Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/14678
Karar No: 2021/11707
Karar Tarihi: 05.04.2021

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/14678 Esas 2021/11707 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın verdiği ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın süresinde yapılmadığından bahisle reddine ilişkin Denizli 2. Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararının, müştekinin kolluk ifadesinde bildirdiği en son adresten farklı olan MERNİS adresine doğrudan tebligat yapıldığı ve bu nedenle itirazın süresinde olduğu kabul edilerek esastan incelenmesi gerektiği gibi kanun maddelerine aykırı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, söz konusu karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma isteği doğrultusunda bozulmuştur. Kararda, tebligatın öncelikle bilinen en son adrese yapılması gerektiği belirtilerek, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi (Tebligatın Yapılması) ve 37. maddesi (Tebligat Usulleri) detaylı ve açıklayıcı bir şekilde anlatılmıştır.
4. Ceza Dairesi         2021/14678 E.  ,  2021/11707 K.

    "İçtihat Metni"



    KARAR

    Hakaret ve tehdit suçlarından şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/12/2018 tarihli ve 2018/40542 soruşturma, 2018/25207 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın süresinde yapılmadığından bahisle reddine ilişkin merci Denizli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/12/2020 tarihli ve 2020/6929 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    İstem yazısında;
    “7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, aynı Kanun"un 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, anılan Kanun"un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği nazara alındığında; somut olayda, müştekinin kolluk tarafından ifadesi alınırken verdiği ve mernis adresinden farklı olan bilinen son adresine tebligat çıkarılmadan, doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesine göre yapılan tebliğin usulsüz olduğu ve kararın kesinleşmediği anlaşılmakla, müştekinin 05/11/2020 tarihli itiraz dilekçesinin öğrenme üzerine süresinde verilmiş itiraz dilekçesi olarak değerlendirilerek, itirazın esastan incelenip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    CMK"nın 173. maddesinin 1. fıkrasında, suçtan zarar görenin, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, anılan karara itiraz edebileceği belirtilmiştir. CMK"nın "Tebligat Usulleri" başlıklı 37. maddesinin 1. fıkrasında, tebligatın, bu Kanunda belirtilen özel hükümler saklı kalmak koşuluyla, ilgili kanunda belirtilen hükümlere göre yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Süre tebellüğ ile birlikte işlemeye başlayacağından, tebligatın usulünce yapılıp yapılmadığı hususu önem arz etmektedir.




    7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre tebligatın, öncelikle muhatabın beyan ettiği, en son adrese yapılması, bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilip, bu adrese tebligatın yapılması, bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerekmektedir.
    İnceleme konusu somut olayda; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca, tebligatın öncelikle bilinen en son adrese yapılması gerektiği, müştekinin kolluk ifadesinde bildirdiği en son adresinden farklı olan MERNİS adresine doğrudan Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle müştekinin itirazının süresinde olduğu kabul edilip itirazın esastan incelenerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın süresinde olmadığından bahisle itirazın reddine dair Denizli 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 08/12/2020 tarihli ve 2020/6929 değişik iş sayılı kararında isabet bulunmamaktadır.
    Sonuç ve Karar:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1-Denizli 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/12/2020 tarihli ve 2020/6929 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2-CMK’nın 309/4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 05/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi