Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4190
Karar No: 2022/5756
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4190 Esas 2022/5756 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/4190 E.  ,  2022/5756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVALILAR : 1- ... VEK. AV. ...


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın davalı ... ... ile davalılar ... vd. gerçek kişiler yönünden reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 29/03/2006 tarihinde tuvalet ihtiyacını gidermek için trafo binasına girdiği sırada elektrik akımına kapılarak ağır şekilde yaralandığını, çalışma gücünü tamamen kaybettiğini, olayın meydana gelmesinde davalıların kusurlu olduğunu, davalı şirket çalışanları olan diğer davalıların sanık olarak yargılandıkları ceza davasında mahkumiyetlerine karar verildiğini, maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle davalılar aleyhine açmış olduğu davada, maddi zararının 285.000 TL olarak belirlendiğini ve yapılan yargılama sonucunda lehine 200.000 TL maddi tazminata hükmedildiğini, her altı ayda bir zararının arttığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik iş gücü kaybından dolayı 85.220 TL maddi, bakıcı gideri nedeniyle 150.000 TL maddi, bez gideri için 39.780 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş; 19/09/2016 tarihli dilekçesi ile talebini işgöremezlik tazminatı yönünden 201.033,68 TL, bakıcı giderine yönelik 515.316,87 TL, bez gideri için ise 42.590,40 TL olarak belirlemiştir.
    Davalı ... ...; davalı ... ile imzaladığı 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devri sözleşmesi uyarınca, dağıtım faaliyetinin ... tarafından yürütüldüğü dönemde gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlere dair sorumluluğun davalı ...’a ait olduğunu, tarafına husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ...; tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte sorumluluğunda bulunan enerji nakil hatlarının gerekli bakım ve onarım yükümlülüğünü de yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı gerçek kişiler; sorumluluklarına gidilemeyeceğini, taraflarına kusur atfedilemeyeceğini, davacının kusurlu davranışları nedeniyle olayın meydana geldiğini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    İlk derece mahkemesince; davacının elektrik akımına kapılarak ağır şekilde yaralanması sonucu % 100 malul kaldığı, davalılardan Yeşilırmak ...’ a karşı açılan davadan feragat edildiği, diğer davalılar yönünden ise davanın zamanaşımı süresi içinde açılmamış olduğu gerekçesiyle, davanın davalı ... ... yönünden feragat; diğer davalılar yönünde ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı ile davalı gerçek kişiler tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davacı ile davalı gerçek kişilerin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş; karar, davacının temyizi ( davalı ... yönünden) üzerine; Dairece verilen 10/09/2019 tarihli ve 2018/2899 E. - 2019/6458 K. sayılı kararla;
    “...Bu durumda; davacı, tazminat yükümlüsünün davalı ... olduğunu, dairemizin kısmi davaya ilişkin onama kararının kendisine tebliğ edildiği 30/03/2015 tarihinde öğrenmiş bulunmaktadır. Nitekim, davacı 19/09/2016 tarihli ıslah dilekçesiyle, kısmi davada verilen kararın derecaattan geçerek kesinleştiğini, tazminat yükümlüsünün davalı ... olduğunun belirlenmiş olması nedeniyle davalı ... ... yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiş, davalı ... ile gerçek kişi davalılar yönünden ise talebini artırmıştır.
    İşbu ek dava ise, 09/06/2014 tarihinde (ve kısmi dava hakkında verilen 29/05/2014 tarihli kararın kesinleşmesinden önce) açılmıştır.
    Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; davacının, kısmi dava hakkında verilen kararın onanmasına ilişkin dairemiz kararının kendisine tebliğ edildiği tarih itibariyle uğradığı zararın failinin davalı ... olduğunu öğrendiği, işbu ek davanın açıldığı tarih itibariyle, davalı ... yönünden iki yıllık kısa zamanaşımı süresinin henüz işlemeye başlamadığı gözetilerek, işin esasının incelenmesi ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle davalı ... yönünden de davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyan ilk derece mahkemesince; davanın davalı ... yönünden kabulü ile toplam 758.940,95 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’tan tahsiline, diğer davalılar yönünden verilen hüküm bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiğinden, davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile davalı gerçek kişilerin temyizi üzerine; Dairece verilen 02/11/2021 tarihli ve 2021/1558 E. - 2021/10761 K. sayılı kararla; (1) numaralı bentle davalı gerçek kişilerin tüm, davalı ...’ın sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, (2) numaralı bentle; “...Davacı tarafından Samsun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/419 esas sayılı dosyasında açılan kısmi davaya bakıldığında; mahkemece aktüerya bilirkişisinden alınan kök ve ek raporlarda, (davacının kusur durumuna göre) işgöremezlik tazminat miktarının toplam 285.225,20 TL olduğu belirtilmiş ve mahkemenin 29/05/2014 tarihli ve 2012/419 E. 2014/238 K. sayılı kararıyla taleple bağlı kalınarak 200.000 TL işgöremezlik tazminatının davalı ... ve gerçek kişilerden tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Eldeki davada ise mahkemece, aktüerya bilirkişisinden alınan kök ve 17/04/2017 ek rapor sonrasında, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 29/04/2017 tarihli dilekçe ile “Samsun 3. AHM dosyasında hükmedilen 200.000 TL’nin ferileriyle birlikte tahsil edildiğini, bakiye 85.220 TL’nin olay tarihinden itibaren faizi ile tahsiline hükmedilmesi halinde maddi tazminat kalemlerinin bu bölümü ile ilgili sorunun giderileceğini, bilirkişinin maddi tazminat hesabının sayın mahkemece bu haliyle düzeltilerek karar verilmesi yönünde” talepte bulunduğu görülmektedir.
    Hal böyle olunca mahkemece; davacının işgöremezlik tazminat talebi bakımından 29/04/2017 tarihli dilekçesi esas alınmak suretiyle (bakiye 85.220 TL bakımından) hüküm kurulması gerekirken, taraf itirazları ve ek raporlar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş (...) kabule göre de, davacı taleplerine yönelik olarak ayrı ayrı (bakıcı gideri, bez bedeli ve işgöremezlik tazminatı şeklinde) hüküm kurulması gerekirken, toplam tazminat miktarının yazılması suretiyle hüküm kurulması da doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
    İlk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın davalı ... yönünden kısmen kabulü ile 85.220 TL bakiye işgöremezlik tazminatı, 515.316,87 TL bakıcı gideri, 42.590,40 TL bez gideri bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...’tan tahsiline, diğer davalılar yönünden verilen hüküm kesinleştiğinden davalılar hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2) 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 8 inci maddesine göre; “Bir hükmün bozulmasını mütaakıp verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınır ve bozulan hükümden evvelce alınmış olan karar ve ilam harcı, mütaakıp hükme ait harçdan mahsup olunur.”
    Somut olayda; ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın 643.127,27 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş olup, bu miktar üzerinden alınması gereken nispi karar ve ilam harcından; davalı ... tarafından 26/10/2020 tarihinde bakiye karar harcı olarak yatırılan 51.843,25 TL harcın mahsup edilerek, sonucuna göre harç hususunda hüküm tesis edilmesi gerekirken; Harçlar Kanununun 8 inci maddesine aykırı, mükerrer harç tahsiline yol açacak şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin çıkarılarak yerine, “2- Alınması gereken 43.932,02 TL nispi karar ve ilam harcından; aşamalarda davalı ... tarafından yatırılan 51.843,25 TL bakiye karar harcının mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan harcın istem halinde davalı ...’a iadesine,” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi