Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8258
Karar No: 2015/16091
Karar Tarihi: 05.05.2015

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/8258 Esas 2015/16091 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/8258 E.  ,  2015/16091 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı ile davalılar arasındaki dava hakkında, Ankara 7. İş Mahkemesince verilen 14.05.2014 tarihli 2013/1368 esas ve 2014/547 karar sayılı kararın davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 25.09.2014 tarihli 2014/18740 esas ve 2014/25511 karar sayılı ilamı ile hükmün BOZULMASINA karar verilmiş; davacı vekili, kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması isteğinde bulunmuştur.
    Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi:
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli 1987/2-520 esas ve 1988/89 karar sayılı kararında, Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 04.02.1959 tarihli 1957/13 esas ve 1959/5 karar ile 09.05.1960 tarihli 1960/21 esas ve 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
    Dairemizin bozma ilamında, son alt işverenin davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, halihazırda eldeki davada, son alt işverenlerin davaya davalı sıfatıyla dahil edildikleri ve böylece taraf teşkilinin sağlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, bozma ilamında davacının hangi alt işverenler nezdinde çalıştığı hususunda dosya içeriğinde bilgi olmadığı belirtili ise de, davacının uyuşmazlığa konu dönemde çalıştığı alt işverenlerin bilgileri, dosya içeriğindeki sosyal güvenlik kurumu kayıtlarından tespit edilebilmektedir. Açıklanan bu yönlerden, maddi hataya dayanan Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.
    Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin davalıya ait işyerinde kayden altişveren şirket işçisi olarak çalıştığını, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğunu, müvekkilinin ... işçisi sayılması gerektiğini, iş sözleşmesinin işverence geçerli veya haklı sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının hizmet alım sözleşmelerinin tarafı olan yüklenici şirketlerin işçisi olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, yapılan hizmet alım sözleşmelerinin kanuna uygun olduğunu, muvazaalı olmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalı .... temsilcisi, iş sözleşmesinin 30.07.2013 tarihli yazılı fesih bildirimiyle zorunlu olarak feshedildiğini, kaldı ki davacının 02.01.2014 tarihinde yeni ihale yüklenici şirket bünyesinde çalışmaya başladığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Dahili davalı ... ... davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, yazılı gerekçeyle dahili davalılar yönünden taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine; davalı ... yönünden ise, davacının 07.01.2014 tarihinde işverence işe başlatıldığı, işe başlatmama tazminatı ve işe iade talebi yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, söz konusu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, iki aylık boşta geçen süre ücreti ve diğer hakların davalı ..."nden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin altıncı fıkrasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi; “bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişki” olarak tanımlanmış; aynı maddenin yedinci fıkrasında “asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez” kuralına yer verilmiştir.
    Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olarak kurulabilmesi için iki işverenin bulunması, mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işin varlığı ve asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi halinde “işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme” unsurunun gerçekleşmiş olması gerekir. Bundan başka ilişki muvazaaya dayanmamalıdır. Aksi halde alt işveren işçisi başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görecektir.
    6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 4. maddesi uyarınca, davalının yapacağı hizmetlerin başkasından satın alınması da mümkündür. Sözü edilen düzenleme ile asıl işin tamamı ya da bir kısmı 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinde öngörülen sınırlamalara tabi olmaksızın alt işverene verilebilir. Bu durumda sadece 4857 sayılı Kanun"un 2. maddesinin 7. fıkrası ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 19. maddesi çerçevesinde muvazaa denetimi yapılabilir.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkinin kanuna uygun kurulup kurulmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığı yeterli derecede araştırılıp değerlendirilmemiştir. Eldeki dava işe iade davası olup, uyuşmazlığa konu fesih tarihi itibariyle yürürlükteki hizmet alım sözleşmesini konu alan, davacının tarafı olduğu kesinleşmiş bir yargı kararı dosya kapsamında bulunmamaktadır. Bu halde, kesinleşmiş karara konu olmadığı anlaşılan, fesih tarihi itibariyle yürürlükteki hizmet alım sözleşmesinin, davacının işyerinde yürüttüğü iş açısından, 6001 sayılı Kanun"un 4. maddesi gözönünde bulundurularak kanuna uygun yapılıp yapılmadığının belirlenmesi; ayrıca muvazaaya dayalı olup olmadığının değerlendirilmesi gereklidir.
    Anılan sebeplerle, dosya kapsamında bulunmayan fesih tarihi itibariyle yürürlükteki hizmet alım sözleşmesi, genel şartname, idari şartname, teknik (özel ve genel) şartnameler, makine, teçhizat ve ekipman listeleri ile sair sözleşme ekleri dosya içeriğine alınarak titizlikle incelenmeli ve fesih tarihi itibariyle yürürlükteki hizmet alım sözleşmesinin, davacının işyerinde yürüttüğü iş açısından, 6001 sayılı Kanun"un 4. maddesi gözönünde bulundurularak kanuna uygun yapılıp yapılmadığı belirlenmeli, ayrıca muvazaaya dayalı olup olmadığı değerlendirilmeli ve neticeye göre sonuca gidilmelidir.
    Yukarıda yazılı sebeplerden, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi