Esas No: 2022/4064
Karar No: 2022/5755
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/4064 Esas 2022/5755 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/4064 E. , 2022/5755 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. ...
DAVALILAR : 1
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine, ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davacılardan İhsan’ın 30/10/2012 tarihinde arkadaşları ile top oynarken bahçe dışına çıkan topu almaya çalıştığı sırada demir korkuluklara temas etmesi sonucu elektrik akımına kapılarak ağır şekilde yaralandığını, bir başkasının bakım ve desteğine ihtiyaç duyduğunu, bu nedenle annesi olan davacı ...'ın kendisine veli olarak atandığını, olayın meydana gelmesinde davalıların kusurlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik davacılardan İhsan’ın geçici ve sürekli iş gücü kaybı ile sürekli bakım gideri nedeniyle 10.000 TL maddi, 150.000 TL manevi, annesi Nurdan için 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişler; davacılardan İhsan 20/12/2017 tarihli dilekçesi ile iş göremezlik tazminatı yönünden istemini 696.051,64 TL, bakıcı giderine yönelik istemini ise 703.805,84 TL olarak belirlemiştir.
Davalı ... ...; tarafına husumet yöneltilemeyeceğini, olayın meydana gelmesinde sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğunda bulunan enerji nakil hatlarının gerekli bakım ve onarım yükümlülüğünü de yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ve Ticaret Limited Şirketi, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacılardan İhsan’ın elektrik akımına kapılarak ağır şekilde yaralanması sonucunda % 100 oranında malul kaldığı, olayın meydana gelmesinde davalılardan ... ...’ın % 60, diğer davalı şirketin ise % 40 oranında kusurlu olduğu, davacı ...’ın, annesi diğer davacı ... dışında herhangi bir yakını bulunmadığından bakıcı giderinden indirim yapılamayacağı gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacılardan İhsan için 696.051,64 TL iş göremezlik tazminatı ile 703.805,84 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.399.857,48 TL maddi, 150.000 TL manevi; diğer davacı ... için 50.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalılardan ... ... tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, davalının temyizi üzerine; Dairece verilen 16/04/2019 tarihli ve 2019/335 E. 2019/3337 K. sayılı kararla; (1) numaralı bentle davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, (2) numaralı bentle; “...zararlandırıcı olay nedeniyle hayati gereksinimlerini bir başkasının yardım ve bakımı olmadan karşılayamaz hale gelen davacının kendi gelirinden bakım için bir miktar pay ayırması gerekeceği, ayrıca aile bireylerinin yardımından da yararlanacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesince; bilirkişi tarafından belirlenen bakıcı ücretinden TBK'nın 51 ve 52 nci maddeleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bakıcı ücretinin tamamının tazminine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan ilk derece mahkemesince; 29/06/2021 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davacılardan İhsan’ın 10/09/2020 tarihinde vefat ettiği, bakıcı giderine yönelik tazminatın 128.373,15 TL olarak hesap edildiği, işbu tazminat miktarından % 15 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, bakıcı gideri ve iş göremezlik tazminatına dair hükmün bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği gerekçesiyle; davacıların manevi tazminat ile iş göremezlik tazminatına yönelik talepleri yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, bakıcı giderine yönelik istemin kısmen kabulü ile 109.117,18 TL’nin 30/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davalılardan ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre; davacı ... vekilinin tüm, davalı ... ... vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297 inci maddesinin ikinci fıkrasında; “ Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Öte yandan; 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 8 inci maddesine göre; “Bir hükmün bozulmasını mütaakıp verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınır ve bozulan hükümden evvelce alınmış olan karar ve ilam harcı, mütaakıp hükme ait harçdan mahsup olunur.”
Somut olayda; ilk derece mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın 1.005.168,82 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş olup, bu miktar üzerinden alınması gereken nispi karar ve ilam harcından; davacı tarafça yatırılan peşin harç ve tamamlama harcı toplamı olan 5.464,26 TL harç ile davalı tarafça bakiye karar harcı olarak yatırılan 103.595,04 TL harç mahsup edilerek, sonucuna göre harç hususunda hüküm tesis edilmesi gerekirken; bozma öncesi kesinleşen yönler göz önünde bulundurulmaksızın, HMK’nın 297 nci maddesi ile Harçlar Kanunu'nun 8 inci maddesine aykırı, infazda tereddüte yol açacak şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın tüm, davalı ... ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin çıkarılarak yerine, “ 4- Alınması gereken 68.663,08 TL nispi karar ve ilam harcından; aşamalarda davacılar tarafından yatırılan 717,26 TL peşin harç ile 4.748,00 TL tamamlama harcının, davalı ... ... tarafından 24/01/2018 tarihinde yatırılan 103.595,04 TL bakiye karar harcının mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazladan yatırılan toplam 40.396,22 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinden ve talep halinde 5.464,26 TL'sinin davacılara, 34.931,96 TL'sinin davalı ... ...'a iadesine, ” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 14/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.