Esas No: 2021/111
Karar No: 2022/4618
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/111 Esas 2022/4618 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan telekomünikasyon yoluyla iletişimi denetlenmiş ve izleme tedbiri uygulanmış olduğu gerekçesiyle 50.000 TL manevi tazminat talep ettiği davada, yerel mahkeme tazminat talebini reddetti. Davacı vekili tarafından temyiz edilen karar Yargıtay tarafından incelenerek, davacının tazminat talebini içeren kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşip kesinleşmediği konusunda tespit yapılmamıştır. Ayrıca, davacının hakim ve Cumhuriyet savcıları hakkında tazminat talep ettiği iddiaların araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozmuştur. Kararda, tedbir tarihinde yürürlükte olan Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. ve 140. maddelerinin şartlarının araştırılması, tazminata konu edilen eylemlerle ilgili olarak hakimler ve Cumhuriyet savcıları hakkında adli veya idari soruşturma yapılıp yapılmadığının Hakimler ve Savcılar Kurulundan sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135. ve 140. maddeleri, 141/3. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunun 2014/38860 Soruşturma, 2015/77968 Karar sayılı soruşturma dosyası kapsamında, davacı hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi, fiziki ve teknik araçlarla izleme tedbiri uygulandığı gerekçesi ile 50.000 TL manevi tazminatın tedbir başlangıç tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davanın reddine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat talebinin esasını oluşturan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşip kesinleşmediği tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edilip, davacı hakkında uygulanan tedbirlere ilişkin karar ve evraklarının Yargıtay denetimine el verişli aslı veya onaylı örneklerinin dosya arasına alınarak tedbir tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135. ve 140. maddelerinde düzenlenen şartları taşıyıp taşımadığı araştırılıp, davacı tarafın 08.02.2016 tarihli dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar 5271 sayılı CMK’nın 141/3. maddesinde düzenlenen hakimler ve Cumhuriyet savcılarının eylemlerinden ötürü tazminat istemine ilişkin olup, tazminata konu edilen eylemlerle ilgili olarak hakimler ve Cumhuriyet savcıları hakkında adli veya idari soruşturma yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akıbetinin ne olduğu Hakimler ve Savcılar Kurulundan sorulup, açıklığa kavuşturularak, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.