5. Ceza Dairesi 2015/7929 E. , 2019/11615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat (sanık ... hakkında),mahkumiyet (diğer sanıklar hakkında)
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık ... hakkında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihlerinde ... Adliyesinde zabıt katibi olarak görev yapan sanıklar ... ve ... ile mübaşir olarak görev yapan sanık ..."ın Kadastro Mahkemesince verilen kararların kesinleştirme işlemlerini yapmadıkları, yine aynı mahkemedeki Yargıtay onama ilamlarını tebliğe çıkarmadıkları ve Yargıtayca bozulmasına karar verilenleri yeni esasa kaydetmedikleri iddiası ile açılan kamu davasında mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de; suç tarihinde yürürlükte bulunan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun
Yargıtay kararlarının tebliği başlıklı 438. maddesindeki "Yargıtayın bozma kararları ile onama kararları mahkeme yazı işleri müdürü tarafından derhâl taraflara tebliğ edilir." hükmü ile Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliğinin ilamların tebliği ve tevdii başlıklı 52. maddesinde yer alan "Kalem Şefi (yazı işleri müdürü) veya Muavini ilâmları taraflara tebliğ eder..." şeklindeki düzenlemeler karşısında, iddia konusu eylemlerden dolayı yazı işleri müdürü olan sanık ..."nın görevli olduğu anlaşılmakla, diğer sanıkların isnat edilen eylemlerden ne şekilde sorumlu oldukları, kendilerine tevdi edilen hangi görevi yerine getirmedikleri, suça katılımlarının ne şekilde olduğu hususları karar yerinde tartışılıp gerekçeleriyle gösterilmeden yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde birden fazla olacak şekilde işleyen sanıklar hakkında TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanmaması,
5271 sayılı CMK"nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, manevi zararların bu kapsamda bulunmadığı, dolayısıyla engel sabıkası olmayan sanık ... hakkında, somut maddi zararın ne olduğu denetime imkan verecek şekilde araştırılıp, kararda gösterilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile adı geçen sanık hakkında CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ... ve ... müdafi, sanıklar ... ve ... ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 09/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.