10. Hukuk Dairesi 2019/5807 E. , 2020/177 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı Kurum ile davalılardan Mahmut ve Bülent vekillerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Zararlandırıcı sigorta olayında; devlet adına sosyal güvenlik kanunlarını uygulamakla görevli Sosyal Güvenlik Kurumu birinci kişi, risklerin gerçekleşmesi halinde sigortalının ya da hak sahiplerinin Kurumdan yardım görmesi için primleri ödeyen işveren ikinci kişi konumundadır. Bunun dışında kalanlar ise üçüncü kişi olarak tanımlanmaktadır.
Bu yönde özellikle gözetilmesi gereken önemli bir husus; kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar. Kamu kurumları tüzel kişilik olduklarından ve bu kişilik maddi değil soyut bir kişilik olduğundan, kamu hizmetini bizzat yerine getiremezler. Kamu hizmeti, gerçek kişi konumunda olan memurlar ve diğer kamu görevlileri ve bunların kullandıkları araç ve gereçlerle yerine getirilir. Bunun sonucu olarak, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin veya bunların kullandıkları araç ve gereçlerin kusur, ihmal ve hatalarından dolayı kamu hizmetinin yerine getirildiği sırada kişilerin zarar görmesi halinde meydana gelecek kusur kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Burada, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin hizmetten ayrılabilen kişisel kusurundan bahsetmek kesinlikle mümkün olmayıp, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin bahsedilen kusuru hizmet kusurudur. Belirtilen açıdan, Anayasa’nın 129/5"inci maddesine göre, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken (görevlerini yaparken) işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları rücu edilmek kaydıyla kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak ancak idare aleyhine dava açılabilir.
657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın (kişilerin uğradıkları zararlar başlıklı) 13"üncü maddesine göre de, kişiler kamu hukukuna tabi görevlerle ilgili olarak uğradıkları zararlardan dolayı bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açarlar.
Sonuç olarak memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kasıtlı ve kusurlu eylemlerinden dolayı meydana gelen zararlara dayalı tazminat davalarının memurlar ve diğer kamu görevlileri aleyhine değil ancak kamu idaresi aleyhine dava açılabileceğinin kabulü gerekir. Somut olayda davalılardan ..."in memur ve diğer kamu görevlisi statüsünde çalıştığının anlaşılması karşısında adı geçen davalı aleyhine husumet yöneltilmesi mümkün olmayıp, ancak işveren idare aleyhine dava açılabileceği dikkate alınmalı ve bu şekilde memur ve diğer kamu görevlisi statüsünde olduğu belirlenen davalıya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı gözetilmelidir.
3-Rücu davalarında faiz başlangıcı, gelirler yönünden gelir bağlama kararının Kurumun yetkili organınca onaylandığı tarih, geçici iş göremezlik ödeneği yönünden ödeme tarihi, tedavi giderleri için sarf tarihidir. Mahkemece bu ilkeler karşısında gelirin onay tarihi olan 25.04.2006 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, onay tarihi hatalı belirlenmek suretiyle 16.06.2004 tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen esaslara uyularak, yapılacak araştırma sonucu karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum ile davalılardan ... ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hükmü temyiz etmeyen davalılar yönünden davacı kurum lehine oluşan usulü kazanılmış hak durumu da gözetilerek karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ..."a iadesine, 15/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.