2. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/16718 Karar No: 2014/24269
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2014/16718 Esas 2014/24269 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2014/16718 E. , 2014/24269 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ankara 2. Aile Mahkemesi TARİHİ :24.03.2014 NUMARASI :Esas no:2013/1032 Karar no:2014/388
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (baba) tarafından her iki dava yönünden incelemenin duruşmalı yapılması talebiyle temyiz edilmiş ise de, duruşma isteyenin, buna ilişkin gideri yatırmadığı anlaşıldığından, duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. Evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı (baba) boşanma kararı ile velayetleri davalı-davacı (anne)"ye verilmiş olan müşterek çocukların velayetlerinin değiştirilerek kendisine verilmesini, kabul edilmemesi halinde iştirak nafakasının indirilmesini talep ve dava etmiş, davalı-davacı (anne) ise karşı davası ile velayetleri kendisinde bulunan küçüklere ödenmekte olan iştirak nafakalarının artırılmasını talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacı-davalı babanın velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, davalı-davacının davasının kabulüyle iştirak nafakalarının hükümde gösterildiği şekilde artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı-davalı (baba) tarafından velayetlerinin değiştirilmesi istenen müşterek çocuklardan Arda 13.6.1998, Bora ise 11.10.1999 doğumlu olup her ikisi de idrak çağındadır. 25.1.1996 tarihli Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri ile Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 12. maddesi uyarınca velayete ilişkin davalarda çocuğun beyanına da değer verilmesi gerekmektedir. Her iki çocuk da görüşüne başvurulan uzman bilirkişiye velayetlerinin babalarına verilmesini istediklerini gerekçeleriyle birlikte belirtmişler, uzman da velayet hakkının değiştirilerek babaya verilmesi yönünde görüş bildirmiştir. Tüm bu hale göre, velayetlerinin babasına verilmesini istediklerini ifade eden küçüklerin bu tercihlerinin onların yüksek çıkarlarına açıkça ters düşmediği de nazara alınarak, davalı-davacı (anne) da bulunan velayet hakkının değiştirilmek suretiyle davacı-davalı (baba)"ya verilmesi gerekirken, yazılı şekilde velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle velayetin değiştirilmesi davasına yönelik olarak BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen iştirak nafakasının artırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.01.12.2014 (Pzt.)