Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2019/16383
Karar No: 2021/6216
Karar Tarihi: 28.04.2021

Danıştay 6. Daire 2019/16383 Esas 2021/6216 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/16383
Karar No : 2021/6216

DAVACI : …

DAVALI : … Bakanlığı/ANKARA
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU: Trabzon İli, Sürmene İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel taşınmazın 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında sanayi alanından çıkarılarak kentsel yerleşme alanı (konut alanı) olarak belirlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işlemi ile 07.11.2018 onay tarihli 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planının anılan taşınmaza ilişkin kısmının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Dava konusu çevre düzeni planının ilgili mevzuata ve şehircilik ilkelerine ve hukuka aykırı olduğu, alt ölçekli planlara zemin hazırlamak amacıyla üst ölçekli planlarda değişiklik yapıldığı, yargı kararı gereği taşınmazın konut alanı olarak kalması gerektiği, kamu yararının gözetilmediği, gerekli araştırma ve incelemelerin yapılmadığı ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI : Davacının işbu davada ehliyetli olmadığı, davanın süresinde açılmadığı, davaya konu taşınmazın Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından iletilen talep yazısı üzerine konut dışı sanayi alanı olarak belirlendiği, imar planına askıda herhangi bir itirazın olmadığı, söz konusu taşınmazın hiç bir zaman konut alanı olarak planlanmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Taşınmazın bulunduğu alana yönelik dava konusu plan değişikliğinin parsel bazında olmayıp 120 hektarlık bir alanın sanayi alanı olarak planlanmasına ilişkin olduğu, alanda sanayi tesislerinin de bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda alt ölçekli plan kararlarına esas olacak yapılaşma şartlarını ortaya koyan genel arazi kullanım kararlarının üretildiği davaya konu çevre düzeni planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : Dava, Trabzon İli, Sürmene İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel taşınmazın 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında sanayi alanından çıkarılarak kentsel yerleşme alanı (konut alanı) olarak belirlenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işlemi ile 07.11.2018 onay tarihli 1/100.000 ölçekli Ordu-Trabzon-Rize-Giresun-Gümüşhane-Artvin planlama bölgesi çevre düzeni planı değişikliğinin anılan taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu taşınmazın da bulunduğu alanın 17.08.2016 tarihli çevre düzeni planında konut dışı kentsel çalışma alanı olarak belirlendiği, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığınca, alanın 1994 yılında İller Bankası tarafından onaylanan imar planında sanayi alanı olarak ayrılması üzerine bölgede sanayi tesisleri kurularak işletmeye açıldığı, Sürmene ilçesinde sanayi tesisi kurulabilecek başka alan bulunmadığı, mevcut durum ve uygulama imar planları dikkate alınmaksızın konut dışı kentsel çalışma alanı fonksiyonunun öngörülmesi nedeniyle mevcut tesislerin yeni yatırım yapamamasına neden olunduğundan alanda plan değişikliği yapılmasının istenilmesi üzerine dava konusu işlemle alanın sanayi alanı olarak planlandığı ve plan değişikliğinin 21.11.2018-21.12.2018 tarihleri arasında askıya çıktığı, davacı tarafından 01.03.2019 tarihinde … ada, … parsel sayılı taşınmazın sanayi alanından çıkarılarak konut alanı olarak planlanması istemiyle yapılan başvurunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün … günlü, … sayılı işlemi ile reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu çevre düzeni planının plan notlarının 5.1 sayılı maddesinde, bu çevre düzeni planının 1/100.000 ölçekli plan paftası, plan notları ve plan açıklama raporu ile bir bütün olduğu, 5.2 sayılı maddesinde, bu plan üzerinden ölçü alınarak uygulamaya geçilemeyeceği, 5.6 sayılı maddesinde, bu planın ilke ve stratejileri doğrultusunda yapılacak olan alt ölçekli planlarda ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınacağı, 5.8 sayılı maddesinde, bu planın onayından önce hazırlanarak ilgili idaresince onaylanmış ve bu planın ilke ve stratejilerine ve nüfus kabullerine uygun nazım ve uygulama imar planı bulunan alanlarda uygulamanın bu imar planları doğrultusunda sürdürüleceği, söz konusu imar planlarında, bu