5809 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33902 Esas 2020/2053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/33902
Karar No: 2020/2053
Karar Tarihi: 26.02.2020

5809 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/33902 Esas 2020/2053 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, suç olarak adlandırılan 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan yargılanan sanığın beraatına karar verdi. Ancak, Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu'nun katılma talebi doğrultusunda davaya katılmasına karar verildi. Temyiz isteği reddedildi ve esasa geçildiğinde, mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmedi.
Daha sonra, mahkeme dosyanın incelenmesi sonucunda, sanık müdafii tarafından dosyaya ibraz edilen, 28/04/2014 havale tarihli vekaletname suretinin bulunduğu anlaşıldı. Mahkeme, CMK'nın 324/1, 327/2 ve karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/5. maddeleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmediğini belirtti. Bu nedenle, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının, tebliğnameye uygun olarak başka yönleri kanuna uygun olan hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildi.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun \"Suçlar ve Yaptırımlar\" başlıklı 16. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 217. maddesi
- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 8/1. madd
19. Ceza Dairesi         2019/33902 E.  ,  2020/2053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan, CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen ve katılma talebinde bulunan suçtan zarar gören Bilgi Teknoloji ve İletişim Kurumu’nun temyiz dilekçesinin kapsamı da gözetilerek CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    5271 sayılı CMK’nın 217. madde hükmü gözetildiğinde, Mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş ve sanık müdafii tarafından soruşturma aşamasında dosyaya ibraz edilen, 28/04/2014 havale tarihli vekaletname suretinin bulunduğu anlaşılmıştır.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, CMK"nın 324/1, 327/2 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/5. maddeleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasına “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına, CMK"nın 324/1, 327/2 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 14/5. maddeleri uyarınca, 1.500 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi biçiminde başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.