8. Ceza Dairesi Esas No: 2017/8305 Karar No: 2019/1920 Karar Tarihi: 12.02.019
Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/8305 Esas 2019/1920 Karar Sayılı İlamı
8. Ceza Dairesi 2017/8305 E. , 2019/1920 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat
Gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından Antalya 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.06.2012 tarihli, 2012/46 değişik iş sayılı kararı ile borçlu aleyhine verilen ihtiyati haciz kararına istinaden borçlu aleyhine 04.07.2012 tarihinde süresinde başlatılan icra takibinde ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçluların ödeme emrine itiraz ettiklerinin anlaşıldığı somut olayda; İİK 264/2. maddesindeki "" İcra takibinde, borçlu ödeme emrine itiraz ederse bu itiraz hemen alacaklıya tebliğ olunur. Alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemeye veya mahkemede dava açmaya mecburdur. İcra mahkemesi, itirazın kaldırılması talebini reddederse alacaklının kararın tefhim veya tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açması lazımdır."" şeklindeki somut düzenlenme karşısında alacaklının 7 gün içerisinde itirazın kaldırılması veya aynı süre içerisinde genel mahkemelerde dava açmasının zorunlu olduğu,somut olayda borçlunun İİK 264/2. madde ve fıkrası kapsamında ödeme emrine itiraz ettiği ,gerekçeli kararda ise sehven ihtiyati hacze itiraz edildiği şeklinde bu hususun açıklandığının anlaşıldığı, açıklanan nedenle TCK.nun 264/2. fıkrası gereği 1 yıllık genel dava açma süresinin geçerli olmayacağı ve süresinde dava açılmaması halinde haczin ortadan kalkacağı, öte yandan sanığın haciz tarihinden sonra 28.11.2012 tarihli dilekçe ile işyerinden ayrılacağından bahisle yedieminlik görevinin başkasına bırakılmasını talep etmesi,malların bulunduğu yeni adresi belirtmesi, 07.12.2012 tarihinde bu talebin alacaklı vekiline tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; 14.12.012 tarihinde haczedilen mahcuzların haciz mahallinde bulunmamasında sanığa yüklenecek bir kusur olamayacağı, bu nedenle mahkemenin kabul ve uygulamasının isabetli olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan katılan vekilinin suçun sabit olduğuna yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 12.02.019 gününde oybirliğiyle karar verildi.