Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4735
Karar No: 2013/1914
Karar Tarihi: 18.03.2013

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/4735 Esas 2013/1914 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/4735 E.  ,  2013/1914 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Kadastro sırasında Başaran Köyü çalışma alanında bulunan 283, 298, 303, 305, 306, 307, 308, 311, 314, 316, 331, 435, 436, 437 ve 438 parsel sayılı 164800, 159400, 110050, 86638, 138000, 10000, 432000, 432250, 251600, 195550, 3630, 38625, 23375, 59950 ve 51400 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 283 sayılı parsel komşu parsel dayanağı kaydın taşınmazı "yayla", 298 sayılı parsel komşu parsel dayanağı kaydın taşınmaz yönünü "mera" okuması nedeniyle mera vasfıyla orta malı olarak, 303, 305, 308, 311, 314, 316, 435, 436, 437, 438 sayılı parseller zilyetlikten 20/50 dönüm fazlası olarak Hazine adına, 331 sayılı parsel yayla yeri vasfı idarece değiştirilerek köy yerleşim alanı haline getirilmiş ise de 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmaması nedeniyle Hazine adına, 306 sayılı parsel satın alma, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylar altında ... ve ... adına, 307 sayılı parsel ise satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve zilyetlikten 40 dönüm verildiğinden 50 dönüme tamamlanmak üzere ... ve ... adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı ... 305 sayılı parsel hakkında dedesi ..."tan intikal ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, davacı ... ve ... 298, 303, 306 ve 307 sayılı parseller hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, taşınmazların davalılara satılan yerlerden olmadığı iddiasına, davacı ... 311, 435, 438 sayılı parseller hakkında bir kısmının ceddinden intikal ettiği bir kısmının da satın aldıkları iddiasına, davacı ..., ... 283, 305, 306, 307, 308, 314, 316, 331, 436 ve 437 sayılı parseller hakkında bir kısım parsellerin irsen intikal ile bir kısım parsellerin de satın alma ile zilyet bulundukları iddiasına dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacıların davasının reddine ve çekişme konusu 298 ve 283 sayılı parsellerin tespit gibi mera olarak sınırlandırılmasına, 303, 305, 308, 314, 316, 331, 311, 435, 436 ve 437 sayılı parsellerin tespit gibi Hazine adına, 306 ve 307 sayılı parsellerin ..., ... mirasçıları, ... mirasçıları adına eşit paylarla ve ölü olanların mirasçılarının miras payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ..., ... mirasçıları, ... oğlu ... mirasçıları, ... mirasçıları vekili ve ... ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
    ./...
    2012/4735 - 2013/1914 Sayfa: 2



    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan 306, 307 ve 331 sayılı parsellere ilişkin hükmün ONANMASINA ,
    2- Dava konusu 283 ve 298 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazları yönünden; Mahkemece; taşınmazlara komşu parsellere uygulanan vergi kayıtlarının taşınmazlar yönünü mera okunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; mera araştırması hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. 283 sayılı parsel güneyden komşu ... mirasçıları adına tespit edilen 282 sayılı parsele uygulanan vergi kaydının taşınmaz yönünü “yayla” okuması, 298 sayılı parsel ise davacı ... ve müştereklerine tespit edilen 270 sayılı parsele uygulanan vergi kaydının taşınmazı “yol” okumakta ise de diğer komşu 269 sayılı parsele uygulanan vergi kaydının taşınmazı “mera” okuması nedeniyle mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Komşu 269 sayılı parsel kuzey yönü mera okumakta ise de 269 sayılı parsele kuzeyden komşu 268 sayılı parsel bulunduğu, bu parselin de toprak tevzi komisyonunca dağıtım ile şahıs adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Taşınmazların bulunduğu köyde 1956-57 yılında Toprak Tevzi Komisyonunca 4753 sayılı yasa uyarınca çalışma yapıldığı komşu parsellere uygulanan tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Toprak tevzi haritaları ve belirtmelik tutanakları getirtilerek taşınmazların toprak tevzi çalışmalarında ne olarak bırakıldığı araştırılmamıştır. Zira komşu parsellere uygulanan ve 4753 sayılı yasa ile oluşan tapu kayıtları 298 sayılı parsel yönünü “P.3 Necip Eşmekaya”, 283 sayılı parsel yönünü P.4 ... ve ...” olarak okudukları, böylece 283 sayılı parselin Toprak Komisyonun 122 ada 4 sayılı; 298 sayılı parselin ise 115 ada 3 sayılı parseli olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyada bulunan 283 sayılı parsele ilişkin 122 ada 4 parsele ilişkin tevzi haritasında taşınmaz ... ve ... tarlası olarak yazılmıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için 1957 yılında yapılan toprak tevzi çalışmalarında komisyonun 122 ada 4; 115 ada 3 sayılı parsellerine ilişkin ve davacı tarafa ait 282 sayılı parsele uygulanan 1936 tarih 271/126, 272 / 127 tahrir ve 270 sayılı parsele uygulanan 1936 tarih 281/96 tahrir numaralı vergi kayıtlarının uygulandığı belirtmelik tutanakları, belirtmelik tutanaklarında uygulanan diğer kayıtlar, belirtmelik haritaları, dağıtım cetvelleri ve eki olan tüm belgeler, toprak tevzi çalışmaları sonunda tapu kayıtları oluşmuş ise tapu kayıtları ile taşınmazları dıştan çevreleyen tüm komşu parsellerin tutanakları ve uygulanan kayıtlar getirtilip dosya ikmal edildikten sonra taşınmazların başında komşu köyde ikamet eden, elverdiğince yaşlı ve taşınmazları iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, sağ olmaları halinde belirtmelik bilirkişileri, tespit bilirkişileri, fen ve ziraat bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalı, keşifte tespite esas alınan vergi kayıtları, belirtmelik tutanaklarında uygulanan kayıtlar ve toprak tevzi paftaları ile kadastro paftaları ölçekleri eşitlendikten sonra zemine çakıştırma yapılmak suretiyle ve komşu parsel kayıtları ile birlikte uygulanmalı, yerel bilirkişiler, tanıklar, tespit ve belirtmelik bilirkişilerinden taşınmazların öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı, 283 sayılı parselin kuzeyden komşu olan Kötüköy yaylasının devamı niteliğinde olup olmadığı, taşınmazların kime ait olduğu, kimden intikal ettiği, zilyetliğin başlangıç tarihi, sürdürülüş biçimi hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden, taşınmazların toprak tevzi haritalarındaki yerini ve kayıtların uygulanmasını gösterir ve keşfi takibe imkan verir krokili rapor alınmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazlarıntoprak yapısı, niteliği, öncesinin mera olup olmadığı, 283 sayılı parselin Kötüköy Köyü yaylasının devamı niteliğinde olup olmadığı, arada ayırıcı ve sabit sınır bulunup bulunmadığı hususlarında ayrıntılı ve bilimsel verilere dayalı, taşınmazların fotoğrafları da bulunan rapor alınmalı; beyanların doğruluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile değerlendirilmeli, komşu parseller dayanak tapu kayıtları da zemine uygulanarak taşınmazları ne okudukları üzerinde durulmalı, taşınmazların toprak tevzi çalışmalarındaki hukuki durumu, taşınmazların kime bırakıldığı, 4753 sayılı yasa ile tapu kaydı oluşup oluşmadığı araştırılmalı, taşınmazların öncesinin kamu orta malı niteliğinde mera olup olmadığı belirlenmeli, mera olmadığının anlaşılması halinde toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı tarihe kadar ve 3402 sayılı Yasa"nın 14, 46/1. maddesinde öngörülen şartların oluşup oluşmadığı değerlendirilerek ve 14.maddesindeki sınırlandırmalar da dikkate alınarak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
    3- Dava konusu 303, 305, 308, 311, 314, 316, 435, 436, 437 ve 438 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece bu taşınmazların vergi kayıtlarının ve zilyetlikle tespit edilen taşınmazların miktar fazlası olarak Hazine adına yapılan tespitlerinin doğru olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı gibi varılan sonuç da dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Taşınmazların 1980 yılında yapılan kadastro tespitleri 766 sayılı Yasanın 33. maddesini değiştiren ve 26.07.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1617 sayılı Kanuna göre beher taşınmazın 20 dönümlük miktarının belgesiz zilyetlikle edinilebileceği ancak bu yolla kazanılacak taşınmazların büyüklüğünün bir tapulama bölgesinde 50 dönümü geçemeyeceği hükmü nazara alınarak yapılmıştır. Ancak yargılama sırasında 09.