planın genel ilke ve stratejilerine, plan hükümlerine, plan açıklama raporuna ve nüfus kabullerine aykırı plan değişikliği ve revizyonu yapılamayacağı, bu planın onayından önce, mevzuata uygun olarak hazırlanmış ve ilgili idaresince onaylanmış olan mevzii imar planlarının uygulamasının söz konusu planlar doğrultusunda sürdürüleceği, kentsel yerleşme alanları içinde veya kentsel yerleşme alanları ile bütünlük oluşturan bitişik konumdaki sanayi alanlarında bulunan tesislerin ekonomik ömrünü tamamlamasının ardından, anılan alanlarda bu planın koruma, gelişme ve planlama hedef ve ilkeleri ve plan kabul nüfusu ile çelişmeyen alt ölçekli kentsel yerleşme alanı amaçlı imar planlarının ilgili kurum ve kuruluşların uygun görüşleri alınarak çevre düzeni planı değişikliğine gerek olmaksızın ilgili idaresince hazırlanabileceği ve onaylanabileceği, 5.13 sayılı maddesinde bu planın onayından önce düzensiz olarak kentleşmiş alanların çevre kalitesinin yükseltilmesi amacıyla sağlıklılaştırılması ve yenilenmesinin esas olduğu, bu konuda hazırlanacak projelerde sosyo-ekonomik politikaların geliştirilmesinin yanı sıra ekolojik eşiklerin gözetilececeği ve sürece halkın katılımının sağlanacağı, söz konusu alanların proje sonrasında fonksiyonun aynı kalması durumunda, alanda yaşamını sürdüren yerel halk profilinin korunmasının sağlanacağı kuralına yer verilmiştir.
Çevre düzeni planları, bölgesel nitelikte genel arazi kullanım kararları getirmekte, stratejik bir plan olması nedeniyle sadece fiziki kullanım kararları içermemektedir. Dolayısıyla, dava konusu Çevre Düzeni Planında belirlenen arazi kullanım kararları, niteliği itibariyle çevre kirliliğinin oluşmadan önce önlenebilmesi ve sağlıklı çevrenin oluşturulmasına yönelik hedef, ilke, strateji ve politikaları sağlayacak plan kararları olup, bu yönüyle bu plana dayanılarak yapılacak olan alt ölçekli planlarda öngörülen ve parsel bazında fiziki kullanım durumunu belirleyen arazi kullanım kararlarından farklılık arz ettiği kuşkusuzdur.
Ayrıca, bir bölgede önceki plan kararları ile belli bir amaca yönelik tanımlama yapılmış olmasının o bölgenin tamamının amacı, kapsamı, niteliği ve esasları ilgili mevzuatta belirlenmiş olan çevre düzeni planında aynı amaca tahsis edileceği sonucunu doğurmayacağı açıktır.
Davacı tarafından, uyuşmazlığa konu taşınmazın daha önce kentsel gelişme alanı olarak planlanmış iken dava konusu çevre düzeni planı değişikliği ile sanayi alanına dönüştürülmesinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu, artan nüfus öngörüsüne uygun olarak konut alanına dönüştürülmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Dava konusu plan ölçeği itibariyle genel arazi kullanım kararlarının üretildiği leke plan niteliğinde olması nedeniyle parsel bazında kararlara yer verilmesinin mümkün olmadığı, uyuşmazlığa konu taşınmazın bulunduğu alana yönelik plan değişikliğinin parsel bazında olmayıp 120 hektarlık bir alanın konut dışı kentsel çalışma alanından sanayi alanına dönüştürülmesine ilişkin olduğu, alanda mevcut sanayi tesislerinin bulunduğu, diğer taraftan bölgenin üst ölçekli planlarda kentsel gelişme alanı olarak planlanmadığı, planda parsel bazında konut kullanıma yönelik olarak değişiklik yapılmasını gerektirecek koşulların bulunmadığı, planın havza, bölge ve mevzuata uygun tesis edildiği, 2872 sayılı Yasanın 9. maddesinin (b) fıkrasında yer verilen çevre düzeni planı tanımı çerçevesinde planlama bölgesi kapsamında koruma-kullanma dengesi gözetilerek korunması gereken alanların yapılaşmalardan korunması için alt ölçekli plan kararlarına esas olacak yapılaşma koşullarının belirlendiği anlaşıldığından, davaya konu çevre düzeni planı değişikliğinde ve davacının plan değişikliği yapılmasına ilişkin başvurusunun reddi yolundaki işlemde şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 28/04/2021 tarihinde, davacı …'in ve davalı idare vekili Av. …'ün gelmediği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Danıştay Savcısı …'ın düşüncesi alındıktan sonra duruşma tamamlandı. Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Çevre düzeni planında daha önce konut dışı kentsel çalışma alanı olan davaya konu taşınmazın Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığının talebi üzerine 07.11.2018 onay tarihli Ordu-Trabzon-Rize-Giresun-Gümüşhane-Artvin planlama bölgesi 1/100.000 Çevre Düzeni Planında yapılan değişiklikle sanayi alanı olarak planlandığı ve 21.11.2018 - 21.12.2018 tarihleri arasında askıya çıktığı, davacı tarafından 01.03.2019 tarihinde davaya konu taşınmazın sanayi alanından çıkarılarak konut alanı olarak planlanması talebiyle başvuruda bulunulduğu, anılan başvurunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğünün … tarihli, … sayılı işlemi ile reddi üzerine bakılan dava açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, "Ülke fizikî mekânında, sürdürülebilir kalkınma ilkesi doğrultusunda, koruma-kullanma dengesi gözetilerek kentsel ve kırsal nüfusun barınma, çalışma, dinlenme, ulaşım gibi ihtiyaçların karşılanması sonucu oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek amacıyla nazım ve uygulama imar plânlarına esas teşkil etmek üzere bölge ve havza bazında 1/50.000-1/100.000 ölçekli çevre düzeni plânları Bakanlıkça yapılır, yaptırılır ve onaylanır. Bölge ve havza bazında çevre düzeni plânlarının yapılmasına ilişkin usûl ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
10/7/2018 tarihli 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 102.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde, yerleşme, yapılaşma ve arazi kullanımına yön veren, her tür ve ölçekte fiziki planlara ve uygulamalara esas teşkil eden üst ölçekli mekânsal strateji planlarını ve çevre düzeni planlarını ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak hazırlamak, hazırlatmak, onaylamak ve uygulamanın bu stratejilere göre yürütülmesini sağlamak, (c) bendinde ise, havza ve bölge bazındaki çevre düzeni planları da dâhil her tür ve ölçekteki çevre düzeni planlarının ve imar planlarının yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek, havza veya bölge bazında çevre düzeni planlarını yapmak, yaptırmak, onaylamak ve bu planların uygulanmasını ve denetlenmesini sağlamak Mekânsal Planlama Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca çıkarılan 14.06.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 4.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde, "Çevre düzeni planı: Varsa mekânsal strateji planlarının hedef ve strateji kararlarına uygun olarak orman, akarsu, göl ve tarım arazileri gibi temel coğrafi verilerin gösterildiği, kentsel ve kırsal yerleşim, gelişme alanları, sanayi, tarım, turizm, ulaşım, enerji gibi sektörlere ilişkin genel arazi kullanım kararlarını belirleyen, yerleşme ve sektörler arasında ilişkiler ile koruma-kullanma dengesini sağlayan 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekteki haritalar üzerinde ölçeğine uygun gösterim kullanılarak bölge, havza veya il düzeyinde hazırlanabilen, plan notları ve raporuyla bir bütün olarak yapılan planı ifade eder." kuralı yer almaktadır.
Yönetmeliğin "Planlama alanı" başlıklı 18.maddesinde, "Çevre düzeni planı; coğrafi, sosyal, ekonomik, idari, mekânsal ve fonksiyonel nitelikleri açısından benzerlik gösteren bölge, havza veya en az bir il düzeyinde yapılır." kuralına, "Plan ilke ve esasları" başlıklı 19. maddesinin 1.fıkrasında ise, "Çevre düzeni planları hazırlanırken; a) Varsa mekânsal strateji planlarına uygunluğun sağlanması, b) Yeni gelişmeler ve bölgesel dinamiklerin dikkate alınması, c) İlgili kamu kurum ve kuruluşlarının mekânsal kararları etkileyecek nitelikteki bölge planı, strateji planı ve belgesi, sektörel yatırım kararlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi, ç) Sürdürülebilir kalkınma amacına uygun olarak ekolojik ve ekonomik kararların bir arada değerlendirilmesi, d) Tarihi, kültürel yapı ile orman alanları, tarım arazileri, su kaynakları ve kıyı gibi doğal yapı ve peyzajın korunması ve geliştirilmesi, e) Doğal yapının, ekolojik dengenin ve ekosistemin sürekliliğinin korunması amacıyla arazi kullanım bütünlüğünün sağlanması, f) Ulaşım ağının arazi kullanım kararlarıyla birlikte ele alınması suretiyle imar planlarında güzergahı netleştirilecek yolların güzergah ve yönünün genel olarak belirlenmesi, g) Çevre sorunlarına neden olan kaynaklara yönelik önleyici strateji ve politikaların belirlenerek arazi kullanım kararlarının oluşturulması, ğ) İmar planlarına esas olacak şematik ve grafik dil kullanılarak arazi kullanım kararları ile koruma ve gelişmenin sağlanması, h) Afet tehlikelerine ilişkin mevcut raporlar ve jeolojik etütler dikkate alınarak afet risklerini azaltıcı önerilerin dikkate alınması esastır." kuralına yer verilmiştir.
Anılan 19.maddenin 2.fıkrasında, "Çevre düzeni planlarının hazırlanması sürecinde, planlama alanı sınırları kapsamında aşağıda genel başlıklar halinde belirtilen konular ile diğer konularda ilgili kurum ve kuruluşlardan veriler elde edilir; bu veriler kapsamında analiz, etüt ve araştırmalar yapılır: a) Sınırlar. b) İdari ve bölgesel yapı. c) Fiziksel ve doğal yapı. ç) Sit ve diğer koruma alanları, hassas alanlar, doğal karakteri korunacak alanlar. d) Ekonomik yapı. e) Sektörel gelişmeler ve istihdam. f) Demografik ve toplumsal yapı. g) Kentsel ve kırsal yerleşme alanları ve arazi kullanımı. ğ) Altyapı sistemleri. h) Yeşil ve açık alan kullanımları. ı) Ulaşım sistemleri. i) Afete maruz ve riskli alanlar. j) Askeri alanlar, askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgeleri. k) Planlama alanına yönelik bölgesel ölçekli kamu projeleri ve yatırım kararları. l) Her tür ve ölçekteki plan, program ve stratejiler. m) Göller, barajlar, akarsular, taşkın alanları, yeraltı ve yüzeysel su kaynakları ve benzeri hidrolojik, hidrojeolojik alanlar. n) Çevre sorunları ve etkilenen alanlar." düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı maddenin 3.fıkrasında, " Çevre Düzeni Planlarının hazırlanması sürecinde planlama alanı sınırları kapsamındaki tüm veriler 1/25.000 ölçekli harita hassasiyetinde hazırlanır." kuralı, 4.fıkrasında, "Plan hazırlık sürecinde ihtiyaç duyulan veri, bilgi ve belgeler; ilgili veriyi hazırlamakla sorumlu kurum ve kuruluşlardan, bilimsel çalışmalardan ve uzmanlarca arazide yapılacak çalışmalardan elde edilir." kuralı, 5.fıkrasında, "Planlama sürecinde coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama yöntemleri kullanılarak güncellenebilir ve sorgulanabilir sayısal veri tabanı oluşturulur." kuralı bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İncelenen dosyada, dava konusu taşınmazın Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 07.11.2018 onaylanan Ordu-Trabzon-Rize-Giresun-Gümüşhane-Artvin planlama bölgesi 1/100.000 Çevre Düzeni Planında sanayi alanı sınırlarında kaldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu çevre düzeni planının plan notlarının 5.1 sayılı maddesinde, bu çevre düzeni planının 1/100.000 ölçekli plan paftası, plan notları ve plan açıklama raporu ile bir bütün olduğu, 5.2 sayılı maddesinde, bu plan üzerinden ölçü alınarak uygulamaya geçilemeyeceği, 5.6 sayılı maddesinde, bu planın ilke ve stratejileri doğrultusunda yapılacak olan alt ölçekli planlarda ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınacağı, 5.8 sayılı maddesinde, bu planın onayından önce hazırlanarak ilgili idaresince onaylanmış ve bu planın ilke ve stratejilerine ve nüfus kabullerine uygun nazım ve uygulama imar planı bulunan alanlarda uygulamanın bu imar planları doğrultusunda sürdürüleceği, söz konusu imar planlarında, bu planın genel ilke ve stratejilerine, plan hükümlerine, plan açıklama raporuna ve nüfus kabullerine aykırı plan değişikliği ve revizyonu yapılamayacağı, bu planın onayından önce, mevzuata uygun olarak hazırlanmış ve ilgili idaresince onaylanmış olan mevzii imar planlarının uygulaması söz konusu planlar doğrultusunda sürdürüleceği, kentsel yerleşme alanları içinde veya kentsel yerleşme alanları ile bütünlük oluşturan bitişik konumdaki sanayi alanlarında bulunan tesislerin ekonomik ömrünü tamamlamasının ardından, anılan alanlarda bu planın koruma, gelişme ve planlama hedef ve ilkeleri ve plan kabul nüfusu ile çelişmeyen alt ölçekli kentsel yerleşme alanı amaçlı imar planları ilgili kurum ve kuruluşların uygun görüşleri alınarak çevre düzeni planı değişikliğine gerek olmaksızın ilgili idaresince hazırlanabileceği ve onaylanabileceği, 5.13 sayılı maddesinde bu planın onayından önce düzensiz olarak kentleşmiş alanların çevre kalitesinin yükseltilmesi amacıyla sağlıklılaştırılması ve yenilenmesinin esas olduğu, bu konuda hazırlanacak projelerde sosyo-ekonomik politikaların geliştirilmesinin yanı sıra ekolojik eşiklerin gözetilececeği ve sürece halkın katılımının sağlanacağı,. söz konusu alanların proje sonrasında fonksiyonun aynı kalması durumunda, alanda yaşamını sürdüren yerel halk profilinin korunmasının sağlanacağı kuralına yer verilmiştir.
