Esas No: 2021/11982
Karar No: 2021/1585
Karar Tarihi: 28.04.2021
Danıştay 2. Daire 2021/11982 Esas 2021/1585 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/11982
Karar No : 2021/1585
KARŞILIKLI TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNANLAR :
1- (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan … parsel sayılı mülkiyeti Hazineye ait 22.372,46 m²'lik taşınmazın tamamının iki adet tek katlı bina, üç adet iki katlı betonarme bina ve ekip biçme yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle 25/09/1998 - 26/01/2007 tarihleri arası dönem için 376.918,15 TL ecrimisil istenilmesine ilişkin … gün ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesi'nin 29/11/2017 gün ve E:2016/6972, K:2017/5132 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle, dava konusu taşınmaz için davacının 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca doğrudan satın alma istemiyle … gün ve … nolu dilekçe ile davalı idareye başvurduğu ve 11/03/2014 tarihinde taşınmazın 1.677,94 m²'sinin davacının adına tescil edildiği, … tarih ve … nolu başvuru üzerine ise, 2.349,11 m²'sinin 10/11/2015 tarihinde davacı adına tapuda tescil edildiği anlaşılmakla, davacı tarafından dava konusu ecrimisile konu taşınmaza ilişkin olarak 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca doğrudan satın alma istemiyle davalı idareye başvuruda bulunulduğu, bu nedenle kendisinden dava konusu taşınmaz için ecrimisil alınamayacağı iddia edilmiş ise de; doğrudan satışa ilişkin başvurusunu ecrimisil döneminden ve ecrimisil ihbarnamesinin tebliğinden sonra yapan davacıdan, ecrimisile konu dava konusu taşınmaz için satın alma işlemleri sonradan tamamlanmış olsa bile satın alma başvuru tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak ecrimisil tahakkuk ettirilmesinde yasal düzenlemelere ve hukuka aykırılık bulunmadığı; dava konusu taşınmaza komşu ve emsal niteliğinde olan … parsel için istenilen ecrimisil bedelinin iptali istemiyle açılan davada, ... İdare Mahkemesi'nce hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2002 yılı için ecrimisil bedelinin 7.154,24 TL (m² ecrimisil bedeli: 7.154,24 TL/5.730,00 m² = 1,2485 TL) olarak kabul edildiği ve bu değer üzerinden TÜİK ÜFE-TEFE artış oranları uygulanmak suretiyle güncelleme hesabı yapılarak sözü edilen dönem için ecrimisil bedelinin hesaplandığı görülmekle, usul ekonomisi ilkesi gözönüne alınarak tekrar bilirkişi incelemesi yaptırılmayarak, Mahkemece davaya konu uyuşmazlıkta 2002 yılı için m² ecrimisil birim değeri 1,2485 TL (1,2485 TL x 22.372,46 m² = 27.932,00 TL/Yıl) olarak alınmak ve TÜİK-ÜFE artış oranları uygulanmak suretiyle güncelleme hesabı yapılmış ve tespit tarihinden geriye doğru son beş yıl için (27/01/2002-26/01/2007 tarihleri arası dönem için) ecrimisil bedelinin istenebileceği gerekçesiyle, dava konusu ecrimisil ihbarnamesinin 136.457,31 TL'lik kısmının iptaline, davanın 240.460,84 TL'ye yönelik kısmının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği, taşınmazın 6292 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında olduğu, davacının taşınmazda hak sahibi olması nedeniyle ecrimisil istenilemeyeceği, belirlenen ecrimisil miktarının fahiş olduğu belirtilerek, mahkeme kararının aleyhine ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, tespit tarihinden geriye doğru 5 yılı aşan 25/09/1998 - 26/01/2001 arasına tekabül eden 66.937,11 TL.lik kısmın terkin edildiği, 5 yıllık dönem için 309.981,04 TL için tahsil işlemlerine devam edildiği, mahkemece 2007 yılı için 2,98 TL/m² birim bedelin alınmasının çok düşük olduğu, idarece talep edilen ecrimisilin rayice uygun olduğu belirtilerek, mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ :Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onuncu Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, davacının duruşma istemi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yerinde görülmeyerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından; İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesinde bulunan … parsel sayılı mülkiyeti Hazineye ait 22.372,46 m²'lik taşınmazın tamamının iki adet tek katlı bina, üç adet iki katlı betonarme bina ve ekip biçme yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinden bahisle, 25/09/1998 - 26/01/2007 tarihler arası dönem için 376.918,15 TL ecrimisili istenilmesine ilişkin … gün ve … sayılı ecrimisil ihbarnamesinin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 75. maddesinde, Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13. maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisilin isteneceği, ecrimisilin talep edilebilmesi için Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olmasının gerekmediği ve fuzuli şagilin kusurunun aranmayacağı hükmüne yer verilmiştir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesinin işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle 1. fıkrasında, "Hazine taşınmazlarının kişilerce işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden itibaren onbeş gün içinde "Taşınmaz Tespit Tutanağı"na dayanılarak, ecrimisil idarece tespit edilir ve Yönetmelikte belirtilen komisyonca karara bağlanır." hükmü; aynı maddenin 2. fıkrasında ise, "Ecrimisilin tespit ve takdirinde; İdarenin zarara uğrayıp uğramadığına, işgalcinin kusurlu olup olmadığına ve taşınmazın işgalci tarafından kullanım şekline bakılmaksızın idarenin bu taşınmazdan işgalden önceki haliyle elde edebileceği muhtemel gelir esas alınır. Ecrimisilin tespitinde aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları, gerektiğinde ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulmak suretiyle edinilecek bilgiler ile taşınmazın değerini etkileyecek tüm unsurlar göz önünde bulundurulur." düzenlemesi yer almaktadır.
