5. Ceza Dairesi 2019/8098 E. , 2019/11608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik, 5464 ve 213 sayılı Kanunlara muhalefet
HÜKÜM : Tefecilik ve 5464 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından mahkumiyet, 213 sayılı Kanuna muhalefet suçundan beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin temyiz dilekçesinin içeriğine göre temyizinin 213 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan beraat, sanık müdafin temyiz talebinin ise mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanık hakkında 213 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın üzerine atılı 213 sayılı Kanuna muhalefet suçunun aynı Kanunun 359/a-2 maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 15/11/2011 tarihli sorgu ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, zamanaşımını kesen başkaca bir sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Sanık hakkında 5464 sayılı Kanuna muhalefet ve tefecilik suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre tefecilik suçu bakımından yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın tefecilik suretiyle kazanç sağlamaya yönelik kastı ve atılı suçlara ilişkin eylemlerin korudukları hukuki yararlar dikkate alındığında hukuksal anlamda fiilin sadece tefecilik suçuna vücut vereceği gözetilmeden iki ayrı suçtan mahkumiyet hükmü tesisi,
Tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek için ödünç paranın verildiği tarih, zincirleme suçlarda ise son suçun işlendiği gün olduğu, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 12/05/2015 tarihli ve 2014/4655 Esas, 2015/152 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç karşılığı ödünç para verilmesi halinde zincirleme tefecilik suçunun oluşacağı nazara alındığında; UYAP kayıtlarına göre sanık hakkında 2009 yılında işlediği iddia olunan tefecilik suçundan 07/03/2012 tarihli iddianameyle Malatya 4. Asliye Ceza Mahkemesine 2016/870 Esas sayılı davanın açıldığı ve derdest olduğu, temyize konu bu dosyadaki suç tarihinin 2008 yılı, iddianame tarihinin ise 11/02/2011 olduğu anlaşılmakla, davalar arasında sanık ve suç yönünden hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, sanığın eylemlerinin kül halinde zincirleme tefecilik suçunu oluşturabileceği gözetilip, anılan dosyanın getirtilerek incelenmesinden, mümkünse davaların birleştirilmesinden, iddianame ve suç tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin, suçun teselsül edip etmediğinin karar yerinde tartışılmasından sonra hasıl olacak sonuca göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
TCK"nın 53. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının hapis cezasına mahkumiyetin yasal sonucu olması ve kazanılmış hakka konu olmaması dikkate alınarak, kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezası verildiği halde TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 09/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.