Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/1796
Karar No: 2021/2104
Karar Tarihi: 28.04.2021

Danıştay 10. Daire 2016/1796 Esas 2021/2104 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1796
Karar No : 2021/2104


DAVACI : ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av.

DAVALI : ... Bakanlığı / ANKARA
VEKİLİ : Huk. Müş. ...

DAVANIN KONUSU :
11/02/2016 tarih ve 29621 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 8. maddesi ile ana Yönetmelik’e eklenen "İşin Acil Durdurulmasını Gerektiren Durumlar" başlıklı Ek-1’in iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
"İşin Acil Durdurulmasını Gerektiren Durumlar" başlıklı Ek-1'in 1. maddesinin (a) bendinde yer alan "Yeraltı kömür madenlerinde birinin durması halinde diğerinin derhal-otomatik olarak çalışacak durumda iki havalandırma grubunun bulunmaması." durumu bakımından iddialar:
Aspiratörlerin tamamının iki ünite olduğu, birinin durması hâlinde diğerinin otomatik olarak devreye girdiği, her birinin tek başına ocağın havalandırmasını sağlayacak güçte olduğu, Kozlu, Armutçuk, Karadon (Aslanbahçesi) ocaklarının havalandırma sisteminin iki ayrı fan grubundan oluştuğu, her ikisinin de elektrikli olduğu, elektrik kesintisi hâlinde dizel jeneratörden beslendiği, Amasra, Üzülmez, Karadon (Gelik) ocaklarında iki fan olduğu, birinin elektrikli birinin dizel olduğu, tamamen elektriksiz kalmanın çok nadir bir durum olduğu, bu durumda da dizel jeneratörlerin devreye girdiği, havalandırmayı kesintisiz devam ettirdiği, bu değişiklik ile ilgili görüşlerinin idarece dikkate alınmadığı ileri sürülmektedir.
"İşin Acil Durdurulmasını Gerektiren Durumlar" başlıklı Ek-1'in 1. maddesinin (b) bendinde yer alan "Yeraltı maden işyerlerinin hazırlık çalışmaları dışında en az iki yoldan yer üstü bağlantısı bulunmaması." durumu bakımından iddialar:
Kurum ocaklarında kullanılan Yüksek Basınçlı Hava Patlatmalı Kazı Sisteminin (YBHPKS) dik ve kalın damarlarda üretim yapmak için geliştirilmiş ideal bir kazı sistemi olduğu, sistemin, tek girişli ve çift girişli sistemler dahil olmak üzere kazı çalışmasına dayandığı, patlatma sonrasında zehirli gazların ortaya çıkmadığı, patlayan yüksek basınçlı havanın ortamı soğutarak buz etkisi yaptığı, patlama sonrası ortaya çıkan tavan boşluklarını dolduran metan gazının, patlayıcı özelliği olmayan bir durum ortaya çıkardığı, YBHPKS’nin tasarrufu ve verimliliği artırdığı, önemli bir sorunla karşılaşılmadığı, patlatma sırasında bir usta ve bir yedeğin bulunduğu, diğer elemanların temiz hava bulunan kısımda durduğu, patlatma ünitelerinin kıvılcım çıkarmaması nedeniyle metan ve kömür tozu patlamalarına karşı güvenli olduğu, YBHPKS’nin iş güvenliğine aykırı olduğundan değil mevzuata uygunluk açısından değerlendirilerek durdurulduğu ileri sürülmektedir.
"İşin Acil Durdurulmasını Gerektiren Durumlar" başlıklı Ek-1'in 1. maddesinin (c) bendinde yer alan "Yeraltı kömür madenlerinde havalandırma, su tahliyesi ve insan nakli için kullanılan sistemlerin çalıştırılabilmesi için birbirinden bağımsız iki ayrı enerji kaynağının bulunmaması, birinin durması halinde diğer kaynağın otomatik olarak devreye girmemesi." durumu bakımından iddialar:
Ocaklarda hazırlık çalışmaları yapılırken galeri sürülmesi, damar içi hazırlıkların yapılması, başyukarıların sürülmesi gibi çalışmalarda pervaneler ve vantüpler aracılığıyla ana havalandırma yapılıncaya kadar temiz hava ihtiyacının tali havalandırma ile sağlandığı, toplam ocak açıklığının 300 km’yi bulduğu Kurum ocaklarında ya her pervanenin yanına ATEX sertifikalı bir dizel jeneratör konulması ya da karo sahasına tesis edilecek dizel jeneratörden ocağa kablo çekilmesi gerektiği, yer altı elektrik kesintisi durumunda pervanelere yol vermek için dizel jeneratörlerle birlikte ATEX sertifikalı otomatik transfer sistemi de gerektiği; ancak yer altında çalışacak ATEX sertifikalı dizel jeneratör ve otomatik transfer sistemi üretilemediği, yer üstünde tesis edilecek dizel jeneratörler üzerinden pervanelerin enerji ihtiyacının karşılanması durumunda; kablo mesafesinin uzun olması ve yüksek güçle motorlara doğrudan yol verilmesi hâlinde aşırı gerilim düşümleri meydana gelmesini önlemek için kabloların yüksek kesitli olması gerekeceği, elektrik kesintilerinde bağımsız ikinci bir enerji kaynağı devreye girse dahi tali pervanelerin otomatik devreye alınmasının söz konusu olmadığı, elektrikçi ve iş güvenliği çalışanı tarafından yapılmak zorunda kalınacağı, su tahliyesinin su pompaları ile gerçekleştirildiği, ocak içinde pompa istasyonlarının birbirine uzak, farklı noktalarda ve katlarda olmalarının, motorlarının değişik güç ve gerilimde olmaları nedeniyle yedek enerji kaynağı ile takviye edilmelerinin çok zor olduğu, pompa motorlarının çalışma gerilim değerinin 3300 V olması nedeniyle gerekli olacak dizel jeneratör çıkış geriliminin de 3300 V olması gerekeceğinden özel üretimin söz konusu olacağı, bu durumun maliyeti artıracağı, mevcut pompaların bir kısmının negatif emişli olduğundan, kısa süreli duruşlarda bile hava yapabilmekte olduğu, hava alınmadan çalışma hâlinde teknik arıza oluştuğu, pompaların elektrik kesintilerinden sonra otomatik çalışmasının istenen bir durum olmadığı, mevcut su havuzu kapasitelerinin, günlük su atımının çok üzerinde olduğu, pompaların çalışmaması hâlinde dahi çalışanlar için bir tehlike oluşturmayacağı, insan nakli yapılan ana kuyularda, yüksek güç ve gerilim değerlerinde elektrik motorları kullanılmakta olduğu, elektrik kesintisi durumunda bu motorları çalıştırmak için 26000 KvA gücünde yedek enerji kaynağına ihtiyaç olacağı, bunun için jeneratör gruplarının standart dışı özel üretim olması gerekeceği ve bunun da maliyeti artıracağı ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
"İşin Acil Durdurulmasını Gerektiren Durumlar" başlıklı Ek-1'in 1. maddesinin (a) bendinde yer alan "Yeraltı kömür madenlerinde birinin durması halinde diğerinin derhal-otomatik olarak çalışacak durumda iki havalandırma grubunun bulunmaması." durumu bakımından savunma:
Düzenlemenin sadece Türkiye Taşkömürü Kurumu bünyesindeki maden iş yerlerini değil tüm maden iş yerlerini kapsadığı, davacı tarafından bu zorunluluğun sadece ana havalandırma üniteleri için istenen bir zorunluluk olarak görüldüğü, oysaki ana havalandırma ünitesinin ulaşamadığı veya yeterince havalandırmanın yapılamadığı başyukarılar, kılçık bacalar gibi çalışma alanlarında da iş sağlığı ve güvenliği için tali havalandırma yapılmasının zorunlu olduğu, buralarda havalandırma sistemlerinin de acil durumlarda derhal ve otomatik olarak çalışacak şekilde iki havalandırma grubuna bağlanması gerektiği, ana havalandırma sisteminin tali havalandırma gerektiren çalışma alanlarına da ulaşabildiği, burada çalışanların da dahil elektrik kesilmesi durumunda bile bir saate yakın temiz havanın ocak içerisinde bulunmasından dolayı tehlikenin söz konusu olmayacağının gerçekten uzak bir görüş olduğu, havalandırmanın, madencinin yaşaması için en önemli kriter olduğu, davacının 168 yıldır sorun yaşanmadığı iddiasının hukuki bir değeri olmadığı gibi Türkiye’de yaşanan maden kazaları karşısında gerçeklikle örtüşmediği savunulmaktadır.
"İşin Acil Durdurulmasını Gerektiren Durumlar" başlıklı Ek-1'in 1. maddesinin (b) bendinde yer alan "Yeraltı maden işyerlerinin hazırlık çalışmaları dışında en az iki yoldan yer üstü bağlantısı bulunmaması." durumu bakımından savunma:
Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği’nin “Yeraltı Maden İşlerinin Yapıldığı İşyerlerinde Uygulanacak Asgari Özel Hükümler” başlıklı Ek 3’ün 2. maddesinde; “Tüm yeraltı çalışmalarında, çalışanların kolayca ulaşabileceği birbirinden bağımsız ve güvenli yapıda en az iki ayrı yoldan yer üstü bağlantısı bulunur. Bu yollar arasındaki topuk 30 m aşağı olamaz, bu yolların ağızları aynı çatı altında bulundurulmaz.” hükmü yer aldığı, bu yolların, çalışanların kaçış yolu olarak kullanıldığı, birinde sorun olduğunda diğeri ile yer üstü bağlantısının sağlanması gerektiği, YBHPKS’nin kullanılmasının en az iki yoldan yer üstü bağlantısı gerekliliğini ortadan kaldırmayacağı, Zonguldak havzasında çok sayıda toplu ölümlü iş kazası meydana geldiği, ölümlerin birçoğunun grizü patlaması, yangın ve karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu gerçekleştiği savunulmaktadır.
"İşin Acil Durdurulmasını Gerektiren Durumlar" başlıklı Ek-1'in 1. maddesinin (c) bendinde yer alan "Yeraltı kömür madenlerinde havalandırma, su tahliyesi ve insan nakli için kullanılan sistemlerin çalıştırılabilmesi için birbirinden bağımsız iki ayrı enerji kaynağının bulunmaması, birinin durması halinde diğer kaynağın otomatik olarak devreye girmemesi." durumu bakımından savunma:
İş kazaları sonucunda ölümlere neden olabilecek risklerin bertaraf edilmeye çalışıldığı, iş kazasının yaşandığı madende havalandırmanın sağlanmasının, su tahliyesi yapılmasının ve insan naklinin sağlanmasının hayati önem taşıdığı, tüm bunların; ancak maden içerisinde aktif enerji kaynağının bulunması ile mümkün olacağı, davacının sadece kendi kurumuna yönelik ifadelerinin, düzenlemenin tüm yer altı kömür maden iş yerlerini kapsaması karşısında hukuki bir değerinin bulunmadığı, havalandırmanın sürekliliğinin, madenin içerisindeki gaz oranları limit değerlerinin anlık bile üzerine çıkması ani patlamaya neden olabileceğinden veya zehirlenmeye neden olabileceğinden önem arz ettiği, su tahliyesinin önemine, Ermenek’te yaşanan iş kazasında yaşananların örnek olduğu, davacının öne sürdüğü maliyet unsurunun, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği dikkate alındığında kabul edilebilir olmadığı savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI : ...

DÜŞÜNCESİ : Dava; 11.2.2016 tarihli ve 29621 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 8'inci maddesiyle eklenen Ek-1'inci maddesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Ülkemiz tarafından Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin 155 sayılı Sözleşmesi 5038 sayılı Kanunla; İş Sağlığı Hizmetlerine İlişkin 161 sayılı Sözleşmesi ise 5039 sayılı Kanunla onaylanmış olup; onaylanan bu sözleşmeler mevzuatımızın güncellenmesini gerektirmiştir. Avrupa Birliği müktesabatına uyum sürecinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda daha kapsamlı bir yasanın hazırlanmasının zorunluluğu nedeniyle Avrupa Birliğinin 1989 yılında kabul ettiği 89/391/EEC sayılı Çerçeve Direktifi ile; gerek kapsam (tüm çalışanları içerecek şekilde) ve istisnalar, gerekse sürekli iyileştirme ve önleyici yaklaşımın benimsenmesi çerçevesinde 4857 sayılı İş Kanununun ülkemizde çalışanların tümünü ve tüm ekonomik faaliyet kollarını içermemesi nedeniyle işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkarılmış ve 30.6.2012 gün ve 28339 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Öte yandan; 6331 sayılı Kanunun "İşin durdurulması" başlıklı 25'inci maddesinde,
"(1) İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulur. Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulur.
(2) İş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili üç iş müfettişinden oluşan heyet, iş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili iş müfettişinin tespiti üzerine gerekli incelemeleri yaparak, tespit tarihinden itibaren iki gün içerisinde işin durdurulmasına karar verebilir. Ancak tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi hâlinde; tespiti yapan iş müfettişi, heyet tarafından karar alınıncaya kadar geçerli olmak kaydıyla işi durdurur.
(3) İşin durdurulması kararı, ilgili mülki idare amirine ve işyeri dosyasının bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu il müdürlüğüne bir gün içinde gönderilir. İşin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından kolluk kuvvetleri marifetiyle yirmidört saat içinde yerine getirilir. Ancak, tespit edilen hususun acil müdahaleyi gerektirmesi nedeniyle verilen işin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından kolluk kuvvetleri marifetiyle aynı gün yerine getirilir.
.........." hükmüne; "İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çeşitli yönetmelikler" başlıklı 30'uncu maddesinde de,
"(1) Aşağıdaki konular ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir:
a) İlgili bakanlıkların görüşü alınarak, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, sürdürülmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi amacıyla; işyeri bina ve eklentileri, iş ekipmanı, işin her safhasında kullanılan ve ortaya çıkan maddeler, çalışma ortam ve şartları, özel risk taşıyan iş ekipmanı ve işler ile işyerleri, özel politika gerektiren grupların çalıştırılması, işin özelliğine göre gece çalışmaları ve postalar hâlinde çalışmalar, sağlık kuralları bakımından daha az çalışılması gereken işler, gebe ve emziren kadınların çalışma şartları, emzirme odaları ve çocuk bakım yurtlarının kurulması veya dışarıdan hizmet alınması ve benzeri özel düzenleme gerektirebilecek konular ve bunlara bağlı bildirim ve izinler ile bu Kanunun uygulanmasına yönelik diğer hususlar.
.........
c) Risk değerlendirmesi ile ilgili olarak; risk değerlendirmesinin hangi işyerlerinde ne şekilde yapılacağı, değerlendirme yapacak kişi ve kuruluşların niteliklerinin belirlenmesi, gerekli izinlerin verilmesi ve izinlerin iptal edilmesi.
.......
g) (Değişik: 4/4/2015-6645/5 md.) İşyerlerinde işin durdurulması, hangi işlerde risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda işin durdurulacağı, durdurma sebeplerini gidermek için mühürlerin geçici olarak kaldırılması, yeniden çalışmaya izin verilme şartları, çok tehlikeli işler sınıfında yer alan başta maden ve yapı olmak üzere işyerlerinde acil durdurmayı gerektiren hususlar, acil hâllerde işin durdurulmasına karar verilinceye kadar geçecek sürede alınacak tedbirlerin uygulanması.
.......
(3) (Ek: 4/4/2015-6645/5 md.) Maden işyerlerinin hangilerinde sığınma odalarının kurulabileceği ve bu odaların teknik özelliklerine dair usul ve esaslar Bakanlıkça bir yıl içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu teknik özellikler, ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 25'inci ve 30'uncu maddelerine dayanılarak, işyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde veya çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumlarında işyerinin bir bölümünde ya da tamamında bu tehlike giderilinceye kadar işin durdurulması ile bu Yönetmeliğe göre durdurma kararı uygulanmış işyerinde çalışmaya tekrar başlanmasına izin verilmesinin usul ve esaslarını belirlemek amacıyla hazırlananan ve 30.3.2013 gün ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmeliğin 4'üncü maddesinin e bendinde, "Maden işleri: 19/12/2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşkolları Yönetmeliğine göre madencilik ve taş ocakları işkolunda olup, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 9 uncu maddesi uyarınca çıkarılan tebliğde çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde yapılan işleri, ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır.
