Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4759
Karar No: 2017/3687
Karar Tarihi: 30.10.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/4759 Esas 2017/3687 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Davalı faturaya dayalı bir icra takibi yapmış ve itiraz üzerine de dava açmıştır. Taraflar arasında yazılı sözleşme yoktur ve diğer kesin delillerle de akdî ilişki ispatlanamamıştır. Sözleşme ilişkisi kanıtlanmadığından davanın kabulüne, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verildiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddeler, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 200. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 202. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2016/4759 E.  ,  2017/3687 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz olunmuştur.
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkili hakkında davalı tarafından başlatılan icra takibinin kesinleştirildiğini, takibe konu borç ile ilgisinin bulunmadığını, ... ... İlçesi ... Mahallesi ... parselde bulunan bina üzerine inşaat yapılmak üzere ... arasında Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığını, inşaatın bu kişi tarafından daha sonra ...-... Ltd. Şti."ye devredildiğini, buna ilişkin 11.02.2014 tarihli ihtarnamenin müvekkiline gönderildiğini, takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek takibin iptâli ile %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili ise, davanın reddini dilemiş, mahkemece, davacının taşınmazın mali olduğu, dava dışı müteahhit arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin ise işin elektrik projesi işi ve teknik uygulama sorumluluğunu üstlendiğini, takibin de itiraz edilmeksizin kesinleştiğini, davacının sorumlu olduğu anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava, TBK 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu elektrik projesi işi ve TUS sorumlusu olduğu belirtilen eser sözleşmesine dayalı olarak iş bedelinin ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
    Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibin beşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu
    hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibin beşyüz Türk lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya Onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Delil olarak dayanılmış ise ticari defter kayıtları ile ve ayrıca yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ikrar, yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir. Tüm bu delillerle de sözleşme ilişkisi ispatlanmış değilse HMK 200. maddedeki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. Açık muvafakat olmazsa tanıkla sözleşme ilişkisi ispatlanamaz. Bunun da istisnası olan HMK 202. maddeye göre senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davalı faturaya dayalı icra takibi yapmış ve itiraz üzerine de dava açmış olup taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı gibi diğer kesin delillerle de akdî ilişki ispatlanamamıştır. Alacak miktarına göre akdî ilişkinin tanıkla ispatlanması mümkün olmadığı gibi davacının açık rızası ve delil başlangıcı niteliğinde belge de bulunmadığından tanık beyanlarına dayalı olarak akdî ilişkinin varlığı ispatlanamaz. Bu durumda davacıya husumet yöneltilmesini mümkün kılan sözleşme ilişkisi kanıtlanmamış olduğundan davanın kabulüne ve davalının kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığından kötüniyet tazminatı isteminin reddine, karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 30.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi