Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1347
Karar No: 2019/3131

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/1347 Esas 2019/3131 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/1347 E.  ,  2019/3131 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/04/2017 tarih ve 2014/508 E.- 2017/183 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine-kabulüne dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 20/10/2017 tarih ve 2017/821-2017/801 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, 30/11/2013 tarihinde gece saat 23:00 sularında davacı nezdinde 66803876 poliçe numaralı akaryakıt istasyonu paket poliçesi ile sigortalı Köse 2 Ltd.Şti."ne ait akaryakıt istasyonunda ani patlama ve ardından alevli yangın meydana geldiğini, sigortalının başvurusu ve yapılan incelemeler sonucunda dava dışı Köse 2 Ltd.Şti."ne 67.002,21 TL tazminatın 13/01/2014 tarihinde ödendiğini, davalının hasara yol açan LPG hattını kurması ve hasara neden olan malzemelerin maliki olması nedeniyle rücu kapsamında ilamsız takibe başlandığını, takibin davalının yetkiye ve borca itirazları nedeniyle durduğunu, itirazların haksız olduğunu, alacak miktarının likit olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, açılan davada mahkemenin yetkili olmadığını, davalının LPG dağıtım firması olduğunu ve davaya konu sigorta poliçesinin akaryakıta ilişkin olduğunu, otogaz bayiliğini ve bu bayilikten kaynaklanan riskleri kapsamadığını, ariyetlerin bakım ve onarım yükümlüğünün Köse Petrole ait olduğunu, sigortalının 20/04/2009 tarihindeki kurulumdan sonra hiçbir bakım yapmadığının tespit edildiğini, bayinin bakım yaptırmadığı gibi olaydan 2 gün önce gaz kokusu alınmasına rağmen derhal önlem alıp ayrıntılı inceleme yaptırmadığını, bayinin tesisatı sağlam bir şekilde teslim aldığını, eksper raporunda gaz kaçağı ile hasar arasında mutlak anlamda bir illiyet bağı kurulmadığını savunarak icra takibinin iptali ile davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı Köse 2 Petrol Tur.İnş.Gıda Teks.Oto. San. ve Tic. Ltd.Şti.’nin sorumlu müdür aracılığıyla gerekli bakım, test ve onarım işlemlerinin yapılmasını sağlama sorumluluğu, davalı ... San. ve Tic.A.Ş’nin de bu faaliyetlerin ilgili mevzuat ve standartlara göre yapılıp yapılmadığını gözlemleme, denetleme ve yıllık bazda EPDK’ya bildirme sorumluluğu bulunduğundan %30 oranında Habaş Petrol Ürünleri San. ve Tic. A.Ş’nin, %70 oranında da dava dışı Köse 2 Petrol
    Tur.İnş.Gıda Teks.Otomativ San. ve Tic. Ltd.Şti’nin sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı ... San. ve Tic.A.Ş’nin %30 kusur oranı göz önüne alınarak, davalının Trabzon 4. İcra Müdürlüğü"nün 2014/5736 Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 20.497,77 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
    Karara karşı, taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf isteminde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin, dava konusu tesisatı, dava dışı Köse 2 şirketine bayilik sözleşmesi ile mülkiyetinin kendisine ait olarak teslim ettiği, teslim sonrası yukarıda maddesi belirtilen sözleşme gereğince, bakım tamir sorumluluğun bayiye ait olacağı hususunun sözleşme ile kararlaştırıldığı, bu nedenle meydana gelen zarardan sözleşme gereğince dava dışı Köse 2 şirketinin sorumlu olduğu, bu zararı davalı şirketten dava dışı şirketin talep etme hakkının bulunmadığı, davacı ... şirketinin sigortalısına ödediği tazminatı halef sıfatı gereğince davalı şirketten talep etme hakkının bulunmadığı, mahkemenin bu hususta davalıya kusur izafe ederek, kusur oranında tazminat ödemesi yönünde vermiş olduğu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf talebinin kabulü ile davacının itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı vekili(katılmayla) temyiz etmiştir.
    1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, aşağıdaki (2) nolu bent kapsamı dışında kalan sair yönler bakımından dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Dava, yapı malikinin kusursuz sorumluluğuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup TBK’nın 69. maddesine dayalıdır. Bilindiği üzere, yapı maliki, üçüncü kişilerin, yapının bozukluğundan ve bakım eksikliğinden doğan zararını gidermekle yükümlüdür. Somut olayda, toplanan delillerle, tazminat istemine konu zararın davalı yapı malikinin, maliki olduğu yapının bozukluğundan kaynaklandığı ispatlanmış değildir. Her ne kadar, davalı yapı maliki, maliki olduğu gaz tesisinin bakım eksikliğinden kaynaklanan zararlardan da sorumlu ise de, bu sorumluluğu üçüncü kişilere karşı olup, TBK’nın 69/2. maddesi de gözetildiğinde, davacıya ait yapı eserini onunla yaptığı sözleşmeye istinaden kullanan ve tesisin bakımını da sözleşme ile üstlenmiş olan davadışı sigortalının, kanunda belirtilen anlamda üçüncü kişi sıfatı bulunmamaktadır. Bu durumda, davacı sigortacının TTK’nın 1481. maddesi dairesinde, sigortalısının halefi sıfatıyla, bakım eksikliğine dayalı olarak meydana geldiği anlaşılan zarardan ötürü davalı yapı malikinin sorumluluğuna dayalı rücuen tazminat isteminde bulunamayacağı açıktır. Şu halde, davanın anılan nedenle reddi gerekirken yeniden esas hakkında verilen hükümde yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, HMK’nın 370/4. maddesi uyarınca, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarda açıklanan şekilde değiştirilen gerekçeyle ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 305,65 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/04/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi