Esas No: 2021/6466
Karar No: 2022/5776
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/6466 Esas 2022/5776 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kira sözleşmesinde belirtilen şekilde 542.000 m² ham toprağı ağaçlandırıp, sözleşmede belirtilen süre kadar uzatma hakkı olduğunu ileri sürerek, davalının kira sözleşmesini uzatmadığı için 20.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi bu talebi reddetmiştir. Davacı istinaf başvurusunda bulunmuş, ancak bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunu reddetmiştir. Davacıların temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay, davalının kira sözleşmesini uzatmama hakkını iyi niyet kurallarına uygun kullanıp kullanmadığının araştırılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur. HMK'nın 371. maddesi gereğince davacı yararına karar verilmiştir. Yargıtay duruşması vekalet ücreti davalıdan alınıp davacıya verilecektir. Karara göre kanun maddeleri ise: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 ve 371. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
DAVACILAR : 1-..., 2-...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen karar, davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 14/06/2022 tarihinde davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 22/09/2005 tarihli kira sözleşmesi ile 542.000 m² ham toprağı, onaylanmış uygulama projesinde belirtilen şekilde ağaçlandırmak üzere kiraladığını, kira sözleşmesi süresinin ilk on yıldan sonra ağaçlandırma projesine uyulduğu taktirde projede belirtilen süre kadar (150 yıl ) uzatılacağının düzenlendiğini, sözleşme süresinin uzatılmamasının tek sebebi olarak projeye aykırılığın ön görüldüğünü, bu düzenlemeye güvenerek 542.000 m² ham toprağı kiralayarak çok büyük ölçekte bir yatırım ile araziye 23.000 civarında ... fidanı diktiğini, ilgili projenin yüksek maliyet gerektirdiğini ve bu prejenin sadece on yıllık bir süre için planlanmayacağını, büyük zahmetlerle ve harcamalarla ... fidanlarının düzenli bakımının yapıldığını ve ham toprağın bir zeytinliğe dönüştürüldüğünü, kira sözleşmesinin ilk on yılı dolduğunda kiraya veren tarafından oluşturulan komisyonun gerekli incelemeleri yaptığını ve başarı oranının % 95 olduğunu tespit ettiğini, sözleşmenin uzatılmasına hiçbir engel bulunmadığını, proje uygulaması bakımından çok daha düşük oranlarda başarılı olan bir çok sözleşmenin uzatılmasına rağmen işbu kira sözleşmesinin uzatılmadığını, davalının 06/02/2018 tarihli yazısı ile sözleşme süresinin uzatılmayacağını bildirdiğini ve taşınmazı teslim aldığını, davalının sözleşme süresine ilişkin tasarrufta bulunurken dürüstlük kuralına uymakla yükümlü olduğunu, daha düşük başarılı bulunan alanlara ilişkin sözleşmeler uzatılmasına rağmen kendisinin sözleşmesinin uzatılmamasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 10.000 TL yatırım bedeli ve 10.000 TL yoksun kalınan kar olmak üzere şimdilik 20.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, talebini yatırım bedeli için 322.441 TL, yoksun kalınan kar için 88.337.603,28 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı; kira sözleşmesinin yenilenmemesinin hukuka aykırı olmadığını, tarafların sözleşmeyi serbest iradeleri ile tüm koşullarında anlaşarak imzaladıklarını, idarenin sözleşmeyi her koşulda ve kayıtsız şartsız uzatacağına dair bir hüküm bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; davalı idarenin sözleşmeyi uzatma zorunluluğu bulunmadığı, özel şartlar bölümünde "uzatılabilir" ibaresine yer verilerek davalı idareye takdir hakkı tanındığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; 10 yıl olarak belirlenen kira sözleşmesinin, şartların yerine gelmesi halinde uzatma yetki ve takdirinin davalıya bırakıldığı, davacının yatırım masrafı ve mahrum kalınan karla ilgili taleplerinin de yersiz olduğu gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu 22/09/2005 başlangıç tarihli, on yıl süreli kira sözleşmesinde, kiralananda, uygulama projesinde belirtilen şekilde ağaçlandırma yapılacağı belirtilmiştir; ayrıca taşınmaz, Çevre ve Orman Bakanlığınca onaylanan ağaçlandırma projesine uygun olarak ağaçlandırıldığı takdirde sürenin 10’ar yıllık dilimler halinde, projesinde belirtilen süre kadar uzatılabileceği hüküm altına alınmıştır. Davacıların, kiralanan taşınmazı sözleşmeye uygun olarak ... dikmek suretiyle ağaçlandırdıkları, hazırlanan raporda fidan yetişme oranının (başarı oranı) %95 olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar, süre sonunda, davalı idareye başvuru yaparak kira süresinin uzatılmasını istemişler, Orman İşletme Müdürlüğü yazısında, 10 yıllık kira süresinin uzatılmasında sakınca görülmediği belirtilmiş, davalı idare ise 06/02/2018 tarihli yazısı ile uzatma talebinin Maliye Bakanlığı Mili Emlak Genel Müdürlüğüne bildirildiği alınan cevabi yazıda söz konusu ağaçlandırma sahasının ikinci on yıllık kira süresinin uzatılmasının uygun görülmediğinin bildirildiği ifade edilerek kiralananın teslim edilmesi istenilmiş, davacılar tarafından kiralanan 06/02/2018 tarihli teslim tutanağı ile teslim edilmiştir.
Somut olayda; uyuşmazlık, kira sözleşmesini, süre sonunda uzatmayan davalı idare'nin tazminatla sorumlu olup olmayacağı konusundadır. Davaya dayanak kira sözleşmesinin süresi on yıl olup mahkemece belirtildiği gibi kira süresinin uzatılması idarenin takdirine bırakılmıştır. Ancak bu durum, idarenin takdir hakkının sınırsız olduğu anlamına gelmemektedir. Her hakkın kullanılmasında olduğu gibi, sözleşmede tanınan, kira süresinin uzatılması hakkının da iyi niyet kurallarına uygun olarak kullanılması, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi hükmü gereğidir.
Hal böyle olunca; ilk derece mahkemesine; davalı idarenin, kira sözleşmesinin süresinin uzatılmaması yönünde kullandığı takdir hakkının iyi niyet kurallarına uygun olup olmadığının değerlendirilmesi, davacının, daha düşük proje başarısına sahip kiracıların kira sözleşmelerinin uzatıldığı iddiası üzerinde de durularak, ilgili sözleşmelerin incelenmesi ve sonucuna göre işin esası hakkında bir karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.