Yönetmeliğin iptali istenilen maddesinde, yeraltı kömür maden ocaklarında acil durdurmayı gerektiren durumlar belirtilmiş, kömür madenlerinde ve işyerlerinde iki havalandırma grubunun bulunmaması, en az iki yoldan yer üstü bağlantısının bulunmaması, birbirinden bağımsız iki enerji kaynağının bulunmaması hallerinde, acil durdurulması yoluna gidilebileceği belirtilmiş olup; Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü tarafından, "entegre" maden işletmesi kategorisindeki işletmelerinde, nadiren elektriğin tamamen kesilmesi halinde, dizel jeneratör veya motorların devreye girdiği ve havalandırmanın kesintisiz devam ettiği, giriş sisteminin kazı çalışmasına dayandığı, bununda kıvılcım çıkartarak, ocaklarda tehlikeye yol açabileceği, değişikle öngörülen maddelerin teknik olarak uygulanmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
5 Haziran 1998 tarihinde yürürlüğe giren, ILC’nin 82. Oturumunda 22 Haziran 1995 tarihinde kabul edilen 176 Sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesinde işverenlerin sorumlulukları belirtilmiş, madenlerde güvenlik ve sağlık risklerinin ortadan kaldırılması ya da asgari düzeye indirilmesi için gerekli tüm önlemlerin alınması gerekliliği belirtilmiştir.
Uluslararası Çalışma Örgütü verilerine göre, ölümlü iş kazaları konusunda en yüksek orana sahip ülkeler arasında sayılan Türkiye'de, sadece ekonomik bir sorun olmayıp, toplumsal boyutları da bulunan teknik bir konu olan iş sağlığı ve güvenliği konusunun ivedilikle çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Esasen; 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu da, iş kazaları ve meslek hastalıklarının olabildiğince azaltılması amacıyla uygulamaya konulmuştur.
İşçi sağlığının korunması ve iş güvenliğinin sağlanması ise; hangi sektörde olursa olsun işçilerin bedensel, ruhsal, sosyal durumlarını mümkün olan en üst düzeye çıkarmak, işçilerin çalışma koşulları yüzünden sağlıklarının bozulmasını önlemek, işçileri çalışmaları sırasında sağlığa aykırı etkenlerden ve tehlikelerden korumak, işçilerin fizyolojik ve psikolojik durumlarına en uygun mesleki ortamlarda çalışmalarını sağlamakla mümkün olabilecektir.
Buna göre, ülke ihtiyaçları dikkate alınarak, Uluslararası anlaşmalar ve 6331 sayılı Kanun hükümleri uyarınca maden iş yerlerinde belirli kurallar getirilmesinin zorunlu olduğu ve bu kuralların hizmetin gereklerine uygun bulunduğu dikkate alındığında, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesine dönük olarak getirilen düzenlemede hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.
Davacı Genel Müdürlük tarafından ileri sürülen diğer iddialarda da yasal isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Dava, 11/02/2016 tarih ve 29621 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 8. maddesi ile ana Yönetmelik’e eklenen "İşin Acil Durdurulmasını Gerektiren Durumlar" başlıklı Ek-1’in iptali istemiyle açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
İlgili Mevzuat:
30/06/2012 tarih ve 28339 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun "İşin durdurulması" başlıklı 25. maddesinin 1. fıkrasında; "İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında iş durdurulur. Ayrıca çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda iş durdurulur." hükmüne yer verilmiştir.
Kanun'un "İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çeşitli yönetmelikler" başlıklı 30. maddesinde;
"(1) Aşağıdaki konular ile bunlara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir:
a) İlgili bakanlıkların görüşü alınarak, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, sürdürülmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi amacıyla; işyeri bina ve eklentileri, iş ekipmanı, işin her safhasında kullanılan ve ortaya çıkan maddeler, çalışma ortam ve şartları, özel risk taşıyan iş ekipmanı ve işler ile işyerleri, özel politika gerektiren grupların çalıştırılması, işin özelliğine göre gece çalışmaları ve postalar hâlinde çalışmalar, sağlık kuralları bakımından daha az çalışılması gereken işler, gebe ve emziren kadınların çalışma şartları, emzirme odaları ve çocuk bakım yurtlarının kurulması veya dışarıdan hizmet alınması ve benzeri özel düzenleme gerektirebilecek konular ve bunlara bağlı bildirim ve izinler ile bu Kanunun uygulanmasına yönelik diğer hususlar.

