14. Hukuk Dairesi 2012/5701 E. , 2012/6434 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.07.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, 08.08.2008 tarihli karşı dava ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Islah yoluyla mahkeme önüne getirilen istem, davaya dahil edilen ...’nin maliki olduğu 621 sayılı parselin tapu kaydının iptali ve tescil, buna karşılık 1475 sayılı parsel üzerindeki bina sebebiyle 1475 sayılı parselin 1/2 payının iptali ve karşı davacı adına tescili taleplerine ilişkindir.
Davalı ve karşı davacı, davaya dahil edilen ...’nun maliki olduğu 621 sayılı parselin tapusunun davacıya devredilmesine karşılık geçit yeri de gözetilmek suretiyle Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak temliken tescil isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, 1475 sayılı parsel müşterek mülkiyete çevrilerek 29/100 payının karşı davacı ... ..., 71/100 payının ise davacı adına tesciline, 621 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, 1475 sayılı parsel üzerindeki krokide (B) ile gösterilen binanın davalı ve karşı davacı ...’ye ait olduğunun tapuya şerhine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Burada öncelikle, trampa aktinin hukuki niteliği üzerinde durulması gerekecektir. Trampa, kelime anlamı olarak bir malın bir başka malla değiştirilmesi demektir. Borçlar Kanununun 232. maddesi hükmüne göre, trampada satım hükümleri uygulanır. Trampa konusu taşınmaz tapuda kayıtlı
bir taşınmaz ise Borçlar Kanununun 213. maddesi gereğince trampanın resmi senede bağlanarak yapılması zorunludur. Aksi takdirde, trampaya değer tanıma olanağı yoktur (geçersizdir). Dolayısıyla, 621 sayılı parselin 1475 sayılı parseldeki bir kısım yere karşılık trampası resmi biçim koşuluna uyularak yapılmadığından geçersizdir. Davalı ve karşı davacı, trampa aktine dayanarak davacının maliki olduğu 1475 sayılı parselden bir kısım yerin kendisine verilmesini isteyemez. Kaldı ki, 621 sayılı parsel tapuda davanın tarafları adına değil, davaya dahil edilen ve davanın tarafı sayılamayacak ... adına kayıtlıdır. Davanın tarafı olmayan bu kişinin aleyhine sonuç doğuracak şekilde hüküm kurulamaz.
Diğer taraftan, 1475 sayılı parsel imar planı bulunmayan köy yerindedir. 3194 sayılı İmar Kanununun “arazi ve arsa düzenlemesi” başlıklı 18/son maddesi hükmüne göre “veraset yoluyla intikal eden bu kanun hükümlerine göre şüyulandırılan, Kat Mülkiyeti Kanunun uygulaması, Tarım ve Hayvancılık, Turizm, Sanayi ve Depolama amacı için yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yoluyla satılanlar hariç imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri hisselere ayıracak özel parselasyon planları, satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz." Yasa koyucunun buradaki amacı, planı yapılmayan yerlerde arsaların küçük parçalara ayrılması o bölgede imar planı yapılmasını ve uygulanmasını zorlaştıracağından, arsa ve parsellerin hisselere ayrılmasını önlemektir. Kısaca belirtmek gerekirse, 1475 sayılı parselin hisselendirilerek taraflar adına tesciline de olanak yoktur.
Mahkemece, yapılan bu saptamalar doğrultusunda davacı ve karşı davalının diğer talepleri incelenerek bir hüküm kurulması gerektiğinden, karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 07.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.