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu ise belgesiz zilyetlikten mülk edinilebilecek taşınmazların miktarını aynı çalışma alanı içinde kuru toprakta 100, sulu toprakta 40 dönüm olarak belirlemiştir. Somut olayda, tesbit gününde 766 sayılı Yasanın 33. Maddesini değiştiren 1617 sayılı Kanun yürürlükte olmakla birlikte yargılamanın devamı sırasında yürürlüğe giren 3402 sayılı yasanın 14. maddesi zilyet lehine hüküm içermekte olup anılan bu madde davacılar açısından kazanılmış hak oluşturmaktadır. Buna göre diğer koşulların varlığı halinde davacılar belgesiz zilyetlikten 100 dönüm miktarında mülk edinmesi mümkün bulunmaktadır. Mahkeme bu hususu nazara alınarak koşulların gerçekleşmesi halinde belgesizden davacıların edindikleri miktarın kuru arazide 100 dönüme tamamlanması gerekirken tespitin doğru olduğunu kabulü doğru bulunmamaktadır. Ayrıca taşınmazların bulunduğu köyde 1956-57 yıllarında toprak tevzi çalışmalarının yapıldığı halde tüm taşınmazlara ilişkin belirtmelik haritaları, tutanakları ve dağıtım cetvelleri, tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının suretleri ve uygulanan kayıtlar getirtilmemiş, komşu parsel kayıtları uygulanarak taşınmazlar yönünü ne olarak okudukları üzerinde durulmamıştır. Tüm taşınmazlara ilişkin belirtmelik tutanak ve dayanakları getirtilmemekle beraber dosyada mevcut belirtmelik tutanakları ve haritaları ile komşu parsellere uygulanan kayıtlar incelendiğinde 435, 436, 437, 438 sayılı parsellere ilişkin 14.09.1956 tarihli belirtmelik tutanağında 1936 tarih ve 288/127 ve 289/126 tahrir numaralı vergi kayıtları uygulanarak ..., Mustafa ve ... adına vergi kayıtlarının sabit hudutlu olduğu belirtilmiştir. 316 sayılı parselin belirtmelik krokisinde ise komisyonun 113 ada 4 sayılı parseli olarak Mustafa ve ... vergili ve 218000 metrekare, 314 sayılı parselin belirtmelik krokisinde toprak komisyonun 114 ada 5 sayılı parseli olarak vergili 187500 metrekare, 311 sayılı parsel toprak komisyonunun 114 ada 4 sayılı parseli olarak ... vergili 163500 metrekare olarak yazdığı görülmektedir. Ancak Mahkemece toprak tevzi çalışmalarına ilişkin kayıt ve belgeler incelenerek değerlendirilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için 4753 sayılı Yasa gereğince yapılan çalışmada her bir parselin hukuki durumu ve akibetinin ne olduğunun tespiti için taşınmazlara ilişkin belirtmelik tutanakları, belirtmelik haritaları, dağıtım cetvelleri, belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar, varsa 4753 sayılı yasa ile oluşan tapu kayıtları, taşınmazları dıştan çevreleyen tüm komşu parsellerin kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ve varsa uygulanan tüm kayıtlar getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra taşınmaz başında yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, sağ olmaları halinde belirtmelik bilirkişileri, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yerel bilirkişiler yardımı ile tespite esas alınan vergi kayıtları, varsa belirtmelikte uygulanan kayıtlar ve Toprak Tevzi haritaları ve kadastro paftaları zemine çakıştırılmak suretiyle komşu parsellere uygulanan kayıtlarda nazara alınarak uygulanmalı, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, belirtmelik ve tespit bilirkişilerinden taşınmazların öncesinin kime ait olduğu zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden kayıtların ve kadastro paftası ile toprak tevzi paftalarının birlikte uygulanmasını gösterir ve keşif takibe imkan verir krokili rapor alınmalı, taşınmazların toprak tevzi paftasındaki yeri ada ve parsel numaraları belirlenmeli, bura göre düzenlenen belirtmelik tutanakları incelenmeli, komşu parsellerin dayanağı kayıtlar uygulanarak taşınmazları ne olarak okudukları nazara alınmalı, her bir parselin toprak komisyonu çalışmasında ve kadastro çalışmalarındaki durumu tek tek irdelenmeli, zilyetlik delilleri değerlendirilmeli, zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi kesin olarak belirlenmeli, belgesiz araştırması yapılarak aynı çalışma alanında belgesizden verilen taşınmazlara ilişkin tüm kadastro tespit tutanakları ile tapu kayıtları getirtilmeli, belgesiz limiti yöntemince değerlendirilmeli, 3402 sayılı Yasa lehe uygulanarak kuru tarım arazisi olduğu belirlenen taşınmazlarda davacı tarafın murislerinden intikal ile aynı çalışma alanında 100 dönüm taşınmaz edinebileceği göz önünde bulundurulmalı, gerektiğinde davacılara kanunda öngörülen tercih hakkı kullandırılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın talep halinde temyiz edenlere iadesine 18.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi