
Esas No: 2014/4862
Karar No: 2015/15996
Karar Tarihi: 04.05.2015
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/4862 Esas 2015/15996 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmaksızın işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile hafta tatili, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık; öncelikle görevsizlik itirazında bulunmuşlar, davanın görev (yargı yolu) yönünden reddini, husumet yönünden itirazda bulunmuş, esas yönünden de mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın davalı tarafından sona erdirildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Bakanlığın tüm ve davalı şirketin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının şu aşamada değerlendirilmesi yerinde değildir.
2-Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddianın ileri sürülmesi, savunmanın yapılabilmesi ile delillerin eksiksiz olarak toplanılıp tartışılabilmesi öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile mümkündür. Hasımsız davalar hariç olmak üzere dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan, davaya bakılamaz, yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda davalı şirkete tüm tebligatların dava dilekçesinde bildirilen adrese yapıldığı iade dönen tebligatların; davalının resmi kayıtlardaki adresi araştırılmadan 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı şirketin tebligata yarar adresi bağlı olduğu Ticaret Sicili Memurluğundan sorularak, tespit edilecek adrese davalının Anayasa’nın 36. maddesinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için yalnızca karar değil dava dilekçesi ekli duruşma gün saat bildirir davetiye, bilirkişi raporu, ıslah dilekçesi ve davetiyenin Tebligat Kanunu ve ilgili tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi ve taraf delilleri toplandıktan sonra esas hakkında değerlendirme yapılması gerekmektedir. Kamu düzenine ilişkin bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.