5. Hukuk Dairesi 2017/6637 E. , 2017/10198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 14/06/2016 gün ve 2015/5206 Esas - 2016/9496 Karar sayılı ilama karşı davalı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre; davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK.nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir.Ancak;
1-Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 olarak kabulü ile az bedel tespiti ile,
2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak kabul edilen buğday ve fiğ in taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 "ü oranında olması gerektiği gözetilmeden, masrafların daha fazla alınması sureti ile eksik bedel tespit edilmesinin doğru olmadığı, bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla;
Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile (Kapatılan) Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 14.06.2006 gün 2015/15206 -9496 sayılı ilamının kaldırılmasına bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu ...Köyü 558 parsel yönünden yapılan incelemede;
Kamulaştırma Yasasının 11. maddesi hükmüne göre, bedel tespit davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfının (arsa veya arazi) belirlenmesi, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre; taşınmaz arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlara göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir.
Dosya içerisinde yer alan... Belediyesi Plan ve Proje Müdürlüğü"nün 15.05.2014 tarihli yazısında dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde bulunmadığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı bulunmadığı, etrafında meskun alan bulunmadığı, ... Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü"nün 13.05.2014 tarihli yazısında ise belediye hizmetlerinden yararlanmadığı açıklanmıştır.
Bakanlar Kurulunun Yargıtay"ca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı uyarınca, imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskun olduğu veya hale getirileceği için sunulan yol, su elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanan ve meskun yerler arasında yer alması gerekir. Açıklanan özellikleri itibarıyla dava konusu 558 parsel sayılı taşınmazın arsa kabulüne olanak bulunmadığı gözetilerek tarım arazisi olarak değerlendirilmesi gerekirken, arsa olarak bedel belirleyen rapora göre hüküm kurulmuş olması,
2-Dava konusu...Köyü 888 parsel yönünden yapılan incelemede;
Dava konusu taşınmazın arazi olarak kabulü ile net gelir yöntemine göre değer biçilmesi doğru ise de;
2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca, bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurlar ile her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ayrıca ilgililerin de beyanını dikkate alarak düzenleyeceği gerekçeli bir değerlendirme raporunda kamulaştırma bedelini tespit etmelidir. Bilirkişi kurulunca anılan bu Yasa hükmü uyarınca Yargıtay uygulamaları da gözetilerek dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğine göre münavebeye alınacak ürünlerin değerlendirme yılı (2014) itibariyle dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg başına ortalama toptan satış fiyatları esas alınarak, taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması durumunda getireceği net gelir üzerinden her yıl için bir ürün alınarak değerlendirme yapılması gerekirken bir yılda iki ürün alınmak suretiyle değerlendirme yapan rapora göre karar verilmiş olması,
b)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirmede esas alındığı belirtilen fiğ ve buğdayın 2014 yılı itibarıyla kuru şartlarda dekara asgari ve azami verimini, kg başına toptan satış fiyatını ve ayrıntılı üretim giderlerini gösterir veri cetvelinin İl/İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünden getirtilerek bu verilere uygun olarak değerlendirme yapılıp yapılmadığının denetlenmemiş olması,
c)Dava konusu taşınmazın ...-...-Yeni Foça karayoluna, su ve elektrik kaynağına ve...yerleşim yerine olan mesafesi, bu yöredeki arazilerin sanayi amaçlı tesislerle dolu olması,... ilçesinin turistik ve sanayi ağırlıklı bir yer olması gibi nedenlerin tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %500 objektif değer artışına neden olacağı dikkate alınmadan %400 objektif değer artışı uygulayan rapora göre hüküm kurulmuş olması,
3-Kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değeri belirlenirken Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına göre % 5 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması gerekirken, bu oranın % 6 olarak kabulü ile az bedel tespiti
4-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda münavebe ürünü olarak kabul edilen buğday ve fiğ"in taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 "ü oranında olması gerektiği gözetilmeden, masrafların daha fazla alınması sureti ile eksik bedel tespiti,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.