Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/15539
Karar No: 2019/447
Karar Tarihi: 15.01.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/15539 Esas 2019/447 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, mağdur tarafından verilen kambiyo senedi düzenleme yetkisini içeren vekaletnamenin kendisine bono düzenleme yetkisi vermediği halde suç konusu bonolarda borçlu bölümünü mağdurun imzaladığını ve kendisinin de yazdığını söylemiştir. Ancak, bilirkişi raporu sanığın iddialarının doğru olmadığını ortaya koymuştur. Mahkeme suça konu bononun özelliklerinin ve unsurlarının duruşma tutanağına yazılması, yasal unsurları taşıyıp taşımadığının ve aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının gerekçeli kararda tartışılması gerektiği ve belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğini göz önünde bulundurmadığı için kararı bozmuştur.
Kararın sonunda geçen kanun maddeleri ve açıklamaları şöyledir:
- Türk Ceza Kanunu'nun 211. maddesi: bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik suçunu düzenlemektedir.
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 324/4. maddesi: hükümlüye yüklenecek yargılama giderlerini düzenlemektedir.
- 6352 sayılı Kanun'un 100. maddesi: CMK'nin 324/4. maddesine ek bir düzenlemedir ve yargılama giderleri hazine yerine hükümlüye yükletilebileceğini belirtmektedir.
- Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi: ağır hapis cezası ile sonuçlanan suçlarda cezanın infaz şeklini ve süresini düzenlemektedir.
Anayasa Mahkemes
11. Ceza Dairesi         2017/15539 E.  ,  2019/447 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mağdur tarafından sanık ...’a verilen kambiyo senedi düzenleme yetkisini içeren vekaletnamenin, sanığın kendisini alacaklı ve mağduru borçlu gösterecek şekilde bono düzenleme yetkisi vermemesi; sanığın, suç konusu bonolardaki yazıların kendisi tarafından yazıldığını, ancak borçlu bölümünü mağdurun imzaladığını savunmasına rağmen, keşideci imzalarının mağdurun eli ürünü olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edilmesi karşısında; tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir. Ancak;
    1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu, dikkate alınarak; suça konu bono aslı duruşmaya getirtilip incelenmesi; özelliklerinin ve unsurlarının duruşma tutanağına yazılması, yasal unsurları taşıyıp taşımadığının ve aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının gerekçeli kararda tartışılması, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Sanığın ve temyiz dışı sanık.... ’ın mağdur adına tescilli, aslında sanık ...’a ait olan aracın, mağdur tarafından başkalarına satışını önlemek ve hacizde ilk sırayı almak için suça konu bononun alındığını savunmaları; mağdurun, Cumhuriyet savcısı tarafından alınan ifadesinde bu hususu doğrulaması karşısında; sanık ... tarafından mağdur adına araç alınıp alınmadığının ve alınmış ise suç tarihindeki değerinin araştırılması, sanıktan buna ilişkin varsa belgelerinin istenmesi; aracın değeri ile bono bedelinin birbirleriyle tutarlı olması halinde, eylemin TCK’nin 211. maddesi kapsamında “bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3- Suç tarihinin, suça konu bononun icra takibine konulduğu tarih olan 05/10/2010 olduğu dikkate alınmadan, gerekçeli karar başlığında 15/05/2010 olarak yanlış yazılması,
    4-Yargılama gideri olarak hesaplanan miktarın CMK"nin 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun’un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda terkin edilecek miktar olan 20,00 TL"nin altında kalması nedeniyle hazine yerine sanığa yükletilmesi,
    5-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/01/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi