Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1208
Karar No: 2020/196
Karar Tarihi: 15.01.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1208 Esas 2020/196 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/1208 E.  ,  2020/196 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : .. Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; 4 blok, 64 bağımsız bölüm, 5 villa ve 10 tane dükkandan oluşan davalı sitede 15/12/2007 tarihinden, 29/04/2016 tarihine kadar eşi ile birlikte kapıcı olarak çalışmış olmasına rağmen, davalı işyerince sigortasının yapılacağı söylendiği halde sigortasının yapılmadığını ve çalışmalarının SGK"ya bildirilmediğini, sigortasının yapılmaması nedeniyle Alo 170 ihbar hattını, arayarak durumu kuruma bildirdiğini ve kurum denetmenlerince 29/04/2016 tarihinde tanzim edilen raporun haksız ve hukuka aykırı olarak düzenlendiğini, tüm bu nedenlerden dolayı 15/12/2007 tarihinden, 29/04/2016 tarihine kadar geçen süre içinde davalı sitede sigortalı olarak çalıştığının tespiti ile bu süreler içinde yatırılmayan primlerinin davalı tarafından yatırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının, sitenin görevlisi Erdoğan Aklar’ın eşi olması nedeniyle, sitede kendilerine ayrılan dairede eşinin hizmet süresi boyunca ikamet ettiğini, davacının eşinin çalışmalarından faydalanarak mahkemeyi yanıltma kast, içerisinde hareket ettiğini, davacının kesinlikle sitede herhangi bir çalışmasının bulunmadığını, bir an davacının çalıştığı düşünülse dahi 9 yıl gibi bir sürede neden sigorta girişinin yapılması konusunda bir talebinin olmadığını, bu durumun hayatın olağan akışına uymadığını, tüm bunların yanında davacı ile müvekkili bulunduğu site arasında akdedilmiş bir sözleşme, maaş ödemesi, davacının müvekkil apartmandan gelir edindiğine dair herhangi bir belgenin bulunmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacının 15/12/2007 - 29/04/2016 tarihleri arasında davalı sitede çalıştığının tespitini talep etmekte ise de, kurum kayıtlarının tetkikinden davacının sigorta girişinin söz konusu olmadığını, hizmet tespitine yönelik davalarda öncelikle çalıştığı iddia edilen hizmete ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediğinin ya da çalışıldığının kurumca tespit edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun görüldüğünden davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b maddesinin 1. alt bendi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin hizmet sözleşmesinin varlığının ispatlanamadığına ilişkin gerekçesine katılmadıklarını, dosya kapsamı ile de bu gerekçenin yerinde olmadığının ortada olduğunu, dosyaya sundukları delillerden ve tanık beyanlarından müvekkili ile davalı arasında hizmet sözleşmesinin varlığının ispatlandığını, verilen kararda iddia edildiğinin aksine müvekkilinin, davalı işyerinde eşine yardım amaçlı olarak çalıştığını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığını, eşine yardım amaçlı bir çalışma olsa idi gider makbuzlarına yansıyan ödemelerin de davalı işverence yapılmaması gerekeceğini, davalı işyerinde yaşayan ve hizmet bekleyen 300 kişi olduğunu, müvekkilinin eşi davadışı ... ile müvekkilinin sadece aylık net 1400.00 TL gibi çok düşük bir ücretle hizmet verdiğinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleridir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Yukarıda belirtilen yasal mevzuat uyarınca, davalı sitenin 4 blok, 64 bağımsız bölüm, 5 villa ve 10 adet dükkandan oluşması durumu gözetilerek davacının kapıcılık görevini asli olarak mı yoksa eşine yardım şeklinde mi yaptığı, işin kapasitesi, çalışmanın niteliği ve süresi, kısmi ya da tam gün olup olmadığı hususunu belirlemek için re"sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip civar kapıcılar ve varsa market çalışanları ile site sakinleri resen dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli uyuşmazlık konusu husus hiç bir kuşku ve tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit olunmalı, kısmi süreli çalışma olduğunun anlaşılması halinde; gerektiğinde uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, hükme konu dönem içinde bir günde kaç saat çalışmış olabileceği, haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli ve yedi buçuk saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu saptanarak, sigortalılık süresinin tespitine karar verilmelidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.04.2011 gün, 21-130-256 sayılı kararı), ve tüm deliller toplandıktan sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi