Esas No: 2021/3622
Karar No: 2022/4669
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3622 Esas 2022/4669 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin karar, istinaf başvurusuna da konu oldu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi, istinaf başvurusunu esastan reddetti. Temyiz edilen karar ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 302/1. maddesi uyarınca esastan reddedildi. Yine aynı kanunun 304/1. maddesi ile değişik 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 8. maddesi uyarınca dosya, Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi ve kararın bir örneği de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ne iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 14.06.2017 tarihli, 2017/1827 Esas - 2017/2043 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/107 Esas – 2007/73 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının resmi belgede sahtecilik suçundan 3 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, mahkumiyet hükmünün usulsüz tebliğ yapılmak suretiyle 26.12.2008 tarihinde kesinleştirildiği, mahkumiyet hükmünün 27.02.2010 - 17.12.2010 tarihleri arasında 293 gün infaz gördüğü, hükmün Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 11.03.2014 tarih, 2014/6911 Esas - 2014/4464 Karar numaralı ilamı ile dava zaman aşımı nedeniyle bozulduğu ve davanın düşürülmesine karar verildiği, infaz tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacının 27.02.2010 - 17.12.2010 tarihleri arasında hükümlü olarak cezaevinde kaldığı, infaz tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Davacının 100.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 142/1. maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmesi üzerine davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacının mahkeme kararının tebliğ edilmediğine, hak düşürücü sürenin 10 yıl olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve Kanuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi'nin 14.06.2017 tarihli, 2017/1827 Esas - 2017/2043 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karara karşı yapılan temyiz isteminin isteme aykırı olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 13.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.