Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı vekili, icra mahkemesine başvuru dilekçesinde, borçlu hakkındaki ödeme emri tebligat tarihinin gerek internet üzerinden yaptıkları araştırmada, gerekse PTT Müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre 30.12.2009 tarihi olduğunu, borçlu tarafça verilen borca itiraz dilekçesinin havale tarihinin ise 13.1.2010 olduğunu, dolayısıyla süresinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmesine rağmen, her nasılsa dosyaya dönen tebligat parçasında tebliğ tarihi olarak 9.1.2010 tarihinin düşülmüş olduğunu ve icra müdürünün bu tarihi nazara alarak takibi durdurduğunu, resmi kurum tarafından verilen cevabın nazara alınarak müdürlük kararının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan inceleme neticesinde, icra dosyasına dönen tebligat parçasındaki tarih ile PTT"den bildirilen tarihin aynı olmadığı, bu durumda resmi kurum tarafından bildirilen 30.12.2009 tarihinin tebliğ tarihi olarak nazara alınarak işlem yapılması gerektiğinden bahisle şikayet kabul edilerek müdürlük işleminin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Somut olayda, borçlu ............................. hakkında ilamsız takip yapılmış, icra dosyasına dönen ödeme emri tebligat parçasından, ödeme emrinin "aynı işyerinde birlikte çalışan ve reşit olan ................. imzasına tebliğ edilmiştir."şerhiyle borçlu şirkete tebliğ edildiği, borçlu vekilince 13.1.2010 tarihinde borca itiraz edildiği ve ödeme emri tebliğ tarihine göre süresinde olan bu itiraz nedeniyle takibin durduğu ancak, 3.2.2010 tarihinde alacaklı vekilince borçlu hakkındaki ödeme emri tebligatına ilişkin olduğu iddiasıyla PTT gov. tr. internet adresinden alındığı anlaşılan çıktı ibraz edilerek, borçluya yapılan ödeme emri tebligatının 31.12.2009 tarihinde yapıldığı, halbuki dosyaya dönen tebligat parçasının arkasında yazan tarihin 9.1.2010 tarihi olduğu, bu çelişkinin giderilmesi için PTT Posta İşletme Merkezine müzekkere yazılmasının talep edildiği, icra müdürlüğünce de, talep gereğince 4.2.2010 tarihinde Antalya Posta İşletme Merkezi Müdürlüğü"ne müzekkere yazılarak TB01941204526 barkod numaralı tebligatın hangi tarihte borçlu tarafa tebliğ edildiğinin bildirilmesinin istendiği, Antalya Posta İşletme Merkezi Müdürlüğü tarafından 11.2.2010 tarihinde verilen cevapta ise, söz konusu barkod nosu ile .................. adına çıkartılan tebligatın aynı konutta birlikte oturduklarını beyan eden eşi ................. imzasına 30.12.2009 tarihinde tebliğ edildiğinin bildirildiği, gelen bu cevap nazara alınarak alacaklı vekilince icra müdürlüğünden 15.3.2010 tarihinde takibin durması yönünde verilmiş olan kararın kaldırılarak takibin devamına karar verilmesinin talep edildiği, ancak bu talebin müdürlükçe aynı tarihte reddedildiği görülmektedir.
İcra mahkemesince, icra dosyasına dönen tebligat parçasındaki tarih ile PTT"den bildirilen tarihin aynı olmadığı, bu durumda resmi kurum tarafından bildirilen 30.12.2009 tarihinin tebliğ tarihi olarak nazara alınarak işlem yapılması gerektiğinden bahisle şikayet kabul edilmişse de, icra dosyasına dönen tebligat parçası üzerindeki barkod numarasının TB01941204533 olduğu, halbuki icra mahkemesince Antalya Posta İşletme Merkez Müdürlüğünden sorulan ödeme emri tebligatına ilişkin barkod numarasının ise TB01941204526 olduğu, alacaklı vekilinin icra dosyasına sunduğu diğer belgede de TB01941204526 barkod numarasına ilişkin bilgilerin yer aldığı, bu durumda resmi kurum tarafından verilen cevaptaki bilgilerin şikayet konusu tebligata ilişkin olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, icra dosyasının tarafları ve ödeme emri tebligatına ilişkin doğru barkod numarası yazılmak suretiyle, tebliğ tarihinin Posta İşletme Merkez Müdürlüğünden yeniden sorularak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 07.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.