MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Fettahlı Köyü çalışma alanında bulunan 270 parsel sayılı 449431 metrekare yüzölçümdeki taşınmaz 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığından tutanağın beyanlar hanesine ayrı ayrı kullanıcıları şerh verilerek Hazine adına hükmen tescil edilmiştir. 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu ile eski 270 parsel 102 ada 272 sayılı parsel altında ve yüzölçümü 447688.82 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı ... beyanlar hanesinde Mehmet oğlu ..."in kullanımında olduğuna dair şerh verilen ve 32, 33/A ve 33/B numaralarıyla gösterilen toplam 6097 metrekare yüzölçümündeki bölümün, fiilen kendisinin zilyetliğinde bulunduğunu belirterek bu durumun beyanlar hanesinde şerh verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece şerhe yönelik davaların askı ilan süresi geçtikten sonra açılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddede yer alan düzenlemeye göre tespitin kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık süre içinde genel mahkemede de dava açılabileceği kuşkusuzdur. Somut olayda, tespitin kesinleştiği 29.03.2001 tarihinden dava tarihi olan 26.04.2011 tarihine kadar anılan yasa maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olup davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile red kararı verilmesi isabetsiz ise de karar sonucu itibarı doğru olduğundan temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 18.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.