c) Risk değerlendirmesi ile ilgili olarak; risk değerlendirmesinin hangi işyerlerinde ne şekilde yapılacağı, değerlendirme yapacak kişi ve kuruluşların niteliklerinin belirlenmesi, gerekli izinlerin verilmesi ve izinlerin iptal edilmesi.

g) İşyerlerinde işin durdurulması, hangi işlerde risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumunda işin durdurulacağı, durdurma sebeplerini gidermek için mühürlerin geçici olarak kaldırılması, yeniden çalışmaya izin verilme şartları, çok tehlikeli işler sınıfında yer alan başta maden ve yapı olmak üzere işyerlerinde acil durdurmayı gerektiren hususlar, acil hâllerde işin durdurulmasına karar verilinceye kadar geçecek sürede alınacak tedbirlerin uygulanması.

(3) Maden işyerlerinin hangilerinde sığınma odalarının kurulabileceği ve bu odaların teknik özelliklerine dair usul ve esaslar Bakanlıkça bir yıl içinde çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Bu teknik özellikler, ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak belirlenir." hükümleri yer almaktadır.
30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelik'in "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Yönetmeliğin amacı; işyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde veya çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmamış olması durumlarında işyerinin bir bölümünde ya da tamamında bu tehlike giderilinceye kadar işin durdurulması ile bu Yönetmeliğe göre durdurma kararı uygulanmış işyerinde çalışmaya tekrar başlanmasına izin verilmesinin usul ve esaslarını belirlemektir." düzenlemesine yer verilmiştir.
11/02/2016 tarih ve 29621 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 8. maddesi ile İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelik'e Ek-1 eklenmiştir.
Ek-1'de "İşin Acil Durdurulmasını Gerektiren Durumlar" başlığı ile bu durumlar aşağıdaki gibi sayılmıştır.
"1) Maden işyerlerinde acil durdurmayı gerektiren durumlar şunlardır:
a) Yeraltı kömür madenlerinde birinin durması halinde diğerinin derhal-otomatik olarak çalışacak durumda iki havalandırma grubunun bulunmaması.
b) Yeraltı maden işyerlerinin hazırlık çalışmaları dışında en az iki yoldan yer üstü bağlantısı bulunmaması.
c) Yeraltı kömür madenlerinde havalandırma, su tahliyesi ve insan nakli için kullanılan sistemlerin çalıştırılabilmesi için birbirinden bağımsız iki ayrı enerji kaynağının bulunmaması, birinin durması halinde diğer kaynağın otomatik olarak devreye girmemesi."

Yönetmelik'e Eklenen Ek-1'in İncelenmesi:
Dava konusu düzenleme ile 6331 sayılı Kanun'un verdiği yetkiye dayanılarak mevcut Yönetmelik'e ekleme yapılmıştır. Bu düzenleme ile iş yerlerinde işin acil durdurulmasını gerektirecek durumlar açık bir şekilde sayılmıştır.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasını teminen uluslararası anlaşmalar da göz önünde bulundurularak, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi amacıyla uygulamaya konulmuştur.
İşçi sağlığının korunması ve iş güvenliğinin sağlanması; hangi sektörde olursa olsun işçilerin bedensel, ruhsal, sosyal durumlarını mümkün olan en üst düzeye çıkarmak, işçilerin çalışma koşulları yüzünden sağlıklarının bozulmasını önlemek, işçileri çalışmaları sırasında sağlığa aykırı etkenlerden ve tehlikelerden korumak, işçilerin fizyolojik ve psikolojik durumlarına en uygun mesleki ortamlarda çalışmalarını sağlamakla mümkün olabilecektir.
Buna göre, ülke ihtiyaçları ve deneyimleri dikkate alınarak, uluslararası anlaşmalar ve 6331 sayılı Kanun hükümleri uyarınca maden iş yerlerinde belirli kurallar getirilmesinin zorunlu olduğu ve bu kuralların hizmetin gereklerine uygun bulunduğu dikkate alındığında, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesine dönük olarak getirilen düzenlemede hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ... TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 28/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi