Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2708
Karar No: 2020/4388
Karar Tarihi: 23.09.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/2708 Esas 2020/4388 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ortak mirasbırakan anne ve babasının malik oldukları taşınmazların bir kısmını bağış, bir kısmını satış suretiyle davalılara temlik ettiklerini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmazsa tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ise tapu kayıtlarının iptal edilmesine karşı çıkmışlardır. Mahkeme, taşınmazların davalılara temlik edilmesi konusunda muvazaa iddiasının usulüne uygun şekilde ispatlanmadığını belirterek, sadece bazı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar vermiş, diğer taşınmazlar yönünden davanın reddine hükmetmiştir. Davalıların temyiz itirazları üzerine yapılan incelemede ise, muvazaa iddiasının kanıtlanamaması nedeniyle kararın yanılgılı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bozulmasına ve davacının ödediği harcın geri verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK’nin 190. ve 4721 sayılı TMK’nin 6. maddesi, 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2019/2708 E.  ,  2020/4388 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ( katılma yoluyla) ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin "ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacı, ortak mirasbırakan anne ve babaları ... ile ...’nin maliki oldukları taşınmazların bir kısmını bağış, bir kısmını satış suretiyle davalılara temlik ettiklerini, ayrıca davalı ... adına kayıtlı 40 ve 13 parsel sayılı taşınmazların bedelinin mirasbırakan ... tarafından ödendiğini ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmazsa tenkisine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ..., 40 parsel sayılı taşınmazı kendi kazanımları ile satın aldığını, bedelin ödenmesinde mirasbırakanın katkısının olmadığını, 77 ve 34 parsel sayılı taşınmazların davacıya verilmesinin teklif edilmesine rağmen davacının bunu kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., kendisine yapılan bağışın mirasçıların saklı payını zedeleme kastı ile yapılmadığını, bakım karşılığı yapıldığını, tenkis talebi yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğini, 16,51,74 ve 2 parsel sayılı taşınmazları mirasbırakan annesinden değil, bedeli karşılığı dayısından satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "Hâl böyle olunca, tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olacağından 10.04.1992 tarih 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuş olup bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece, 5 nolu bağımsız bölüm ile 2,74,51 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar yönünden muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, 3. kişiden satın alınan 13 ve 40 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bedelin mirasbırakan tarafından ödendiği iddiasının ispatlanamadığı, 73, 3, 88, 35 ve 41 parsel sayılı taşınmazlar bağış suretiyle temlik edildiğinden muvazaa iddiasının dinlenemeyeceği, tenkis isteği yönünden davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştirtir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ..."nin 12.07.1990 tarihinde 1651 ada 5 parseldeki 5 nolu bağımsız bölümü; mirasbırakan ..."nin ise 03.08.1982 tarihinde 92 ada 2, 10 ada 16, 21 ada 51 ile 12 ada 74 parsel sayılı taşınmazlardaki intikalen gelen paylarının tamamını davalı ..."a satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakan ..."nin 24.07.1998 tarihli aynı akitle 83 ada 3 ile 12 ada 88 parsel sayılı taşınmazları ile 13 ada 35 parsel sayılı taşınmazdaki payının tamamını davalı ..."e; 23 ada 41 parsel sayılı taşınmaz ile 23 ada 73 parsel sayılı taşınmazdaki payının tamamını davalı ..."a bağışladığı, davalı ..."in, 23 ada 40 parsel sayılı taşınmazı 30.09.1970 tarihinde; 21 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki payı ise 29.07.1977 tarihinde dava dışı 3. kişilerden satın aldığı anlaşılmaktadır. 1926 doğumlu mirasbırakan ... Berkiten"in 22.02.2002 tarihinde, 1926 doğumlu mirasbırakan ... "in ise 11.04.2007 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak çocukları olan ...,...ve ..."nin (eldeki davanın tarafları) kaldıkları, eldeki davanın 25.03.2008 tarihinde açıldığı kayden sabittir.
    Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakan ..."den bağış yoluyla davalılara intikal eden taşınmazlar yönünden tenkis isteğinin hak düşürücü süre nedeniyle, 3. kişilerden davalı ..."e intikal eden taşınmazlar yönünden ise taşınmazların bedellerin mirasbırakan ... tarafından ödendiği iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine.
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nin 190. ve 4721 sayılı TMK’nin 6. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Davacı taraf, temlikin muvazaa ile illetli olduğunu kanıtlamalıdır.
    Somut olayda, dinlenen davacı tanıkları, mirasbırakanın mirasçılardan mal kaçırmasını gerektirir somut olgular ortaya koymamışlar, temliklerin muvazaalı olduğuna dair hükme yeterli bir açıklamada bulunmamışlardır. Bu durumda davacı tarafça muvazaa iddiasının usulüne uygun şekilde ispatlandığını söyleyebilme olanağı yoktur.
    Hal böyle olunca, 5 nolu bağımsız bölüm ile 2, 74, 51 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar bakımından da davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı ... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz eden davalıya geri verilmesine, 10,00-TL.bakiye harcın davacıdan alınmasına, 23/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi