17. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5049 Karar No: 2014/1166 Karar Tarihi: 04.02.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/5049 Esas 2014/1166 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2013/5049 E. , 2014/1166 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 17/01/2013 NUMARASI : 2012/197-2013/9
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline konut sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan daireye, yağan yağmur sularının logarları tıkaması sonucu pis suların dolarak dairenin hasarlandığını belirterek sigortalısına ödenen 3.791,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın husumet nedeniyle reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak; yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, konut sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın, o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece resen dikkate alınması gereklidir. TTK.nın 18’inci maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı Yasanın 12/II. maddesinde su, gaz, elektrik dağıtım, telefon, radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hükme bağlanmıştır. TTK.nun 3, 11, 12/11, 14, 18/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca davalı İSKİ’nin tacir, davacının iddia ettiği olayın ise, haksız fiil niteliğinde olduğu ve tacirin haksız fiilinden kaynaklanan tazminat davasının adli yargıda bakılması gerektiği nazara alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesin 04.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.