(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2020/1157 E. , 2020/2049 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi ... köyü 133 ada 15 parsel sayılı 10545.13 m2, yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarih 97 numaralı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak fındık bahçesi, tarla ve ev niteliğinde davalı ..., 133 ada 16 parsel sayılı 2029.75 m2 yüzölçümündeki taşınmaz aynı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak fındık bahçesi niteliğinde davalı ... adlarına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli yerlerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece, 15 ve 16 parselle ilgili davanın reddine ve tespit gibi davalılar adına tescillerine karar verilmiş, davacı ... Yönetiminin temyizi üzerine kararlar Yargıtay 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin her bir dosyaya ait bozma ilamlarında; ‘‘Orman bilirkişi tarafından yapılan araştırmanın yeterli olmadığı, çekişmeli parsellere uygulanan 1937 tarih, 97 numaralı vergi kaydı dışında 15 parsel tespit malikinin dedesi olan Davut Ingav adına kayıtlı 1937 tarih 98 numaralı vergi kaydının bulunduğu, her iki kaydın kadastro çalışmaları sırasında davalı parsellerle birlikte dava dışı 133 ada 17 ila 22 ve 32 ila 39 parsellere de uygulandığı, 97 ve 98 sayılı vergi kaydı kapsamındaki parsellerin davalı olup olmadıkları ve revizyonlarının Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulması, davalı iseler aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle birisi hakkında verilecek olan kararın diğerlerini de etkileyeceği, doğru sicil oluşturabilmek için yargılaması devam etmekte olan dava dosyalarının H.Y.U.Y."nın 45. maddesi uyarınca birleştirilmesi, itirazsız kesinleşmiş olan parsellerin kadastro tespit tutanak suretlerinin, hükmen kesinleşen parsellerin dava dosyalarının, çekişmeli taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanak ve dayanaklarının, komşu parsellere ilişkin tespit tutanakları ile varsa tespitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtlarının, kadastro paftası ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planının ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında yeniden seçilecek üç kişilik orman yüksek mühendisi ya da mühendisi ve fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile komşu taşınmazlara uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785, 5658 ve 6831 Sayılı Yasalar karşısındaki durumlarının açıklanarak tartışılıp değerlendirilmesi; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa
dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmesi; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresinin incelenmesi; eğim durumunun belirlenmesi, her parsel üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, yaşı ile kapalılık oranlarının belirlenmesi; yan yana bitişik olan çekişmeli parsellerin tümünün memleket haritasına göre konumunun saptanması; memleket haritasında bu parsellerin tümünün bulunduğu yer belirlenerek, memleket haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilerek çekişmeli ve komşu taşınmazların memleket haritasına göre konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan bu parsellerin tümünü bir arada gösteren kroki düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alındıktan sonra bu raporun onaylı bir örneği bu parsel dosyalarının içine konması; böylece, taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesin biçimde saptanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazlarla ilgili dava dosyaları birleştirilmiş; Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 133 ada 16 parselin tamamı ile 15 parselin bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 7096.60 m2"lik bölümünün orman niteliği ile Hazine adına; 15 parselin (B) harfi ile gösterilen 3448.53 m2"lik bölümünün tespit gibi davalı ... adına tesciline karar verilmiş; bu kararın davacı ... Yönetimi ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, 20. Hukuk Dairesinin 12.05.2009 tarihli 2009/6108 E. 2009/932 K. sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma ilamında ‘‘Dosyanın incelenmesinde kararın oluşturulduğu son oturuma ait tutanakların dosyada bulunmadığı görülmüş, iade kararı üzerine yapılan araştırmalarda da bu tutanaklar bulunamamıştır. H.Y.U.Y."nın 381. maddesinde “Mahkeme, hazır olan tarafın iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Kararın tefhimi, en az 388. maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur." hükmü yer almaktadır. Mahkemece usulün bu hükmüne uyulmamıştır. Değinilen yön göz ardı edilerek kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığı’’ hususuna değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra asıl dava ve birleşen davanın kısmen kabulü ile, ... ili, ... ilçesinde bulunan 133 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile 03.12.2014 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 4465,89 m2"lik bölümünün orman vasfıyla Hazine adına, kalan bölümün tespit gibi tesciline, ... ili, ... ilçesi 133 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince yapılmış, temyize konu davanın varlığı nedeniyle kesinleşmemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 133 ada 15 parselin (A) bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de hüküm usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, mahkemenin 16.10.2006 tarihli 2004/297 E. 2006/181 K. sayılı ilamı Dairemizin 12.05.2009 tarihli 2009/6108 E, 2009/7932 K. sayılı ilamıyla kararın tefhiminin en az hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olacağına dair HUMK’nın 388. maddesine aykırılık nedeniyle bozulmuştur. Bozulan mahkeme kararında çekişmeli 15 nolu parselin (A) ile gösterilen 7096,60 m2"lik bölümünün temyiz konusu 16.01.2015 tarihli kararda bu kez 4465,89 m2 olarak farklı yüzölçümü ve orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmesinin gerekçesi izah edilmediği gibi aynı parselin (B) bölümünün kaç metrekare olduğu da belirtilmemiştir.
Bu nedenle mahkemece, çekişmeli 15 parsele uygulanan 1937 tarih, 97 numaralı vergi kaydı dışında tespit malikinin dedesi olan Davut İngav adına kayıtlı 1937 tarih 98 numaralı vergi kaydının bulunduğu, her iki kaydın kadastro çalışmaları sırasında çekişmeli parsel ile birlikte dava dışı 133 ada 17 ila 22 ve 32 ila 39 parsellere de uygulandığı, 97 ve 98 sayılı vergi kaydı kapsamındaki parsellerin davalı olup olmadıkları ve revizyonlarının tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ayrı ayrı sorulmalı, davalı iseler aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle birisi hakkında verilecek olan kararın diğerlerini de etkileyeceği, doğru sicil oluşturabilmek için yargılaması devam etmekte olan dava dosyalarının HUMK"nın 45. maddesi uyarınca birleştirilmeli, itirazsız kesinleşmiş olan parsellerin kadastro tespit tutanak suretlerinin, hükmen kesinleşen parsellerin dava dosyalarının, çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tespit tutanak ve dayanaklarının, komşu parsellere ilişkin tespit tutanakları ile varsa tespitlerine esas alınan tapu ve vergi kayıtlarının, kadastro paftası ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planının ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında yeniden seçilecek üç kişilik orman yüksek mühendisi ya da mühendisi ve fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazlara uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785, 5658 ve 6831 sayılı kanunlar karşısındaki durumu açıklanarak tartışılıp değerlendirilmeli; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; eğim durumu belirlenmeli, parsel üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, yaşı ile kapalılık oranları belirlenmeli; parselin memleket haritasına göre konumunun saptanmalı; memleket haritasında bu parselin bulunduğu yer belirlenerek, memleket haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilerek çekişmeli ve komşu taşınmazların memleket haritasına göre konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan bu parsellerin tümünü bir arada gösteren kroki düzenlettirilip, bilimsel verileri bulunan, taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığını saptayan, önceki bilirkişi raporlarındaki taşınmazın orman sayılan ve sayılmayan bölümlerinin yüzölçümü konusundaki çelişkileri gideren yeterli rapor alınıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.