MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı tarafından, davalı aleyhine 25.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.08.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı tarafından 974, 975, 1016, 641 parsel sayılı taşınmazlarda malik kimlik bilgisine “İsmail” baba adının ve “1902” doğum tarihinin eklenmesini talep edilmiştir.
Davalı vekili davacının davasını ispat etmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2-“Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet, tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltilmesi gerekli bir hata yapılmışsa, bu hata tüzüğün 87. maddesi uyarınca, ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak, idarece düzeltilmelidir.
Eldeki davada, tapu kütüğünde doğum tarihi düzeltilmesi isteminin yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda reddi gerekir ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün H.U.M.K. nun 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte yazılı nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendinin 2. satırında yazılı olan “1902 doğumlu” rakam ve kelimelerinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 08.05.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi