16. Hukuk Dairesi 2012/4808 E. , 2013/1915 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : 3402 SY"NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN
DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa"nın 41. maddesine göre re"sen yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla Kapullu Mahallesi çalışma alanında ve ... ve müşterekleri adına tapuda kayıtlı bulunan 108 ada 434 parsel sayılı 1868 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 958.37 metrekare, Fatma Ünal adına tapuda kayıtlı bulunan 108 ada 451 parsel sayılı 7280 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 7280.06 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacılar, yasal süresi içinde yapılan düzeltme işlemi ile maliki bulundukları 108 ada 434 sayılı parselin yüzölçümünün eksildiği, taşınmazın geometrik şekli değiştirilerek davalılara ait 108 ada 451 sayılı parsel lehine mülkiyet nakli yapıldığı iddiasına dayanarak düzeltme işleminin iptali istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davaya konu edilen 108 ada 451 sayılı parselin hükmen 7280 metrekare olarak tescil edildiği, bu ilama göre yüzölçümünün düzeltildiği, kesinleşmiş mahkeme ilamı ve eki krokisi de uygulanmak suretiyle yapılan düzeltme işleminin doğru bulunduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacılara ait 108 ada 434 sayılı parsel 1868 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Mustafa Ayşe ve ... adına tespit edilerek ve tespite itiraz edilmediğinden 31.01.1991 tarihinde, 108 ada 451 sayılı parsel ise hükmen 14.12.1994 tarihinde 7280 metrekare olarak Fatma Ünal adına tescil edilmiştir. 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi gereğince Kadastro Müdürlüğünce imar uygulaması sırasında yüzölçümünde hatanın ortaya çıkması nedeniyle Karabük Kadastro Mahkemesinin 108 ada 451 sayılı parsele ilişkin mahkeme ilamı bulunduğu, 108 ada 451 ve 434 sayılı parsellerin müşterek sınırındaki mükerrerliğin mahkeme kararındaki sınırlara uyularak düzeltilmesi ile 108 ada 434 sayılı parselin 1868 metrekare olan yüzölçümünün 958.37 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Bu karar üzerine 108 ada 434 sayılı parsel malikleri Ayşe Ulukaya mirasçısı, ... mirasçıları ve ..."nın Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesine göre açılan düzeltme kararının iptali davası kabul edilerek görevsizlik kararı ile Sulh Hukuk
../..
2012/4808-2013/1915 S/2
Mahkemesine gönderilmiştir. Karabük Kadastro Mahkemesinin 1991/25 Esas, 1994/61 Karar sayılı ilamı ile 108 ada 451 sayılı parsel hakkında Asliye Hukuk Mahkemesinden intikal eden hisseye vaki müdahalenin men"i davası ile birleştirilerek yapılan yargılama sonunda taşınmazın 7280 metrekare yüzölçümü ile...adına tesciline karar verilmiştir. Kadastro paftasında 451 ile 434 sayılı parsel arasındaki sınır 7 ve 754 sınır noktaları ile birleştiği halde bu hükme esas alınan raporda sınır 754 sınır noktasından daha yukarıya ve 434 sayılı parselin bir kısmını da içine alacak şekilde kaydırılarak müşterek sınırda mükerrerlik yaratılmıştır. Ancak 451 sayılı parsele ilişkin mahkeme kararında davacı 434 sayılı parsel malikleri taraf olmadığı gibi dava 434 ve 451 sayılı parseller arasındaki sınır uyuşmazlığına ilişkin bulunmayıp başka şahıslar arasındaki mülkiyet ihtilafına ilişkin bulunduğundan bu karar 108 ada 434 sayılı parsel maliklerini bağlamaz. Hal böyle olunca kesinleşmiş mahkeme ilamına göre Kadastro Müdürlüğünce düzeltme yapılması usul ve yasaya aykırı bulunduğundan davacı tarafın talebinin kabulü ile Kadastro Müdürülüğünce yapılan düzeltme işleminin iptaline karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca; davacılar dava dilekçesinde yapılan düzeltme işleminin iptali yanında tapu iptal ve tescile yönelik mülkiyet iddiasında da bulunmuşlardır. Dava düzeltme işleminin hukuka aykırılığı iddiası yanında tapu iptal ve tescil olmak üzere iki talep içermektedir. Zira 451 sayılı parselin hükmen oluşan haritası 434 sayılı parselin bir bölümünü kapsamaktadır. Tespitten sonra ortaya çıkan bu mülkiyet değişikliği yönünden hak düşürücü süreye tabi olmadan davacının dava açma hakkı bulunmaktadır. Her ne kadar davacı tarafın tapu iptal ve tescile yönelik mülkiyet iddiası Asliye Hukuk Mahkemesince 3402 sayılı Yasanın 41. maddesine göre düzeltme işleminin iptali istemi olarak değerlendirilip Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş ise de; görevsizlik kararı Yargıtay denetiminden geçmeden tebliğ ile kesinleşmiştir. Davacının bir talebi hakkında görevsizlik kararı verilmesi diğer talebi ortadan kaldırmaz. Hukuki nitelendirme yapmak hakimin görevinde olup davacının mülkiyet iddiası yönünden de Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın, talep halinde temyiz eden tarafa iadesine, 18.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.