7. Hukuk Dairesi 2015/6113 E. , 2016/6845 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı işyerinde dokuma işçisi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle sonlandırıldığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının iş akdinin haklı neden olmadan işveren tarağından feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda, davalı tarafından dosyaya sunulan davacının imzasını inkar etmediği ve içeriğine itirazı olmayan davacının işe giriş ve çıkış saatlerini de gösterir puantajlara göre, davacı dönüşümlü olarak haftada 6 gün 07.30 – 15.30 ve 23.30 - 07.30 vardiyalarında çalışmış olup fazla mesai yapmamış ve çalıştığı hafta tatili ile resmi tatil ve genel tatil günleri bordrolarda tahakkuk ettirilerek kendisine ödenmiştir. 2011 ve 2012 yılı yönünden davacının tanık delil ile bordroda tahakkuk ettirilip ödenenden fazla çalışma yaptığını ispatlaması mümkün değildir. Davacı tarafından bu konuda dosyaya sunulmuş yazılı bir delil de bulunmamaktadır. Bu durum karşısında fazla çalışma, hafta tatili çalışması ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma hesabında puantaj bulunan 2011 ve 2012 yıllarının dışlanarak hesaplama yapılması gerekirken sadece tahakkuku olan gün ya da saatlerin mahsubu suretiyle yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması isabetsizdir.
3-İşyerinde hafta tatilinde işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı hafta tatilinde çalışma yaptığını iddia etmiştir, davalı ise hafta tatilinin kullanıldığını savunmaktadır. Dairemizde seri halde incelenen dosyalarda davacı ve davalı tanıklarının bu konuda beyanlarının net olmadığı, davacı tanıklarından bir kısmının ayda 1 pazar günüde çalışırdık derken, diğer tanığın ayda 3 pazar çalıştığını bildirdiği; davalı tanıklarının gerek olursa bir ya da iki pazar çalıştıklarını bildirdiği görülmektedir. Mahkemelerden de hafta tatili konusunda talebin reddi, ayda 1 hafta tatilinde ya da 3 hafta tatilinde çalışıldığı yönünde farklı kararlar çıktığı görülmektedir. Bu tür çelişkili kararlar, mahkeme kararlarına ve hukuka olan inancı zedelemektedir.
Mahkemece yapılacak iş, taraf tanıklarını ayrı ayrı dinleyerek hafta tatili konusunda yeniden beyanlarını alarak, beyanlar arasında çelişki olursa çelişkiyi gidererek, hafta tatili konusunda işyeri çalışma düzenini açıkça belirlemek ve çıkacak sonuca göre, aynı işyerinde farklı çalışma düzeni olduğu açıkça ispatlanmadığı sürece, tek bir çalışma düzeni olacağı gerçeği göz önünde tutularak bir karar vermektir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.