6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesi;
"(Değişik : 5/6/1986 - 3302/1 md.) Orman sayılan yerlerden:
A) Öncelikle orman içindeki köyler halkının kısmen veya tamamen yerleştirilmesi maksadıyla, orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından hiçbir yarar görülmeyen aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler ile halen orman rejimi içinde bulunan funda ve makilerle örtülü yerlerden tarım alanlarına dönüştürülmesinde yarar olduğu tespit edilen yerler,
B) 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden; tarla, bağ, bahçe, meyvelik, zeytinlik, fındıklık, fıstıklık (antep fıstığı, çam fıstığı) gibi çeşitli tarım alanları veya otlak, kışlak, yaylak gibi hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu tespit edilen araziler ile şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu yerleşim alanları,
Orman sınırları dışına çıkartılır.
Orman sınırları dışına çıkartılan bu yerler Devlete ait ise Hazine adına, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ise bu müesseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına orman sınırları dışına çıkartılır. Uygulama kesinleştikten sonra tapuda kesin tashih ve tescil işlemi yapılır. Bu yerler dışında orman sınırlarında hiçbir suretle daraltma yapılamaz .
(Değişik dördüncü fıkra: 5/11/2003-4999/2 md.) Bu madde hükümleri; muhafaza ormanı, millî park alanları, tabiat parkları, tabiatı koruma alanları, izin ve irtifak hakkı tesis edilen ormanlık alanlar ve 3 üncü madde ile orman rejimi içine alınan yerlerde bu niteliklerinin devamı süresince; yanan orman sahalarında ise hiçbir şekilde uygulanmaz.
(Ek fıkra: 22/5/1987 - 3373/1 md.) Bu maddenin (B) bendi ile orman sınırları dışına çıkarılıp, 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12 nci maddeleri gereğince fiili durumlarına göre ifraz edilerek bedeli karşılığı satılacak yer, yapı ve tesisleri kullananlardan, satış işlemleri tamamlanıncaya kadar ecri misil alınmaz." hükmünü amir bulunmaktadır.
26.04.2012 tarih 28275 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı "Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun"un "Amaç ve kapsam" başlığını taşıyan 2. maddesi;
"(1) Bu Kanunun amacı; 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 2 nci maddesi gereğince, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.
(2) Bu Kanun, 6831 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler ile Hazineye ait tarım arazileri hakkında uygulanır." hükmünü,
"Tanımlar" başlıklı 2. maddesi,
"(1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) 2/A alanları: 6831 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerleri,
b) 2/B alanları: 6831 sayılı Kanunun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (B) bendine veya kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan ve çıkarılacak yerleri, ….ifade eder." hükmünü,
"Diğer işlemler" başlığını taşıyan 11. maddesi;
"(6) Bu Kanun hükümlerine göre hak sahiplerine doğrudan satılan, tapu kayıtları geçerli kabul edilerek devredilen ve iade edilen taşınmazların tapu kütüklerindeki 6831 sayılı Kanunun 2 nci ve 2/B maddesine tabi olduğu yönünde konulmuş belirtmeler, Maliye Bakanlığının talebi üzerine tapu idaresince terkin edilir. Bu taşınmazlardan ecrimisil alınmaz, tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin edilir, başvuru tarihi itibarıyla son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil bedeli satış bedelinden mahsup edilir, bu bedelden fazlası iade edilmez." hükmünü,
"Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin işlemler" başlığını taşıyan 12. maddesi;
"(7) Bu madde hükümlerine göre hak sahiplerine satılan taşınmazlardan ecrimisil alınmaz, tahakkuk ettirilen ecrimisiller terkin edilir, başvuru tarihi itibarıyla son beş yıl için tahsil edilen ecrimisil ve kira bedelleri satış bedelinden mahsup edilir, bu bedelden fazlası iade edilmez.
(8) Bu maddeye göre yapılacak satış işlemleri idarece, başvuru tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde sonuçlandırılır." hükmünü,
"Atıflar ve sonuçlandırılamayan işlemler" başlıklı 14. maddesi de;
"(5) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, 2886 sayılı Kanun hükümleri uygulanır." hükmünü amir bulunmaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasının incelenmesinden; dava konusu taşınmaz için davacının 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca doğrudan satın alma istemiyle … gün ve … nolu dilekçe ile davalı idareye başvurduğu ve 11/03/2014 tarihinde taşınmazın 1.677,94 m²'sinin davacının adına tescil edildiği, … gün ve … nolu başvuru üzerine ise, 2.349,11 m²'sinin 10/11/2015 tarihinde davacı adına tapuda tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, mülkiyeti Hazineye ait taşınmazın 25/09/1998-26/01/2007 tarihleri arası dönemde işgal edildiği ve 6292 sayılı kanun uyarınca ilk defa 27/08/2012 tarihinde satın alma başvurusunda bulunulduğu, bu tarih itibarıyla son beş yıl için tahakkuk ettirilen ecrimisilin terkin edileceği dikkate alındığında, idare tarafından 27/08/2007 tarihinden öncesi için ecrimisil talep edilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Kaldı ki, davacının toplam işgal alanı 22.372,46 m² olup, satın aldığı alan ise 1.677,94 m² ve 2.349,11 m² büyüklüğündedir.
Ecrimisilin işgal nedeniyle kira bedeli kadar alınan bir tazminat olduğu, ecrimisil tutarının hesaplanmasında; taşınmazın, mevkii, kullanım şekli, altyapı, ulaşım kolaylığı, elde edilen gelir ve taşınmazın kullanıcısına katkısı gibi tüm faktörlerin etkili olduğu, aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararlarının dikkate alınması gerektiği açıktır.
Her ne kadar mahkemece, ... İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararı esas alınarak ecrimisil bedeli hesaplanmış ise de, Danıştay Onuncu Dairesinin 29/11/2017 gün ve E:2016/6972, K:2017/5132 sayılı bozma kararında belirtildiği üzere, ecrimisil hesaplanırken öncelikle aynı yer ve mahalde bulunan emsal nitelikteki taşınmazlar için oluşmuş kira bedelleri veya ecrimisiller, varsa bunlara ilişkin kesinleşmiş yargı kararları ve işgal edenin elde ettiği yararın göz önünde tutulması gerektiği, dava konusu taşınmaza komşu … parsel sayılı taşınmaz için metrekare ecrimisil bedeli artık ortaya çıkmış bulunduğundan, anılan yere ilişkin metrekare ecrimisil bedeli de göz önüne alınarak yapılacak inceleme sonucu düzenlenecek ek bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, bu hususlara riayet edilmediği görülmektedir.
Nitekim, mahkemece sadece ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında belirlenen 2002 yılı için m² ecrimisil birim değeri 1,2485 TL/m² tek unsur olarak esas alınıp, TÜİK-ÜFE artış oranları uygulanmak (2007 yılı için 2,98 TL/m² hesaplanmış) suretiyle güncelleme yapılmış, başkaca hiçbir inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmiştir.
Oysa ki, 6292 sayılı Kanunun 2/B maddesinin uygulandığı İstanbul ili, … ilçesi, … Mahallesi ve … Mahallesinde yer alan taşınmazlara ilişkin olarak açılan davalar incelendiğinde; … İdare Mahkemesinin E…. sayılı (davacı …) dosyasında 2007 yılı birim bedeli 8,37 TL/m²; ... İdare Mahkemesinin E…. sayılı (davacı …) dosyasında 2007 yılı birim bedeli 7,57 TL/m²; ... İdare Mahkemesinin E…. sayılı (davacı …) dosyasında 2007 yılı birim bedeli 8,37 TL/m²; ... İdare Mahkemesinin E…. sayılı (davacı …) dosyasında 2007 yılı birim bedeli 8,37 TL/m²; ... İdare Mahkemesinin E…. sayılı (davacı …) dosyasında 2009 yılı birim bedeli 9,91 TL/m²; … İdare Mahkemesinin E…. sayılı (üniversite) dosyasında 2008 yılı birim bedeli 17,00 TL/m²; ... İdare Mahkemesinin E…. sayılı (davacı …) dosyasında 2007 yılı birim bedeli 7,35 TL/m² olarak hesaplandığı görülmektedir.
Buna göre, mahkemece 2007 yılı için 2,98 TL/m² birim bedelin alınmasının çok düşük olduğu, emsal rayicin altında kaldığı açıktır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince dava konusu taşınmazın bulunduğu … Mahallesinde işgal edilen benzer nitelikteki taşınmazlar için belirlenen ecrimisil bedelleri, mezkur taşınmazların 6292 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında yapılan satış bedelleri, taşınmazın, mevkii, kullanım şekli, altyapı, ulaşım kolaylığı, elde edilen gelir ve taşınmazın kullanıcısına katkısı gibi tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle, işgal döneminde davacıdan istenebilecek ecrimisil bedelinin belirlenmesi ve buna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA,
3. Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
4. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.