."a da yaygınlaştırma olanağı tanınmalı, bu şekilde lehine zilyetlik şerhi verilenler davaya dahil edilerek dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmeli, taraf teşkili yöntemine uygun şekilde sağlanmalı, tarafların bildirdikleri deliller toplanıp usulünce değerilendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle 207 ada 25 sayılı parsel dışındaki diğer dava konusu parseller yönünden yöntemince taraf teşkili sağlanmadan uyuşmazlığın esasına girerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, infazı kabil olmayacak şekilde fen bilirkişisi raporuna atıf yapılması da isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.