16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/1009 Karar No: 2013/1876 Karar Tarihi: 08.03.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/1009 Esas 2013/1876 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2013/1009 E. , 2013/1876 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında İmrenli Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 2 parsel sayılı 8.697,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve fındık bahçesi olarak 1991 yılından beri ... oğlu ..."in kullanımında olduğu şerhi verilerek fındık bahçesi niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., taşınmazın beyanlar hanesine davalı ile birlikte kendi adlarına da kullanım şerhi verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ..."in kullanımında olduğu şerhi verilerek fındık bahçesi niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş ve askı ilanı süresi içinde dava açılmadığından tespit 26.07.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı tarafça, kesinleşen tespit sonucu oluşan tapu kaydındaki zilyetlik şerhinin iptali istemi ile 05.07.2011 tarihinde dava açılmıştır. Mahkemece, davanın niteliği itibarı ile ancak askı ilan süresi içerisinde açılabileceği, buna göre genel mahkemede açılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na eklenen Ek 4. madde içeriğinde, bu şekilde yapılan tespitler hakkında 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davanın 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen yasal sürede açıldığına göre, mahkemece tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp, davacının yasada belirtilen şekilde bir kullanımının olup olmadığının tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 08.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.