
Esas No: 2012/5865
Karar No: 2012/6447
Karar Tarihi: 07.05.2012
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/5865 Esas 2012/6447 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.07.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davalılar ..., ..., ... ve ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi vermemişlerdir.
Mahkemece, dava kabul edilmiş, 28 parsel sayılı taşınmaz lehine, 88 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmuştur.
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergâh saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazların kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi olanaklı değil ise bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemenin kabul ettiği geçit yeri davalı 88 parseli ikiye bölmekte, böylece davalı parselin kullanım bütünlüğünü bozmaktadır. Her ne kadar geçit tesis edilebilecek diğer alternatifler araştırılmış ancak buradaki geçit yerinin uzun olması nedeniyle kabul edilmemiş ise de, mahkemece uygun güzergâh saptanırken aleyhine geçit kurulan 88 parsel sayılı taşınmazın kullanım şekli ve bütünlüğünün korunmasına dikkate edilmemiş, dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri gereğince 29/01/2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen yerden geçit kurulması gerekirken aleyhine geçit kurulan taşınmazı ikiye bölecek şekilde (B) ile gösterilen yerden geçit kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 07.05.2012 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.