12. Ceza Dairesi 2021/1808 E. , 2021/5912 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması suretiyle;
2863 sayılı Kanunun 74/2, TCK’nın 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Yasaya muhalefet suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
2863 sayılı Kanuna aykırılık sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 74/2, TCK’nın 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Gölyaka (Düzce) Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2011 tarihli, 2010/38 esas, 2011/85 karar sayılı kararının 08/09/2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 06/03/2013 tarihinde TCK’nın 86/2 ve 125/1. maddelerinde tanımlanan basit yaralama ve hakaret suçlarını işlediği ve Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/338 esas 2015/359 karar sayılı ile bu suçlardan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararların 29.04.2015 kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/10/2020 tarihli ve 2020/150 Esas - 2020/401 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
10.03.2010 tarihli olay yeri tespit tutanağına göre; sanık ... ve haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen temyiz dışı sanıkların kolluk kuvvetlerince büyük bir kayanın etrafında kazma ve kürekle kazı yaparken suçüstü yakalandıkları, olay yerinde levye, testere, balyoz, çıra, kablo, bakır çubuk, çekiç, bel küreği, kürek sapı gibi aletlerin ele geçirildiği, sanığın aşamalardaki savunmalarında define bulmak amacıyla kazı yaptıklarını ikrar ettikleri, mahkemece arkeolog ve sanat tarihçi bilirkişiler refakatinde yapılan keşif sonrası düzenlenen raporda kazı çukurunun yaklaşık 2,5 metre derinlikte olduğunun, çukurun bulunduğu arazi ve çevresinin sit alanı dışında olduğu, çukur içerisinde ve çevresinde 2863 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir iz tespit edilemediğinin belirtildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesinde düzenlenen “izinsiz define araştırma” suçunun oluşabilmesi için, anılan Kanunun 6. maddesi kapsamında kalan korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarında, bunların korunma alanlarında veya sit alanlarında, araziye fiziki müdahale teşkil etmeyen yüzeysel araştırma faaliyetlerinde bulunulması gerektiği, anılan suçları birbirinden ayırmada esas alınacak kriterin, kazı fiilinin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun olduğu, somut olayda ise sanığın, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer sanıklar ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, yaklaşık 2,5 metre derinliğinde kazı yaptıklarının anlaşıldığı, bilirkişi raporuna göre kazı mahallinin 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli niteliği haiz bir yer olmadığının belirtildiği dikkate alınarak sanık hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/1-1.cümle gereğince temel ceza tayin edilmesi; kazı yapılan yerin sit alanında ya da 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında bir yer olmaması nedeniyle anılan kanunun 74/1-2. cümle gereğince temel cezada indirim yapılması gerektiği gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile “izinsiz define araştırma” suçundan karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 16/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.