13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/9682 Karar No: 2019/1372 Karar Tarihi: 05.02.2019
Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/9682 Esas 2019/1372 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mağdurun Askerlik Şubesi bahçesinde bıraktığı kıyafetleri içerisinde bulunan cep telefonunu çalmıştır. Mahkeme, sanığın suçlu olduğuna hükmetmiş, ancak tebliğ işleminin usulsüz yapıldığı gerekçesiyle sanığın temyiz başvurusu süresinde kabul edilerek, tebliğnamedeki temyizin reddine dair görüşe iştirak edilememiştir. Ayrıca, eylemin hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmadığı konusunda eklentisinin tespiti gerektiğine karar verilmiştir. 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK'nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı belirtilmiştir. Sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunlu görülmüştür.
13. Ceza Dairesi 2018/9682 E. , 2019/1372 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanığa 08.09.2015 tarihli gerekçeli karar tebliğinin, 7201 sayılı TK"nın 10/2. maddesine aykırı olarak, savunmasında bildirdiği bilinen son adresine tebliğ çıkartılmadan, kendisinin müracaatı veya kabulü de olmaksızın doğrudan adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine çıkartılması ve ayrıca TK’nın 21. maddesi gereğince ihbarnamenin kapıya yapıştırılıp yapıştırılmadığının denetime olanaklı belirtilmemiş olması sebepleri ile tebliğin usulsüz yapılmış olduğunun anlaşılması karşısında sanığın 29.09.2015 tarihli temyiz başvurusu süresinde kabul edilerek tebliğnamedeki temyizin reddine dair görüşe iştirak edilememiştir. Sanığın, mağdurun Askerlik Şubesi bahçesinde bıraktığı kıyafetleri içerisinde bulunan cep telefonunu çalmış olduğunun anlaşılması karşısında öncelikle bahse konu yerin kamu binasının eklentisi niteliğinde etrafının çevrili olup olmadığının mağdur beyanı alınarak veya gerekmesi halinde mahalinde keşif icra edilmek suretiyle belirlendikten sonra sonucuna göre eklenti olduğunun anlaşılması halinde eyleminin TCK"nın 142/1-a-b maddelerinde düzenlenen suçları oluşturacağı şayet eklenti olmaması halinde ise bu kez eyleminin TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturacağı ve bu halde hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesinin gözetilmesine, 05/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.