Çevre düzeni planı kararlarının, kurumlardan ve arazi çalışmalarından elde edilen veriler, nüfus projeksiyonları ve yerel idarelerin imar planları, bölgesel yatırım kararları, koruma statülü alanlar, ulaşım ağları gibi plana girdi sağlayan veriler değerlendirilerek oluşturulması dolayısıyla nüfus projeksiyonlarına göre, yerleşim alanlarının belirlenmesi, bu doğrultuda, tarım alanları, orman alanları, meralar, jeolojik açıdan sakıncalı alanların korunması gerektiğinden bu tür alanlarda, münferit kentsel gelişme taleplerinin plan bütünlüğü göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Stratejik mekânsal planlama, kentsel gelişimi yalnızca fiziksel gelişim kapsamında ele alan bir yaklaşım değildir. Fiziksel gelişmenin yanı sıra, kentteki sosyal, kültürel, ekonomik, yerel örgütsel gelişime ilişkin stratejileri de içerir. Çevre düzeni planları, bölgesel nitelikte genel arazi kullanım kararları getirmekte olup, stratejik bir plan olması sebebiyle sadece fiziki kullanım kararları içermemektedir. Dolayısıyla, dava konusu 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında belirlenen arazi kullanım kararları, niteliği itibariyle çevre kirliliğinin oluşmadan önce önlenebilmesi ve sağlıklı çevrenin oluşturulmasına yönelik hedef, ilke, strateji ve politikaları sağlayacak plan kararları olup, bu yönüyle söz konusu plana dayanılarak yapılacak 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planlarda öngörülen ve parsel bazında fiziki kullanım durumunu belirleyen arazi kullanım kararlarından farklılık arz ettiği kuşkusuzdur.
Genel ilke olarak, plan kararları ile fiziksel çevreyi sağlıklı bir yapıya kavuşturmak, yatırımların yer seçimlerini ve gelişme eğilimlerini yönlendirmek ve toprağın korunma, kullanma dengesini en rasyonel biçimde belirlemek amaçlanır.
Bu amaç çerçevesinde, çevre düzeni planı ölçeğinde hangi usül ve esaslara göre planlama yapılacağı ayrıntıları ile ilgili Kanun ve Yönetmeliklerde düzenlenmiştir.
Ayrıca, bir bölgede önceki plan kararları ile belli bir amaca yönelik tanımlama yapılmış olması o bölgenin tamamının amacı, kapsamı, niteliği ve esasları ilgili mevzuatta belirlenmiş olan çevre düzeni planında aynı amaca tahsis edileceği sonucunu doğurmaz.
Davacı tarafından uyuşmazlığa konu taşınmazın daha önce konut alanı içerisinde planlanmış iken dava konusu çevre düzeni planı ile sanayi alanına dönüştürülmesinin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu, artan nüfus öngörüsüne uygun olarak kentsel gelişme alanı olarak planlanması gerektiği ileri sürülmüş, davalı tarfından ise söz konusu taşınmazın hiç bir zaman konut alanı olarak belirlenmediği ve Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan teklif çerçevesinde, taşınmazın bulunduğu geniş bir alana söz konusu alanda bulunan sanayi tesislerinin dikkate alınması sonucunda sanayi alanı kullanım kararı getirildiği savunulmuştur.
Bu itibarla, taşınmazın bulunduğu alana yönelik dava konusu plan değişikliğinin parsel bazında olmayıp 120 hektarlık bir alanın sanayi alanı olarak planlanmasına ilişkin olduğu, alanda sanayi tesislerinin de bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda alt ölçekli plan kararlarına esas olacak yapılaşma şartlarını ortaya koyan genel arazi kullanım kararlarının üretildiği davaya konu çevre düzeni planında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …- TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi