16. Hukuk Dairesi 2013/2540 E. , 2013/1929 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Yasa"nın 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında Kurşunlu Köyü çalışma alanında ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 459 parsel sayılı 5800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 173 ada 55 parsel numarasıyla ve 5317.02 metrekare olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., 153 ada 55 sayılı parseldeki eksikliğin komşu 173 ada 54 ve 57 parse sayılı taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişme konusu eski 459, yeni 173 ada 55 sayılı parselin 5317.02 metrekare yüzölçümüyle tapu kütüğüne aktarılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi gereğince yapılan yüzölçümü düzeltme işleminin doğru olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın bulunduğu yere ilişkin ada raporunda davacıya ait eski 459 yeni 173 ada 55 sayılı parselin 5800 metrekare olan yüzölçümünün 5317.02 metrekare olduğu, aradaki 482.98 metrekare farkın eski ölçüm tekniği ve alan hesaplamalarından kaynaklandığı belirtilmiştir. Davanın, bu ada raporu esas alınarak yapılan tespite karşı açılması nedeniyle ada raporunun denetlenmesi açısından taşınmaz başında keşif yapılması ve teknik bilirkişiden rapor alınması gerekirken, keşif yapılmamış ve uygulama tutanağına karşı askı ilan süresi içinde kendisine ait taşınmazdaki yüzölçümü eksikliğinin komşu 173 ada 54 ve 57 sayılı parsellerden kaynaklandığı iddia edilerek dava açıldığı ve husumet bu taşınmaz maliklerine yönetildiği halde davalılara ait 173 ada 54 ve 57 sayılı parseller tutanak asılları getirtilmek suretiyle davalı hale getirilmemiş; eksikliğin davalı gösterilen komşu parsellerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırılmamış ve davanın konusu olan bu parseller hakkında hüküm kurulmamış olması nedeniyle yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle davalılara ait 173 ada 54 ve 57 sayılı parsellerin tutanak asılları dosyaya celbedilerek davalı hale getirilmeli, 22.02.2005 tarih 5304 sayılı Yasa ile getirilen 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi ile bu madde uyarınca 29.11.2006 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren "Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilindeki Gerekli Düzeltmelerin Yapılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik" hükümlerine göre denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgeler getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve 3 kişilik serbest harita mühendisleri katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan ilk tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak, varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli; fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden uygulama kadastrosuna esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntıların yer alması gerektiği üzerinde durulmalıdır. Ayrıca, birincisi ortofoto üzerinde ilk tesis kadastrosuna ait harita ile uygulama haritasını ada bazında, ikincisi çekişmeli taşınmazlar ve komşularını kapsar bazda ve üçüncüsü ise ilk tesis kadastro haritası ile çekişmeli taşınmazların zeminini çakıştırır bazda en az üç adet harita düzenlenmesi ve uygulama haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları gösterir harita tanzim edilmesi istenmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı göz önünde bulundurulmalı, uygulama tutanaklarına karşı süresinde dava açılmakla yüzölçümleri itirazlı hale gelen dava konusu parsellerin yüzölçümlerini belirtecek şekilde tescil hükmü kurulmalıdır. Mahkemece açıklanan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.