21. Hukuk Dairesi 2018/3704 E. , 2019/4786 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Dava dilekçesinde özetle;18/06/2011 tarihinden 01/04/2013 tarihine kadar davalı şirket işyerinde sigortasız hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı işveren cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.
... SGK Başkanlığı cevap dilekçesinde özetle ; eylemli çalışmanın ancak yazılı belgeyle ispatlanabileceğini, tanıkla ispatının mümkün olmadığını, tanıkların bordro tanıkları olması gerektiğini, işyerinin kapsam ve niteliğinin araştırılması gerektiğini, hak düşürücü sürenin dolup dolmadığının araştırılması gerektiğini, davacıya ait işe giriş bildirgesinin, gerekirse bu bildirgedeki imzanın aidiyetinin İncelenmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; “…5510 sayılı yasanın "Sigortalılık Hallerinin Birleşmesi" başlıklı 53. Maddesinin 13/02/2011 tarihinden itibaren değişik hali "Sigortalının 4. Maddenin birinci fıkrasının a ve b bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile c bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının c bendi kapsamında, a ve b bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine sahip olacak şekilde kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının a bendi kapsamında sigortalı sayılır." hükmünü içerdiği, bu düzenlemeye göre 01/03/2011 tarihinden itibaren 4/a ve 4/b sigortalılık hallerinin çakışması halinde 4/a üstünlük tanınması gerektiği, davacının talep konusu dönemde davalı şirket dışındaki bir şirketin müdürünün olmasının 4/a sigortalılık kapsamında iddia ettiği fiili hizmetlerin tespitine engel olmadığı, davacı ve bordro tanıklarının beyanlarının da davacının iddiasını doğruladıkları…” gerekçesiyle; Davanın KABULÜNE, 1601010931942 sicil numaralı davacının, davalı 1204569 sicilli iş yerinde 18/06/2011 - 01/04/2013 dönemlerinde sosyal güvenlik destek primine tabi sigortasız çalışmasının TESPİTİNE, karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
... istinaf dilekçesinde özetlei: davacının tespitini talep ettiği dönemlerle ilgili olarak 506 Sayılı Yasanın 63/A maddesi kapsamında yaşlılık aylığı kesilerek tüm sigorta kollarına tabi çalışma tespiti mi yoksa 63/B kapsamında Sosyal Güvenlik Destek Primine tabi çalışmanın tespitine mi talep ettiğinin netleştirilmediğinin beyanla, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “ Dinlenen davacı ve bordro tanığı davacının davalı iş yerindeki dava konusu dönemle ilgili olarak fiili çalışmasına şahit olduklarını beyan ettikleri, davacının davalı iş yerinde 18/06/2011-01/04/2013 dönemindeki sigortasız olarak çalıştığı ispatlanmakla yerel mahkeme kararının vermiş olduğu kabul kararının hukuka uygun olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, yerel mahkemenin objektif, rasyonel ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre HMK 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu ilk derece mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı…” gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, karar verilmiştir.
E)Temyiz :
Davalı Kurum vekili özetle ; davacı tanıklarının beyan ettiği dönem ile davacının talep ettiği dönemlerin örtüşmediğini, yeniden inceleme yapılarak maddi gerçekliğin ortaya konulması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Davacının tespitini talep ettiği dava konusu olan dönemlerde davalı kurumdan yaşlılık aylığı almakta olduğu, davacı vekili 28/11/2017 tarihli celsede taleplerinin müvekkilinin 506 Sayılı Yasanın 63/B maddesi kapsamında Sosyal Güvenlik Destek Primine dair çalışmanın tespitine yönelik olduğunu, davalarının bu yönden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasanın geçici 14 maddesine göre “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malûllüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında; bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlar hariç olmak üzere sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilir."
Öte yandan Mülga 506 sayılı Kanunun 63.maddesine göre;
"A) (Değişik: 16/10/2007-5698/2 md.) Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilir.
Yaşlılık aylıkları kesilenlerden yeniden çalıştıkları süre zarfında 78 inci maddeye göre prime esas kazançları üzerinden 73 üncü madde gereğince prim alınır. Yaşlılık aylıkları kesilenlerden işten ayrılarak yaşlılık aylığı verilmesi için yazılı talepte bulunan sigortalıya yeniden bağlanacak yaşlılık aylığı talep tarihini takip eden ödeme döneminden başlanarak ödenir.
B)Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam olunur. Ancak bunlardan 78 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançları üzerinden % 30 oranında Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir. Bu primin 1/4"ü sigortalı hissesi, 3/4"ü işveren hissesidir."
Somut olayda; davacının hizmet cetveline göre ihtilaflı dönemde davalı işyerinden herhangi bir hizmet kaydının olmadığı, 01/01/2004 tarihinden 31/08/2007 tarihine kadar ... Elektrik Ltd.Şti. ünvanlı işyerinden 4/A sigortalısı olarak bildirilmiş olduğu, davacının kuruma 06/09/2007 tarihinde tahsis başvurusunda bulunması üzerine davacıya 01/10/2007 tarihinden itibaren 506 Sayılı Yasa Kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının Kuruma destek primine tabi olarak çalışacağına dair dilekçe ile başvurusu olmadığı anlaşılmıştır.
Yapılacak iş, talebin davacının kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti ve sosyal güvenlik kurumu destek primine tabi olarak çalıştığına ilişkin olduğu, davacının Kuruma destek primine tabi olarak çalışacağına dair dilekçe ile başvurusu olmadığı hususu göz önünde bulundurularak, bu tür çalışmanın sosyal güvenlik destek primine tabi hizmet tespiti olarak talep edilemeyeceği değerlendirilerek karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
H)SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/06/2019 tarihi itibariyle oy birliğiyle karar verildi.